MÜSLÜMANLARDA AKIL TUTULMASI

MÜSLÜMANLARDA AKIL TUTULMASI
Bu dinciler; İslam?ın kutsal kitabı Kur?an?da belirtilen Müslümanlara benzemiyor. Ya neye benziyorlar?Kur?an; akıl ve bilim öncülüğünde, hoşgörüyü,...


Bu dinciler; İslam?ın kutsal kitabı Kur?an?da belirtilen Müslümanlara benzemiyor. Ya neye benziyorlar?

Kur?an; akıl ve bilim öncülüğünde, hoşgörüyü, barış içinde birarada yaşamayı, insanı hayvanı bitkiyi doğayı bir bütün olarak görmeyi, anlamayı, bilmeyi öngörür.

Ancak insanlık tarihi boyunca her din?de olduğu gibi İslamcı istismarcılar da din?in esas ilkelerini tersyüz ettiler, etmeye de devam ediyorlar.

Ilımlı İslamcılar birçok ülkede iktidara geldi, beceremediler.

Ilımlı siyasal radikal İslamcılar; demokrasiyi, insan haklarını, özgürlüğü, dürüstlüğü, hakkı hukuku, adaleti, hoşgörüyü barış içinde bir arada yaşamayı anlayamadılar, özümleyemediler, kabullenemediler. Dillerinde nefret, gözlerinde kin, midelerinde haram, ellerinde kan var.

Kavramlar yanlış tartışılıyor. Yandaş uzmanlar türedi.

Halka yalan söylüyorlar.

Herkes kendi ideolojik saplantılar içinde yorum yapıyor.

Türkiye siyasal İslamcıları panikte. Demokrasi diye özgürlük diye nihayet İslami kuralara dayalı rejim kuruyoruz diye diye, yalan dolan talanla, yediler semirdiler doydular, insanları ben ve öteki diye ayrıştırdılar. Şimdi Mısır?a ağıt yakıyorlar. Afganistan, Irak işgallerinde Libya?nın bombalanmasında Suriye?nin kan gölüne dönmesinde sesleri çıkmamıştı.

 

Irak?ta, Suriye?de Myamer?de, Doğu Türkistan?da hergün insanlar ölüyor. İslamcı medyadan siyasal İslamcılardan ses yok. Trajedikomik bir durum.

İslam ülkelerinde çatışmalar artıyor. Kentler yakılmış yıkılmış insanlar katlediliyor, İslamcı kişilerin umurunda değil.

Siyasal İslamcılar-radikalar İslamcılar; kendileri gibi düşünmeyenlere yönelik her türlü iğrenç hile oyun tezgah kurmayı meşru gören sapkın akıma dönüştü. Küfür hakaret cephesi; kan istiyor, kaos istiyor. Peki ama neden?

Mısır?daki olaylar; darbe mi devrim mi tartışması içinde BOP?un ürünüdür.

ABD ve AB müttefikleri; Katar, Suudi Arabistan, BAE, Ürdün ilk alkışlayan ülkeler. Tek müttefik Türkiye karşı. Neden?

ABD ve Avrupa yani batı Hıristiyanları; iç savaşlar sonrası din mezhep savaşlarını geride bıraktı. Barış içinde bir arada yaşamayı öğrendiler. Laiklik, hukuk devleti, sosyal devlet, özgürlük, insan hakları kurallarla benimsendi. İşleyen sistem kurdular.

 

Ancak Müslümanlar hala Ortaçağ düşüncesine dayalı yaşam tarzını esas alan insanlar biat algısıyla dogmalarla köleleşmiş durumda. Kin, nefret ve öfke içindeler.

İslam ülkelerine bakın. Kan fışkırıyor, silah sesleri artıyor, bombalar patlıyor. Yakıyorlar, yıkıyorlar katlediyorlar. Bu durum artık normal hal kabul ediliyor.

Ölenler ne için ölüyor? İslam dünyası parçalı. 57 İslam ülkesinin dini İslam ama farklı çizgideler, ortak payda yok. Kentler yıkıldı, yüzbinlerce insan öldü, ölmeye devam ediyor.

Dinden imandan bahsediyorlar, çirkinleşiyorlar şiddete yöneliyorlar.

Siyasal, radikal ya da ılımlı islamcı olmak, vicdansız olmayı mı getiriyor?

İslam dünyasında ben ve öteki anlayışı yıkımın temel nedeni. Hak adalet sadece yandaş olana anlayışı benimsenmiş durumda. Partiler, tarikatler, cemaatler birbiri ile kavgalı. Kimse kimseyi beğenmiyor, ben gerçek Müslümanım diyor.

Din?i yanlış yorumluyorlar. Herkes kendi anlayışını tek gerçek kabul ediyor.

Ortadoğu coğrafyasında din istismarcıları mazlumu oynuyorlar, kabadayılığa yöneliyorlar.

Vahşi kapitalizm; Müslümanları perişan etmeye devam ediyor.

İslam dünyasında; akıl, mantık, izan durmuş durumda.

Yeniden dirilişin sancıları artıyor. Ufukta aydınlanmanın parıltıları ışıldamaya başlamıştır.

Günün Sözü: Akıl ve Bilimden uzak anlayış, insanları huzur güven ve mutlu olmaktan mahrum bırakır

 

Nurullah AYDIN

6 Temmuz 2013-ANKARA

UYUYANLAR VE UYANANLAR

 

ABD-İngiltere-Fransa; BOP ile Kuzey Afrika ve Ortadoğu?da değişim ve dönüşümle yeni sistemini yeni kadrolarla kurmak istedi. Türkiye hayali Neo-Osmanlı hülyalarıyla ittifaka dahil edildi. Önce Türkiye?de değişim ve dönüşüm gerçekleştirildi.

 

Tunus, Libya, Yemen, Mısır, Suriye uygulama alanı oldu. İstedikleri lider ve kadroları işbaşına getirdiler. Yüzbinlerce insan katledildi, kentler yakılıp yıkıldı. Dikiş patladı.

 

Batı?nın iktidara getirdiği kadrolar siyasal İslamcılar radikal İslamcılar; halkın istediği adalet eşitlik ve özgürlük taleplerini yerine getiremedi. Ve halk ayaklandı, batı işbirlikçilerini Mısır?da devirdi.

 

Türkiye?deki durum ne?

Bir kesime göre ülkede sorun var, bir kesime göre ülkede sorun yok.

Peki gerçek durum ne?

 

Türk Milleti'nin bin yıllık ortak kardeşlik değerlerini yıkıyorlar.

Türk Milleti'nin milli birlik ve beraberliğini yıkıyorlar.

Türk Milleti'nin evrensel değerlerden koparıyorlar.

Türk Milleti'nin servetlerini satıyor, kazanımlarını tersyüz ediyorlar.

Türk Milleti'nin ortak dokusunu parçalıyorlar

Türk Milleti'nin milli değerlerini anlamsızlaştırıyorlar

Türk Milleti'nin manevi değerlerini çıkarlarına alet ediyorlar

Türk Milleti'nin tarihi kahramanlarını unutturuyorlar

Türk Milleti'nin düşmanlarını kahraman yapıyorlar

Türk Milleti'nin kültürü yerine Arap kültürünü yerleştirmeye çalışıyorlar.

Türk Milleti'nin dini diye Arap hurafelerini telkin ediyorlar.

Türk Milleti'nin akılcı inanç değerleri yerine çağdışı algı oluşturuyorlar.

Türk Milleti'nin egemenliği yerine karanlık güç egemenliğini yerleştirmeye çalışıyorlar.

Türk Milleti'nin aydınlanması yerine karanlık çarpık anlayışı sürdürüyorlar.

 

Türk Devleti'nin bağımsızlığını ortadan kaldırıyorlar, mandacı devlet haline sokuyorlar.

Türk Devleti'nin saygınlığını sarsıyor, güvenirliğini alt üst ediyorlar.

Türk Devleti'nin milletin tamamını kucaklaması anlayışını yıkıyorlar.

Türk Devleti'nin kurumlarını çağdışı hurafecilerin zihniyetine aracı yapıyorlar.

Türk Devleti'nin iradesini yabancıların iradesine teslim ediyorlar.

Türk Devleti'nin kurucu felsefini alt üst ediyorlar

Türk Devleti'nin komşularıyla güven veren ilişkilerini, barışsever algısını yıkıyorlar.

 

Dünyada en iyisi ile en kötüsü arasında en az fark olan şey nedir? Kimi para, kimi seks, kimi makam, kimi statü, kimi servet, kimi şöhret, der. Oysa o şey; yobazlıktır, yobazlık.

 

Yobazlığın; dindarı, dinsizi, liberali, milliyetçisi, ırkçısı olmaz. Yobaz her siyasal akımda, düşüncede, anlayışta olabilir. Yobazlığın beslendiği iki kaynaktan biri gözü kapalı biat diğeri ise tek yönlü okuyarak, öğrenerek dogmalara saplanmaktır.

 

Propagandayla, dezenformasyonla uyuşturulan aldanan ve aldatılanların uyandırılması gerekir.

 

Türkiye; milli ve manevi değerleriyle birlik ve bütünlük içinde bağımsız, çevresiyle dost, demokratik sosyal hukuk devleti kurallarının işlediği barış ve sevgi ülkesi olmalıdır.

 

Günün Sözü: yalancıların yönetimi, o toplum ve devlet için felakettir.

Nurullah AYDIN

4 Temmuz 2013-ANKARA

KAOS, UYANIŞ VE DİRİLİŞ

KAOS, UYANIŞ VE DİRİLİŞ

 

Kuzey Afrika?dan başlayan Ortadoğu?yu içine alan yeni yönetim yeni sistem kurma projesini önce Türkiye?de uygulamaya koydular.

 

Ana üs olması istenen Türkiye?de demokrasi içinde Türkiye baharı başlattılar. Özellikle eğitilen, yetiştirilen etnik kimlikli, ılımlı İslamcıları ve kimliksiz liberalleri devşirdiler. Türkiye; demokratik sistem içinde dönüşüm geçirdi.

 

Yeni stratejide kullanılamayacağı bilinen Gladio tasfiye edildi. Ilımlı İslamcılardan ve Etnik azınlıklardan Yeni Gladio örgütlendirildi, eyleme geçirildi. İleri demokrasi, demokratikleşme adı altında Din-iman görüntüsü ile medya, sermaye, bürokrasi yapısal dönüşüm geçirdi.

 

Avrupa?da Portekiz/İspanya, İtalya ve Yunanistan ekonomik krizlerle boğuşurken, Kuzey Afrika ve körfez bölgesindeki İslam Ülkelerinde kanlı bir süreç yaşatıldı. Tunus?la başlayan Arap baharı gerçekte kan baharı, Kuzey Afrika ve Ortadoğu?yu süratle sardı.

 

Küresel emperyalizm; bölge ülkelerde yaşanan kardeşi kardeşe düşüren kentleri yakıp yıkan kaosu, Arap Baharı diye süsleyerek teşvik ettiler. Planladılar, örgütler, yönettiler. Kendi günahlarını kamufle ettiler. Üs olarak Türkiye?yi kullandılar. Oysa; Arap Çöllerinde açan bahar çiçekleri değil, kan çiçekleriydi. Birileri, masum insanların kanı ve canı pahasına, yeni çağdaş sömürü sistemini yeni dünya düzenine uygun haline getirmeye çalışıyor.

Tunus?ta Bin ali, Mısır?da Hüsnü Mübarek, Libya?da Kaddafi rejimleri devrildi. Yemen?de Abdullah Salih, çekildi. Suriye?de Beşer Esad Rusya, Çin ve İran destekli varlığını koruyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarının geleceği parlak görülmüyor.

 

Peki ya Türkiye! Bazıları iyimser tablo çizmelerine rağmen toplumda kamplaşma artmakta, deriden derine nefret ve kinle donanan kesimler hesaplaşmaya gidiyor.

 

Haziran 2006?da yayınlanan ABD Silahlı Kuvvetler Dergisinde yer alan NTO toplantılarında tartışılan, E.Yarbay Ralph Peters?in Kan Sınırları yazısına ve Yeni Ortadoğu haritasına uygun yapısal değişim ve dönüşüm yürütülüyor. Türkiye; bu kapsamlı projede var.

 

Batı; Doğu ve Batı Blokları arasındaki Soğuk Savaşı kazanmıştı. Ancak toparlanan Rusya, küresel egemenlik mücadelesine yeniden yönelmiştir. Ayrıca Çin, AB, Japonya, Hindistan, Brezilya devreye girmiştir.

 

Batı; bu nedenle Ortadoğu?daki enerji yataklarını ve enerjinin rakip ülkelere ulaşım yollarını denetimi altında tutuyor. Petrol satışını dolarla yaptırarak, ekonomisini güçlendiriyor. Kuzey Afrika ve Ortadoğu halklarının geleceği, Kara Elmas petrol yüzünden kararıyor.

 

Küresel sermaye; yeni dünya düzeninin gereği olarak savaşla kaostan düzene doktrinini uygulamaya kararlı. Ancak halkların dirilişi ile sarsılmaya devam ediyor.

 

Batı için sömürü çarkı; bitmeyen sürekli senfonidir. Yaşanan kaos ortamında her savaş, her işgal, tehdit ve gerilim, petrol fiyatını artırıyor. Petrol fiyatı arttıkça, ABD doları değer kazanıyor. Çöken sarsılan ABD ve ekonomisinin düzlüğe çıkmasının yolu birinci ve ikinci dünya savaşındaki gerekçenin aynısıdır. Bu ise silah satışlarıdır. Körfez ülkeleri milyarlarca dolar silah alarak batılı silah sanayini sürekli, canlı tutmaya devam ediyor.

 

Batı; bölge ülkelerini silahlandırarak, din-mezhep-etnik kimlik çatışmasını teşvik ediyor.

 

Bölge halkları; demokratikleşme ve insan hakları afyonu ile uyuşturulmuştur.

 

Türkiye. Türkiye kimliksizleştirilerek parçalanma sürecinde.

 

İhanet eden işbirlikçi şer güçlerin; halkı aldatması son noktadadır. Yalan-dolan-talanla zehirlerini kustular. İhanetlerini gizleyecek başka bir şeyleri kalmamış durumdadır.

Gençlik ayakta, Halk, ayakta. Uyanış, diriliş vatan sathında.

 

Günün Sözü: Filler tepişirken, çimenler/kurbağalar ezilir.

 

Nurullah AYDIN

1 Temmuz 2013-ANKARA

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.