Muhalefetin tabanının Erdoğan'ı kabullendiğini söyleyen Mustafa Kartoğlu, bunu normalleşme yolunda bir adım olarak değerlendirdi.

24 TV'de Yaşar Taşkın Koç'un moderatörlüğünde 'Siyaset 24' programında Mustafa Kartoğlu ve Hatem Ete ile gündemdeki konular masaya yatırıldı.

?PARLAMENTER SİSTEMİN DEĞİŞMESİNİ İSTEMİYORUZ? DEMELERİNİN SEBEBİ?

Hatem Ete, ?vesayet? kelimesinin herkes tarafından ?kirli? bir kelime olarak kullanıldığını, bundan dolayı kimsenin ?ben vesayeti destekliyorum? diyemediği için parlamenter sistemi savunduklarını belirtti. Ete, parlamenter sistemin kalmasını istemeyi ?vesayet sistemi yerli yerinde kalsın? talebi olduğunu söyledi.

?Eskiden Cumhurbaşkanı nasıl halktan ve siyasetten koparıldıysa şimdi de yeni Cumhurbaşkanı halkla ve siyasetle yeniden buluşacak bir Cumhurbaşkanı olacak. Siyasal sistem oraya doğru gidiyor. Biz bir taraftan bürokratik vesayetle ciddi bir mücadele yürüteceğiz. Bürokrasinin siyasal sistemin üzerindeki gücünü azaltacağız. Ama siyasal sistemin en kilit yerine yine bürokrasiden bir adam getirip koyacağız. Bu muhalefet için sürpriz değil. Çünkü muhalefet on yıldır zaten bürokratik vesayetin değişmesine direnç gösteren bir tarafta yer alıyor. Referanduma da o yüzden ?hayır? blokunda yer almıştı. Fakat burada yeni yeni Erdoğan karşıtlığında eski vesayetçi dürtüler, vesayet kelimesinin artık herkes tarafından ?kirli? bir kelime olarak kullanılmasından yola çıkarak vesayet demeden Erdoğan karşıtlığıyla aynı hattı koruyorlar. Buna vesayet demiyorlar parlamenter sistem diyorlar. Bu aynı şey. Vesayet çünkü Cumhurbaşkanı?nı bürokrasinin hamisi yapıp, siyaset karşısında blokajını aktör haline getirdi. Kimse ?ben vesayetçiliği savunuyorum? diyemiyor. Diyemediği için ?biz parlamenter sistemin değişmesini istemiyoruz. Başkanlık rejimine geçişi istemiyoruz? gibi daha günün ruhuna uygun cümleler kuruluyor. Fakat siyaseten denk düştüğü yer tam da ?vesayet sistemi yerli yerinde kalsın? talebidir.?

ERDOĞAN GİBİ BİR SİYASETÇİNİN KARŞISINA?

Mustafa Kartoğlu şunları söyledi: ?Seçim süreci bazı şeyleri biraz daha netleştirecek. Çünkü çatı aday konusunda anladığım kadarıyla katılanlar olacak. BBP, DP (ne kadar seçmeni kaldıysa tabi), DSP, SP de destek olacak. Ama çok anlamlı bir yüzde yapmıyorlar. Toplamı yüzde 4?ün altında. Bir anlamda ister istemez Tayyip Erdoğan gibi bir siyasetçinin karşısına ?hepiniz bir araya geldiniz hadi bakalım? deme şansını da veriyor.?

MUHALEFET TABANI ERDOĞAN?I KABULLENDİ

Muhalif seçmenin Erdoğan?ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden rahatsız olmadıklarını söyleyen Mustafa Kartoğlu, normalleşmeye giden yolda bir adım olarak değerlendirdi.

?Bu insanlar neden sandığa gitmiyorlar? ?Ne de olsa seçilemeyeceğiz? denilebilir. Ama şöyle bir yönü var; ?Tayyip erdoğan seçilse de bizim için sorun değil. Yani sandığa gitmeyip kendi adamımı seçtirmesek kim seçilecek? Tayyip Erdoğan. Olsun problem yok.? Yani bu kabullenme bir yenilgi psikolojisi değil, sadece bununla ifade edilemez. Bu biraz olgun bir tavır, biraz aslında bu genel siyasal söylemin ortaya koyduğu portrenin dışında aslında ülkenin başına Tayyip Erdoğan?ın olmasından rahatsız olmama durumu da var. O bakımdan normalleşmeye giden yolda bir adım olarak görüyorum.?

?MHP?li bir arkadaşıma biraz da karikatürize ederek dedim ?şimdi nasıl yapacaksınız? Tunceli?de omuzlara alacaksınız Ekmeleddin İhsanoğlu?nu, konvoy halinde yürüyüp Elazığ sınırında, Elazığ?da MHP?lilere teslim edeceksiniz, onlar omuzlara alıp meydana taşıyacak. Böyle mi olacak bu iş? diye. Bir strateji çalışmasının yapıldığını söyledi ama anladığım kadarıyla onun içerisinde şu var; hangi parti nerede güçlüyse İhsanoğlu?nun kampanyasının organizasyonunu orada o parti yapacak ama diğer partiler de onlara katılacaklar. Yani deyim yerindeyse ?biz niye CHP?nin kuyruğuna takılıyoruz, biz niye MHP?nin kuyruğuna takılıyoruz, bazı yerlerde neden SP?nin kuyruğuna takılıyoruz? diye trip yapmayacaklar.?

Yirmidorthaber.com