Mogadişu: Açlık ve sefaletin de başkenti...

Mogadişu: Açlık ve sefaletin de başkenti...
Yaşanan açlık ve kuraklık tehlikesiyle dünya tarihinin en büyük acılarından birisini yaşayan Somalililer için hayatta kalma mücadelesi devam ediyor.Kuraklığın...


Yaşanan açlık ve kuraklık tehlikesiyle dünya tarihinin en büyük acılarından birisini yaşayan Somalililer için hayatta kalma mücadelesi devam ediyor.

Kuraklığın en çok kendisini hissettirdiği iç kesimlerden, Mogadişu'ya gerçekleşen büyük göç sonucu başkent adeta bir mülteci kampına dönmüş durumda. Yıllardır devam eden iç savaş nedeniyle adeta harabe durumda olan şehir, kuraklık ve açlık sonucu sürekli göç alıyor. Şehirde boş arazi bulmak neredeyse imkansız, yıkılmış binaların ve okulların içine, ağaç dalları ve otları birbirine bağlayıp çuval veya çaputlarla üzeri kapatılan küçük çadırlar kuruluyor. Yaklaşık 4 metrekarelik çadırlarda bazen 5-6 kişi kalıyor. Şehrin hemen her yerine kurulan bu çadırların sayısı her geçen gün artıyor. Oluşan bu çadır kamplarda yaşam mücadelesi veren mültecilerin durumuysa tam anlamıyla yokluk ve sefalet. Tuvalet ve içme suyunun bulunmadığı kamplar büyük salgın hastalıkların habercisi durumunda.

Mogadişu'da Türk yardım kuruluşlarının mültecilere sağladığı sıcak yemek ve içme suyu mültecileri ayakta tutan yegâne unsurlar. İki gündür şehirde dolaşmama rağmen Sınır Tanımayan Doktorlar haricinde hiçbir Batılı yardım kuruluşu görmedim. Birleşmiş Milletler'in buralarda ne yaptığı konusuysa tam bir muamma. Bazı Somalili yetkililer depolar dolu olmasına rağmen yardımların çok yavaş dağıtıldığını söylüyor.

Kimse Yok mu derneğinin kamplardan bulup ilk tedavisini yaptıkları Fartun ve annesi Halime, daha sonra Sağlık Bakanlığı'nın sahra hastanesine getirilmiş. İlk geldiklerinde yürümekten ve susuzluktan konuşamaz haldeki anne Halime'nin, dudaklarını bile kıpırdatmaya dermanı olmayan 1,5 yaşındaki Fartun'dan farkı yok. Türk doktorlar ilk muayenenin ardından Fartun'un aşırı su kaybı ve yetersiz beslenme sonucu çok kötü bir durumda olduğunu söyledi. Halime daha önce bir çocuğunu yolculuk sırasında kaybetmiş. 150 km uzaktan yürüyerek Mogadişu'ya gelmiş. Kaldıkları kampta Türk yardım derneklerinin her gün sıcak yemek çıkardığını ancak yine de çok fazla insanın bir, bazen iki gün aç kaldığını söylüyor.

Ülkenin iç kesimlerinden açlık nedeniyle başkente gelen mülteciler, burada da geldikleri yerden farklı bir şey bulamıyor. Dış yardımlar hâlâ yetersiz... Özellikle sağlık alanında büyük sorunları olanlar, etrafta görebildiğimiz bazı sahra hastanelerine gitmeye çalışıyor. Türk Sağlık Bakanlığı bünyesinde Hodan kampında kurulan sahra hastanesi, çok büyük bir eksikliği dolduruyor. Ameliyathane dışında her türlü sağlık hizmetinin verildiği hastane ilk günü olmasına rağmen 500'den fazla insana hizmet verdi. Hastaların büyük kısmı küçük yaştaki çocuklar... Henüz yeni doğan bebeklerden, 8-10 yaşlarına kadar çocukların en büyük sorunu yetersiz beslenme. Ağlamaya bile güçleri olmayan çocuklar yürekleri sızlatıyor. İncecik kol ve bacakları, kemikleri çıkan, kaburgaları sayılan sahipsiz onlarca çocuk...

Zaman

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.