Mustafa Yürekli: Başkan Erdoğan da sakal bıraksa..
Başkan Erdoğan da sakal bıraksa..
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, tedavisinin ardından, 21 gün sonra MHP Genel Merkezi’ne gidişi sırasında alınan görüntülerde sakallı olduğu fark edildi ve sakal bırakması çok konuşuldu. Bahçeli, "20 gün hastalığımı konuştular. Bir hafta da sakalımı konuşsunlar.." dedi.
Devlet Bahçeli'ye sakal yakışmış: Bembeyaz sakal, yüzünün nurunu çerçevelemiş, güzelliğini iyice ortaya çıkarmış.
Dudak, burun, göz ve kaş gibi sakal – bıyık da yüzün temel bileşenlerindendir, yüzü tamamlayıcı öğelerdir.
Sakallı haliyle Bahçeli’yi sevmiştir milletimiz. İnşallah kestirmez sakalını.
Sakal, bizim kültürümüzde insanın kemal işaretlerindendir. ‘’Ak sakallılara soralım”, deriz ya (yani büyüklere bir danışalım deniyor) Türkçede bir deyim bu.
Bu yüzden devlet adamlarımızın sakallı olması, milletimizin kültür kalıplarındandır. Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Sultan Abdülhamit Han başta olmak üzere Yavuz Sultan Selim dışındaki Osmanlı Sultanları sakallıdır resimlerinde.
Ben isterim ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da sakal bıraksın. Başkan Erdoğan’ın sakal bırakmasının ne sakıncası var? Ak sakallı Erdoğan’ı daha çok sevecektir milletimiz.
Nurani bir yüzle de medya arşivlerine girmeli, Erdoğan görüntüleri.. Milletimiz, devlet büyüklerini ak sakallarıyla görmek ister..
Ankara İle Şam Artık İlişkiye Geçmeli
Barış Pınarı Harekatı’ndan sonra Şam yönetimi YPG’yi “yasa dışı” olarak değerlendirip rejime teslim olmaya çağırınca, ABD’yi bölgeden çıkaracak adımı da atmış oldu.
ABD’nin bölgeden çekilmesi, bilahare kısa vadede olmasa da, orta ve uzun vadede Rusya ve İran’ın da bölgeden çekilmesini beraberinde getirecektir.
Bütün bu adımlar, ileride Türkiye-Irak-İran-Suriye arasındaki bölgesel işbirliği imkanlarını güçlendirecektir. Türkiye, istikrar içinde daha rahat ve elverişli hareket etme avantajıyla oldukça rahatlayacaktır.
Bu yüzden Ankara ile Şam bir an önce, alt düzeyde de olsa doğrudan ilişkiye geçmelidir.
Erdoğan'dan Macron'a Tokat Gibi Cevap
Başkan Erdoğan, Azerbaycan dönüşü, uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı.
Başkan Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron ile gerçekleştirdiği telefon konuşmasında, Macron'un Akıncı'nın sözleri hakkındaki sorusuna, "KKTC'yi ne zamandır tanıyorsunuz?" diye cevap verdiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu telefon görüşmesiyle ve verdiği bu tarihi cevapla milletimizin gönlünü bir kez daha fethetmiştir. Başkan Erdoğan’ın bu ustaca cevabı, diplomasideki ataklığımızın, başarılarımızın ve vizyonumuzun dayanağı olan dirayetin göstergelerinden.
Uluslararası ilişkileri böyle özgüvenli, cesur ve yerinde dokunuşlarla yürütmek gerekiyor. İşte bugüne kadar ihtiyaç duyulan tavır da buydu.
PKK/YPG DEAŞ’ ten daha kötü
ABD Başkanı Donald Trump, İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ile yaptığı ikili görüşmenin ardından Beyaz Saray'da ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Barış Pınarı Harekatı kararının kendisini şaşırtıp şaşırtmadığı sorulması üzerine “Uzun süredir bunu yapmak istiyordu, Suriye sınırına asker yığıyordu." cevabını verdi.
askerlerini Suriye'nin kuzeyinden güneyine çektiklerini hatırlatan Trump, Suriye'nin kendi topraklarını korumak için Türkiye sınırına Rusya ile gelebileceğini söyleyerek “ABD'nin burada yapacağı bir şey yok. Suriye'nin toprağını korumak için NATO ülkesi Türkiye ile mi savaşalım?” ifadesini kullandı.
Türkiye ile PKK/YPG’nin uzun süredir yurt içinde, Irak ve Suriye sınırında savaştığını, PKK/YPG’nin melek olmadığını, DEAŞ’ın kendilerinden daha sert olduğundan PKK'dan çekindiğini belirtip “PKK/YPG DEAŞ’tan daha kötü. Biz PKK/YPG’yi melek gibi gösteriyoruz. Evet bizimle birlikte DEAŞ’a karşı savaştılar.. Fakat büyük miktarda para harcadık onlara." dedi.
Barış Pınarı Harekatı Suriye’deki denklemi ciddi etkiledi. Devletler arasındaki mesafeler yeniden ayarlanıyor ve ülkeler Suriye’de yeniden pozisyon alıyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.