'Milli duruşu bu milletin gençlerine aşılamak derdindeyim'

'Milli duruşu bu milletin gençlerine aşılamak derdindeyim'
50. sanat yılını kutlayan ozan Esat Kabaklı: "Sanattan ziyade istediğim mesajları bu millete verebilme, o ruhu kazandırabilme, milli duruş, faziletli duruşu bu milletin gençlerine aşılamak." dedi.

'Milli duruşu bu milletin gençlerine aşılamak derdindeyim'

50. sanat yılını kutlayan ozan Esat Kabaklı: "Sanattan ziyade istediğim mesajları bu millete verebilme, o ruhu kazandırabilme, milli duruş, faziletli duruşu bu milletin gençlerine aşılamak." dedi.

İSTANBUL - Musa Alcan

Ozan Esat Kabaklı, gelecek nesillere kalıcı eserler bırakmayı arzuladığına vurgu yaparak, " 'Hangi ürünü yaptı, bu millete ne verdi?'nin derdine düşmüşüz. Sanattan ziyade istediğim mesajları bu millete verebilme, o ruhu kazandırabilme, milli duruş, faziletli duruşu bu milletin gençlerine aşılamak. Onların Alperen ruhuyla yetişmesine vesile olmak." dedi.

Elinde bağlamasıyla Anadolu'nun sözünü gönüllere düşüren 1954 doğumlu Esat Kabaklı, 50. sanat yılını, raflardaki yerini alacak olan yeni bir albümle kutluyor.

Yapımı Nüvaz Müzik tarafından gerçekleştirilen "Bil Oğlum / Bu Vatan Bölünmez Bu Bayrak İnmez" isimli albümde, tamamını Esat Kabaklı'nın bestelediği 10 eser yer alıyor.

Albümde, sözleri Serhat Kabaklı'ya ait olan ve daha çok "15 Temmuz" darbe girişimi sonrası gerçekleştirilen demokrasi nöbetlerinden bilinen "Bil Oğlum" eseri de bulunuyor.

Daha önceki çalışmalarında olduğu gibi bu albümde de milli duygulara yoğunlaşan Esat Kabaklı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1967'de ortaokul 2. sınıfa giderken ilk kez eline saz aldığını söyledi.

Sanata ilk adım kırık bir sazla

Kabaklı, sahneye ilk kez 1968'de çıktığı bilgisini vererek, "Abimle arkadaşı, benden 2 yaş büyükler, arkadaşı kursa gidiyordu, o da abime öğretiyordu ama sazı bana vermiyorlardı. Amcamın bir kırık sazı vardı. Ben de, 'Amca bunu ver tamir edelim, çalalım.' dedim. 'Al, canına kurban olsun.' dedi. Aldık, tamir ettirdik, ondan sonra biz yürüdük. Bir yıl sonra sahnedeydim ben. Ortaokuldayken, liselilerin mezuniyet gecesine beni çağırıyorlardı. O yıllar farklı yerlerde de çalıp söyledim." diye konuştu.

Daha sonra konservatuvar eğitimi aldığını ve profesyonelliğe 1982'de adım attığını aktaran Kabaklı, TRT İstanbul radyosunda da uzun yıllar görev aldığını anlattı.

Kabaklı, 50. yıla özel yeni albüme değinerek, "Bugüne kadar içime sinen en güzel albüm diye düşünüyorum. Vatana millete 'Bismillah' diyerek hayırlı olsun diyorum. İnşallah sevilir ve baş tacı edilir." ifadesini kullandı.

Albümlerinde satış kaygısı taşımadığını belirten Kabaklı, "Biz işimizi yapma, ürünlerimizi sergileme derdindeyiz. Albüm piyasası zaten durmuştu birkaç yıldır. Yeni yeni başladılar albüm yapımlarına. Okuduğum 'Bil Oğlum' eseri Sayın Cumhurbaşkanımız'ın teveccühüyle de bayağı sevildi, onu da albüme koyduk. Aslında 2000 yılında yaptığım ikinci albümümde var 'Bil Oğlum'. Çok sevilince istedik ki son albümde de olsun." açıklamasında bulundu.

"Çocukların kulağına ezandan sonra 'Bil Oğlum'u okuyorlar"

Kabaklı, albümde en az "Bil Oğlum" kadar güzel eserler olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Ben istiyorum ki ben bırakıp gittikten sonra bir şeyler arkada kalsın. Esat Kabaklı bir şeylerle konuşulsun. 'Hangi ürünü yaptı, bu millete ne verdi?'nin derdine düşmüşüz. Sanattan ziyade istediğim mesajları bu millete verebilme, o ruhu kazandırabilme, milli duruş, faziletli duruşu bu milletin gençlerine aşılamak. Onların Alperen ruhuyla yetişmesine vesile olmak. En azından bir parça, bizi de dinlerlerse belki nasiplenirler. Bu minvalde işimiz bizim misyonumuz diye kabul ediyorum."

"Bil Oğlum" eserini ağabeyi Serhat Kabaklı'nın, 1980'de doğan oğlu için yazdığını, kendisinin ise eseri 2000 yılında bestelediğini söyleyen Esat Kabaklı, eserin çok güzel bir nasihat olduğunu vurguladı.

Kabaklı, sözlerin aslında daha uzun olduğunun altını çizerek, "Benim için çok önemliydi. Biraz sert buldular. 'Çakal gezen şu dağlarda gez oğlum' biraz sert değil mi dediler. Vatan mevzubahis ise ben sertlik falan dinlemem. Ruhum kabarırsa bu tür şeyler söylenebilir diye düşünüyorum. Askerimi, Mehmedimi şehit eden adama bunları söylemek hafif kalıyor." dedi.

"Bil Oğlum" eserinin kendisinin de dinleyenlerin de içini soğuttuğuna işaret eden Kabaklı, "Tebriz'den arkadaş arıyor, 'Hocam sizin bu türkünüz var ya doğduğunda çocuğun kulağına ezandan sonra bu türküyü okuyoruz ki böyle yaşasın, böyle öğrensin, böyle yetişsin.' diyor. Bunlar benim için çok önemli şeyler. Mesela Hakkari Otluca Dağ ve Komando Tugayı'nın resmi tugay marşı bu türkü." ifadelerini kullandı.

"Halk müziği sanatçısı değilim"

Esat Kabaklı, yarım asırlık sanat hayatında Türk milletinin değerlerini okumaya çalıştığını söyleyerek, "Biz herhangi bir parti için okumayız. Ben ortak değerlerimizi dillendirmek için ortaya çıkmış bir adamım. Kendimi ozan kabul ediyorum, halk müziği sanatçısı değilim. Ozan bu çağda ne söylemeye çalışırsa onu söylemeye çalışıyorum. Bilsinler ki benim sanatım partiler üstüdür ve yaptığım her türküyü her parti çalabilir. Sindirebiliyorlarsa o sözleri, herkes çalabilir." şeklinde konuştu.

Vermek istediği mesajların topluma ulaşmasının önemli olduğunu dile getiren sanatçı, "Bu millet ortak neyi istiyor? Bayrak, vatan, millet, toprak, kahramanlıklar, şehitler, ezanlar, biz bunların derdindeyiz, başka derdimiz yok. 'Bilmeyenler bilsin, tek davamız var, bu vatan bölünmez, bu bayrak inmez' diyoruz türküde. İnşallah inmez, ilelebet başımızın üstünde dalgalanacak." değerlendirmesinde bulundu.

Müzik yönetmenliğini Fatih Ihlamur'un üstlendiği albümün Türk kültürünün ana izlerini türkülerle gelecek kuşaklara taşıması amaçlanıyor.

Albümde, Esat ve Serhat Kabaklı'nın yanı sıra Ekrem Şama, Ozan Arif Şirin, Yusuf Dursun, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu ve Muhammed Hüseyin Şehriyar'ın imzasını taşıyan eserler bulunuyor.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.