MÜSİAD Fuarını açan Erdoğan ne istedi?

MÜSİAD Fuarını açan Erdoğan ne istedi?
 MÜSİAD'ın İstanbul'da düzenlediği Uluslararası İş Forumu'nda işadamlarına seslenen Başbakan Erdoğan "sözde değil gerçek ortaklık zamanı geldi"...


 

MÜSİAD'ın İstanbul'da düzenlediği Uluslararası İş Forumu'nda işadamlarına seslenen Başbakan Erdoğan "sözde değil gerçek ortaklık zamanı geldi" dedi. Açılışta MÜSİAD Başkanı Olpak'ın da mesajında da aynı vurgu vardı.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından bu yıl düzenlenen 14. MÜSİAD Uluslararası Fuarı ve 16. Uluslararası İş Forumu (IBF) başladı.

CNR Expo Center'da 14 Ekim'e kadar sürecek MÜSİAD Fuarı ve IBF'e katılan 5 bini aşkın yabancı iş adamı, Türk iş adamları ile işbirliği ve ortaklık fırsatları arayacak.

Afro-Avrasya ülkelerinden 30'u aşkın bakanın katıldığı açılış için CNR Expo Center'da yer alan HALL II'de 5 bin kişilik oditoryum inşa edildi.

Bu yıl 5 salonda ve 4 temel sektörde iş adamlarını buluşturan fuar, toplamda ise 45 bin metrekarelik alanda gerçekleştiriliyor.

Fuarda, 565'i yerli firma, 125'i yabancı firma ve 45'i STK olmak üzere toplamda 735 katılımcı yer alıyor.

Dünyanın farklı ülkelerinden yoğun ilginin olduğu fuarda, Japonya, Hindistan, İngiltere, Malezya, Suudi Arabistan, Libya, Tunus, Mısır, Macaristan, BAE, Fas, Almanya ve Fas'ın ülke tanıtımı için stantı bulunuyor.

ERDOĞAN MÜSİAD'I TEBRİK ETTİ İŞ DÜNYASINDA TALEPTE BULUNDU

Başbakan Erdoğan, CNR Expo Center'da Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen 14. MÜSİAD Uluslararası Fuarı ve 16. Uluslararası İş Forumu'nun (IBF) açılışında yaptığı konuşmada, organizasyonu düzenleyen MÜSİAD'ı ve yöneticilerini tebrik etti.

Erdoğan, ''Türkiye'deki bütün iş adamlarını, değerlerine, inançlarına, potansiyellerine inanarak, güvenerek kucaklamayı hedef alan MÜSİAD'ın, ülkemiz sınırlarını aşan başarılarını gururla izliyoruz'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, fuarın İstanbul'da düzenlenmesinin de doğru bir tercih olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Biz de İstanbul'u bölgenin ve dünyanın en önemli ticaret, finans, turizm, kültür merkezlerinden biri yapmak için gerekli yatırımları yapıyor, gerekli altyapıyı kuruyoruz. Türkiye'nin siyasi merkezi Ankara, ekonomik merkezi ise İstanbul oluyor. İstanbul'u kendi eviniz olarak görmenizi, bu rahatlıkla, bu güvenle, bu huzurla, hissederek şehri gezmenizi diliyorum.''

Başbakan Erdoğan Uluslararası İş Forumu'nda dünyanın dört bir yanından gelen Müslüman işadamlarına "sözde değil gerçek ortaklık zamanı geldi" mesajı verdi ve sözlerini "'İslam'ın ilk dönemlerinden itibaren, Arabistan Yarımadası'ndan dünyanın dört bir tarafına yayılan Müslüman tüccarlar, işlerinde emin olmaları, güzel ahlakları kadar yardımseverlikleriyle de insanların gönüllerini fethettiler. Evet, bugün dünyanın en büyük İslam nüfusunu barındıran ülkelerdeki kardeşlerimizin gönülleri, fetihle, savaşla değil, Müslüman tüccarlar vasıtasıyla kazanıldı." şeklinde tamamladı.

OLPAK: DÜNYANIN GERÇEK BİR BULUŞMAYA İHTİYACI VAR

14. MÜSİAD Uluslararası Fuarı ve 16. Uluslararası İş Forumu'nun (IBF) açılışında konuşan Olpak, dünyanın gerçek bir buluşmaya ihtiyaç duyduğunu belirterek, ekonomi ile ahlakın, teknoloji ile erdemin, insanla tabiatın buluşmaya ihtiyacı olduğunu söyledi.

Olpak, 2012'de Türkiye'nin AB'ye olan ihracatı düşerken, İslam İşbirliği Ülkeleriyle yapılan toplam ticaretinin yüzde 32 arttığını belirterek, ''Türkiye'nin İslam ülkeleriyle gittikçe derinleşen bir ticari bağı oluşmuştur. Ülkemizin İslam İşbirliği ülkeleriyle olan ticaretini artırması gerekmektedir''dedi.

Olpak, bu buluşmada İslam dünyasının birbirinin zenginliğini, farkını ve benzerliğini görme imkanı bulduğunu vurgulayarak, ''Bu fuar için bütün dünyayı karış karış dolaştık. Çok şükür bugün hepimiz bir aradayız. Bu yıl siz misafirlerimizin bereketini sadece İstanbul'da tutmak niyetinde değiliz. Siz değerli misafirlerimizi, Türkiye'nin girişimci şirketleri ile buluşturacağız. Anadolu'nun gönül zenginliğini de göreceksiniz'' diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'deki bütün iş adamlarını, değerlerine, inançlarına, potansiyellerine inanarak, güvenerek kucaklamayı hedef alan MÜSİAD'ın, ülkemiz sınırlarını aşan başarılarını gururla izliyoruz'' dedi.

Başbakan Erdoğan, CNR Expo Center'da Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen 14. MÜSİAD Uluslararası Fuarı ve 16. Uluslararası İş Forumu'nun (IBF) açılışında yaptığı konuşmada, organizasyonu düzenleyen MÜSİAD'ı ve yöneticilerini tebrik etti.

MÜSİAD'ın, 1990'dan beri Türkiye'de başarılı şekilde hizmet veren bir sivil toplum kuruluşu olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'deki bütün iş adamlarını, değerlerine, inançlarına, potansiyellerine inanarak, güvenerek kucaklamayı hedef alan MÜSİAD'ın, ülke sınırlarını aşan başarılarını gururla izlediklerini söyledi.

Erdoğan, MÜSİAD'ın gücünü bu milletten aldığını, bu milletin içinden çıkan iş adamlarından aldığını ifade ederek, ''MÜSİAD, geçmişte önüne hangi engeller çıkartılırsa çıkartılsın, Anadolu insanının neleri başarabileceğini ortaya koymuş bir sivil toplum örgütü olarak bugünlere geldi.

Ekonomik dayanışma yanında, demokrasi, özgürlük, hukuk devleti gibi değerlerin ülkemizde yerleşmesi konusunda da MÜSİAD çok hayırlı hizmetler gerçekleştirdi. MÜSİAD'ın, bir sivil toplum örgütü olarak, bulunduğu coğrafyada bütün İslam dünyası için ideal bir model teşkil ettiğine inanıyorum'' diye konuştu.

MÜSİAD'ın, ülke içindeki 35 şubesi ve 19 temsilciliği yanında, dünyanın 46 ülkesindeki 119 irtibat noktası ile önemli ilerlemeler kaydettiğini belirten Başbakan Erdoğan, hem ülke içinde iş adamlarının dayanışması konusunda sergilediği öncü ve ilkeli tutum hem de bütün İslam coğrafyasında gösterdiği vizyoner duruş için MÜSİAD'ı bir kez daha tebrik etti.

Erdoğan, MÜSİAD'ın 14. düzenlediği uluslararası fuarın, her geçen yıl daha da büyüyerek ve etkisini artırarak bugünlere geldiğini vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:

''2010 yılında, yine hep beraber açılışını yaptığımız 13. fuara 71 farklı ülkeden 3 bin 400 yabancı iş adamı katılmıştı. Bu yılki fuara ise 86 farklı ülkeden 5 bin civarında iş adamı iştirak ediyor. Aynı şekilde, 2010 yılında 3 salonda 23 bin metrekare alanda düzenlenen fuar için bu yıl 5 salon, 45 bin metrekare alan ve ilaveten 8 bin metrekare konferans alanı ayrıldı. Bu gelişme, MÜSİAD'ın gücünü, etkinliğini gösterdiği kadar, İslam coğrafyasında Müslüman iş adamları arasındaki işbirliği, dayanışma, paylaşma ihtiyacının büyüklüğüne işaret ediyor.''

''İstanbul'u hissetmenizi istiyorum''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, fuarın İstanbul'da düzenlenmesinin de doğru bir tercih olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

''559 yıldır semalarından ezanların eksik olmadığı bu şehr-i İstanbul, bütün insanlığa, bilhassa da İslam toplumlarına kucağını açtı, kapısına gelen herkesi bağrına bastı. İstanbul, tarihte binlerce yıl boyunca pek çok kadim medeniyete ev sahipliği, başkentlik yaptı.

Doğu'nun da Batı'nın da her zaman en gözde şehri oldu. Mimarisiyle, kültürüyle, manevi iklimiyle bu şehre hakim olan renk, kendi medeniyetimizin rengidir. Bugün de medeniyet köklerimizden asla kopmadan, Batı'nın bilimde, teknikte, demokrasi ve özgürlükler konusunda ulaştığı standartları İstanbul'da, ülkemizde hakim kılmanın mücadelesini veriyoruz.

İstanbul bu süreçte bir buluşma yeri, bir kaynaşma noktası, bir kucaklaşma mekanı işlevi gördü. Bunun için sizlerden İstanbul'u, bütün yönleriyle yaşamanızı, teneffüs etmenizi, hissetmenizi istiyorum.''

Erdoğan, konuşmasında yabancı misafirlere şöyle seslendi:

''Boğazda gördüğünüz manzara, sadece iki toprak parçasının karşılıklı duruşundan, bunların iki muhteşem köprüyle birbirine bağlanmasından ibaret değildir. Orada gördüğünüz köprüler, Avrupa ve Asya kıtalarını birleştirmenin yanında, farklı medeniyetleri, farklı anlayışları, farklı hayat biçimlerini de buluşturuyor, barıştırıyor, kaynaştırıyor.

Sizlerden, İstanbul'un bu vasfından en iyi şekilde faydalanmanızı, bu imkanı en verimli şekilde kullanmanızı temenni ediyorum. İstanbul'u merkez alan gerek küresel gerek yerli bir iş adamının, doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde uçakla 3 saatlik bir mesafeyle ulaşacağı coğrafya, dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerini, en büyük ekonomilerini ifade ediyor. Bugün pek çok küresel şirket, bölge merkezlerini İstanbul'a taşıyor.

Biz de İstanbul'u bölgenin ve dünyanın en önemli ticaret, finans, turizm, kültür merkezlerinden biri yapmak için gerekli yatırımları yapıyor, gerekli altyapıyı kuruyoruz. Türkiye'nin siyasi merkezi Ankara, ekonomik merkezi ise İstanbul oluyor. İstanbul'u kendi eviniz olarak görmenizi, bu rahatlıkla, bu güvenle, bu huzurla, hissederek şehri gezmenizi diliyorum.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası'nın rezervinin 112 milyar dolara ulaştığını belirterek, ''İnşallah 2023 Türkiyesi'nin Merkez Bankası rezervi trilyon dolarla konuşulur hale gelecek'' dedi.

Başbakan Erdoğan, CNR Expo Center'da Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen 14. MÜSİAD Uluslararası Fuarı ve 16. Uluslararası İş Forumu'nun (IBF) açılışında yaptığı konuşmada, Batı'daki çok büyük finans kuruluşları ve şirketlerin kriz karşısında yaprak gibi savrulmasının, gelişmekte olan ekonomilerin önündeki en ciddi psikolojik engeli yıktığını belirterek, küresel ekonomideki mevcut aktörlerin, aslında o kadar da güçlü ve sağlam olmadığının, aşılamaz olmadığının hep birlikte görüldüğünü söyledi.

Türk iş adamlarının, şirketlerin, müteşebbislerin dünyanın dört bir yanında gurur duyulan başarılara imza attığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Geçmişte, bizim iş adamlarımız batıdaki muhataplarına işbirliği teklifleri götürürken, bugün tam tersi bir süreç yaşanıyor. Batılı şirketler, ülkemize gelmek, iş adamlarımızla birlikte çalışmak peşindeler, bunun için uğraşıyorlar.

Neden? Güven ve istikrar olduğu için. Türkiye'nin ekonomik performansını, küresel krizin ağırlığı altında adeta ezilen gelişmiş ülkeler gıptayla takip ediyor. Geçtiğimiz yıl yüzde 8,5'luk bir büyüme oranı yakalamıştık.

Bu yıl, ekonomik dengelerimizi sağlama almak amacıyla bir parça frene bastığımız için yüzde 3 düzeyinde bir büyüme rakamı elde edeceğiz. Ama bu rakamla bile dünyadaki en yüksek büyüme oranlarından birini elde etmiş oluyoruz.''

''Türkiye'nin büyüme hızı yeniden artacak''

Başbakan Erdoğan, önümüzdeki yıldan itibaren Türkiye'nin büyüme hızının yeniden artacağını belirterek, işsizlik oranını yüzde 8'e kadar indirdiklerini, ekonomik performansa bağlı olarak bu oranı, önümüzdeki yıllarda daha da azaltmak amacında olduklarını kaydetti.

Erdoğan, 2011 yılı itibariyle Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla'yı, geçen 10 yılda, 230 milyar dolardan 772 milyar dolara çıkardıklarını anlatarak, şöyle devam etti:

''Yine bu dönemde ihracatımızı 36 milyar dolardan geçtiğimiz ay itibariyle 147 milyar dolar seviyesine getirdik. Avrupa Birliği üyesi ülkelerle ihracatımızda düşüş söz konusu ama orada düşüş olurken, dünyanın değişik pazarlarında kendimize farklı pazarlar oluşturmak suretiyle bu açığı kapatıyoruz.

Birileri çıkıp, şunu söyleyebilir; 'Bu pazarlar güçlü pazarlar değil'. Bunlar hayatlarında hiç tüccarlık yapmadılar. Sattığın malın, güçlü pazarı, zayıf pazarı olur mu? Sen malını nereye satarsan sat. Bundan dolayı tüm ihracatçı kardeşlerimi kutluyorum. Turizm gelirlerimizi 8,4 milyar dolardan, 23 milyar dolara çıkardık.

Çevremizdeki bütün olumsuzluklara rağmen, turizmde de gerek turist sayısı gerekse gelir itibariyle daha iyi bir noktadayız. Merkez Bankamızın rezervi, göreve geldiğimiz 2002'de 27,5 milyar dolardı. Şimdi Merkez Bankamızın rezervi 112 milyar dolara ulaştı.

İnşallah 2023 Türkiyesi'nin Merkez Bankası rezervi trilyon dolarla konuşulur hale gelecek. Enflasyonda, borsada, yatırımlarda, çalışanların reel ücretlerinde aynı şekilde çok önemli gelişmeler sağladık. Bütün bu başarılı neticelere rağmen bugün geldiğimiz yeri yeterli görmüyoruz.

Kendimiz için 2023 yılına ilişkin çok önemli hedefler belirledik. Bu hedeflere ulaşmak için bütün gücümüzle çalışıyor, hedeflerimize doğru kararlı adımlarla ilerliyoruz. Ekonomide ulaştığımız bu düzeyi, sizlerle birlikte, kardeşlerimizle birlikte daha ileriye taşımak, daha büyük başarıları hep birlikte elde etmek istiyoruz. Hep birlikte kalkınalım, hep birlikte bu gücü oluşturalım istiyoruz. Bu, her iki tarafa da çok büyük fayda sağlayacak bir yol arkadaşlığıdır. Artık sözden çok uygulamaya geçirelim istiyoruz.''

''Dünyanın her yerine şefkat elimizi uzatıyoruz''

Türkiye'nin siyasi, ekonomik, insani ilişkilerinin en önemli özelliklerinden birinin, sadece belirli bölgelerle, ülkelerle, alanlarla sınırlı olmaması olduğunu dile getiren Erdoğan, bugün Türkiye'nin, dünyanın dört bir yanındaki ülkelerle ticari, diplomatik, insani ilişkisi bulunduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, dünyada, Türk vatandaşlarının ayak basmadığı ülke ve yerin neredeyse kalmadığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Aynı şekilde dünyanın her yerine şefkat elimizi uzatıyor, gönlümüzü açıyoruz. Orta Afrika'dan Kafkasya'ya, Orta Asya'dan Balkanlar'a kadar dünyanın her yerinde, hiç bir ayrım yapmaksızın mağdurların, mazlumların yardımına koşuyoruz. Türkiye olarak, geçtiğimiz yıl yaptığımız dış yardımların miktarı 1,5 milyar doları buldu.

10 yıl önce alan eldik, bugün veren el olduk. Biz Arakan'daki Müslüman kardeşlerimizin uğradığı zulüm için yardımlarına koştuğumuzda, orada açlık ve sefalet içinde yaşayan diğer insanları görmezden gelmedik. Budistlere de elimizi uzattık. Bu bizim inancımızın gereğidir.

Müslüman Arakanlılar'a yaptığımız gıda yardımından oradaki diğer mağdurlara da elimizi uzattık. Tsunami felaketi sonrası Sumatra adasındaki, Açe'deki kardeşlerimizin yardımına gittiğimizde, orada aynı şartlarda bulunan diğer insanlara da elimizi uzattık. 'Bu farklı inançtandır' demedik, onlara da destek verdik.

Onların da evlerini, ibadethanelerini inşa ettik. Çünkü bu bir Müslüman'ın olmazsa olmaz yapması gerekenlerden biridir. Elbette bu yardımları yaparken orada niçin bulunduğumuzu da unutmadık, ama insani hassasiyetler konusunda asla ayrımcılık içinde de olmadık.

Elimizi uzattığımız mazlumun, mağdurun rengine, diline, dinine bakmayız. Bu anlayış, bizim inancımızın gereğidir. Bu anlayış, atalarımızdan kalan bir mirastır.''

''Osmanlı kendisinden yardım isteyen hiç bir toplumu geri çevirmedi''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Osmanlı'nın, kendisinden yardım isteyen hiç bir toplumu, kimseyi geri çevirmediğini anlatarak, şunları kaydetti:

''İslam'ın ilk dönemlerinden itibaren, Arabistan Yarımadası'ndan dünyanın dört bir tarafına yayılan Müslüman tüccarlar, işlerinde emin olmaları, güzel ahlakları kadar yardımseverlikleriyle de insanların gönüllerini fethettiler. Evet, bugün dünyanın en büyük İslam nüfusunu barındıran ülkelerdeki kardeşlerimizin gönülleri, fetihle, savaşla değil, Müslüman tüccarlar vasıtasıyla kazanıldı.

Bu şekilde İslam'la şereflenen toplumların hiçbiri, yüzlerce yıl boyunca maruz kaldıkları baskılara, zulümlere, telkinlere rağmen inançlarından en küçük bir taviz vermediler. Dikkatinizi çekiyorum, burada, sadece işiyle, yaşayışıyla, kültürüyle, inancıyla gittikleri yerlerdeki insanları etkileyen, kalplerini fetheden ticaret erbabından bahsediyoruz.

Gönülleri kazandığımızda, insani hassasiyetlerin gereklerini samimiyetle yerine getirdiğimizde, işimizi kolaylaştırmakla kalmayacağımızdan, çok daha ötesinde kazanımlar elde edeceğimizden şüpheniz olmasın.''

Başbakan Erdoğan, bu buluşmayı sağlayan MÜSİAD'a teşekkür ederek, kongrenin iş adamlarına hayırlı olmasını diledi.

Erdoğan, kongrenin açılışını gerçekleştirdikten sonra fuar alanını da gezdi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.