Mustafa Yürekli: Dünya Şiir Günü’nde İsmet Özel’e Dua..

Dünya Şiir Günü’nde İsmet Özel’e Dua..

İlk kez 1999 yılında UNESCO tarafından ilan edilen ve dünya çapında kutlanan Dünya Şiir Günü‘nün amacı “farkındalık yaratmak ve ulusal, evrensel, bölgesel şiir hareketlerine taze bir enerji sağlamak”olarak nitelendiriliyor.

Şiirin sorgulayarak çeşitlilik yarattığını belirten UNESCO, şiir okumayı, yazmayı, yayınlamayı teşvik etmeyi amaçlayan Dünya Şiir Günü, uzun bir süredir 21 Mart’ta kutlanıyor.

Dünya Şiir Günü vesilesiyle bu yazıda birkaç hususa dair düşüncelerimi açıklayacağım..

İSLAM ŞAİRİ

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yoğun bakımda ölüm kalım günleri geçiren büyük şair İsmet Özel’in sağlık durumu ciddiyetini koruyor.

1987 yılından beri tanışıyoruz, zaman zaman görüşmüşüzdür. Eyüp Sultan’da İstiklal Marşı Derneği ile Medya Platformu Derneği aynı binada altlı üstlü komşudur hala. Gönül borcu olarak Allah’a dua ediyorum:

“Allah’ım! İsmet Özel, İslam şairidir, onu Muhammed (s.a.v.) ümmetine bağışla. Çünkü İslam milletinin ona, yazılarına ve şiirlerine ihtiyacı var..”

UNESCO ŞİİRİ KURTARAMAZ

Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO, Dünya Şiir Günü kutlamalarına öncülük ediyor..

Herkes biliyor ki Dünya Şiir Günü, kültür endüstrisinin pazarlama stratejisi gereği kutlanan günlerinden biridir.

BM’nin cehenneme dönüştürdüğü dünyada, Batının küresel hegemonyasının eli altındaki ulus devletler, küresel üniversite ağı, küresel medya ağı, çeşitli sanat kuruluşları gibi UNESCO da Batıcıdır..

BM’nin temsil ettiği Batı’nın dünya çapında yok oluşa sürüklediği sanat, edebiyat ve şiiri, elbette UNESCO kurtaramaz.. Dolayısıyla UNESCO, gerçekte sanat, edebiyat ve şiirin köküne kibrit suyu dökmektedir.

FESTİVAL ŞAİRLERİ

Şiir, hakikatin yanındadır ve insanlığın adalet talebine, güvenlik ve barış arzusuna hizmet etmektedir. Şiir, MB, UNESCO, Batıcılık ve emperyalizme karşıttır. İnsanlık, UNESCO’dan şiire gölge etmesin başka ihsan istemez..

Dünya edebiyatında şiire ilgi dönem dönem azalıp artmaktadır. Kendini dünya edebiyatının merkezi olarak algılayan Avrupa’da bunalım yaşadığı için şiire zaman zaman ilgi gösterilse de şair yetişmediğinden şiir festivalleriyle sahte şiire işlerlik kazandırılmaya çalışılıyor. Dünyanın farklı noktalarında uluslararası şiir ve edebiyat festivalleri düzenleniyor, çeşitli coğrafyalardan gelen şairler bu ortamda tanışıyor.. Bu şiir festivali olgusu, festival şairi tipini üretmiştir.

Türkiye’de Batı etkisi olarak yorumlanan medeniyet bozgunu ile başta sanat ve edebiyatı bitirilmiştir. Türkiye’nin çağdaş sanat ve edebiyatı, ne doğuda ne de batıda bir yankı uyandırabilmektedir. Festival şairleri, Batıcıdırlar; modern ve postmodern sanat anlayışını temsil ederler. Batı, içine düştüğü bunalımdan çıkamadığından bilimi teknolojinin, düşünceyi siyasetin ve sanatı da ekonominin emrine vererek elindeki bütün imkanı yitirmiştir.

Batı düşünce ve sanatını öykünen çevreler, toplumumuzu sözkonusu bunalımın içinde tutma çabasındadırlar. Şiir festivalleriyle ömrü uzatılmaya çalışılan Batıcı sanat, edebiyat ve şiir ülkemizde de devlet imkanlarına, üniversite ve medya desteğine ancak sözkonusu bozulma ve çürüyüşe verdiği destek sayesinde kavuşmaktadır.

Türkiye’de Yazarlar Sendikası üyesi şair ve yazarlar, Dünya Şiir Günü’nü her yıl 21 Mart’ta, Kadıköy’de, Beşiktaş İskelesi’nde buluşup Şiir Günü Bildirisi okuyarak, sonra aynı şeyi bir de Beşiktaş’ta, iskelede yaparak kutlamaktadırlar.

SAHTE ŞİİRE SARILANLAR

Şiir, insanlığın seslerinin yankısıdır. Sokaklardan meydanlara akıp, şehirlerin uğultularını yüklenerek insanlığın ortak sesi olmayı başarabilirse şiir çağın da vicdanı haline gelir. Şiirinde çağın yankılanmasını isteyen şair, işini zora sokmuştur: Bombalanan şehirlerdeki feryatları, hayatın tozu dumana katan dalgalanmalarını taşıyacaktır dizelerine.. Şehit analarının ağıtı duyulur gerçek şiirde. Aç çocuk ağlayışları ve dul kadınların çığlıkları. Şair, aldatma, baskı, zulüm ve kötülüğe karşı durup yoksulluğu, açlığı, göçleri, savaşları durdurmak için uğraşmak zorundadır. O şairlerin seslerini duyarsınız, çocuk seslerine kulak verdiğinizde.

Sahte şiir, Avrupa’nın bunalımına cevap verememektedir. Şiir ve ürettikleri çeşitli edebi formlar batıdaki medeniyet bunalımına cevap veremiyor. Bu yüzden sosyal eleştiri, hakikat arayışı, adalet talebi, edebiyatın dışında, örneğin sinemada, örneğin rock ve punk gibi müzik türleri içinde kendini gösteriyor. Rock müziğin eleştirel dili kadardır, Batı’da sanatın bütün işlevi.. Kısaca kültür endüstrisinin kontrolünde Batı’daki sanat, edebiyat ve şiir.

Türkiye’de Batıcılığın tükenişi en çok sanat, edebiyat ve şiire yansımıştır.. Devlet gücüyle yürütülen modernleşme ekseninde şiiri klasik yazma - okuma biçimlerinden ayırıp ona yeni yollar dayatılmasının 1980 sonrasında geldiği nokta amatör ve popüler şiirdir.

Batıcılık ekseninde sahte sanat, sahte edebiyat ve sahte şiire sarılanlar, dünyada da ülkemizde de bunalımın birer parçası olmuştur. Üniversite, medya, popüler dergiler, çağdaş Batıcı sanat ve edebiyat çevreleri, gerçekte şiirin eski gücüne gelmesini engellemektedir..

İsmet Özel, 1970’lerin ortasında İslam milletine intisap ederek sanatını korumuş, şiirini güçlendirmiştir. Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek ve Sezai Karakoç çizgisine giren İsmet Özel ile Batıcı sanat, edebiyat ve özellikle şiirin foyası dökülmüş ve sahteliği bir kez daha fark edilmiştir: Çünkü İsmet Özel, şiirini, sahte şiire mesafe koyarak güçlendirmiştir..

yazının devamı..