Milletimizle yürüyoruz
Başbakan Davutoğlu, "Onlar paralelle yürümeye devam etsinler, biz sırat-ı müstakimde milletimizle yürümeye devam ediyoruz" dedi.
TBMM (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Meriç nehrinde meydana gelen taşkın nedeniyle Edirne ve Trakya'da yaşayan vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunan Davutoğlu, devletin bütün imkanlarıyla gerekli tüm tedbirleri aldığını, şu ana kadar da can ve mal kaybının söz konusu olmadığını belirtti. Taşkın alanında su baskınını söz konusu olduğunu ifade eden Davutoğlu, ilgili bakanların konuyla yakından ilgilenerek, her türlü tedbirin alınmasına nezaret ettiklerini söyledi.
Davutoğlu, geçen ay Edirne'ye yaptığı ziyarette Karaağaç tahliye ve drenaj kanalı çalışmalarını takip ettiğini hatırlatarak, "Çok büyük bir ana kanal olacak. Edirne'yi by-pass edecek şekilde Meriç sularının bundan sonra herhangi bir baskın ve taşkın olma ihtimalini yok edecek şekilde düzenlenecek. Bir ay içinde proje tamamlanıyor ve inşaat aşamasına geçiliyor" diye konuştu.
-"Son 20 ayın en düşük enflasyonuna ulaştık"
Enflasyon rakamlarının açıklandığını aktaran Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Büyük bir memnuniyetle ifade etmek istiyorum; ekonomimizdeki, bütün istatistiklerdeki olumlu trend enflasyon rakamlarına da yansıdı ve son 20 ayın en düşük enflasyonunu gördük hamdolsun. Kasım ayında 9.15 olan enflasyon, Aralık ayında 8.17'ye düştü, şimdi de 7.24. Her ay takriben 1 puan düşüyor. Ve son 20 ayın en düşük enflasyonuna ulaştık. Ayrıca bu TÜFE, ÜFE'de de geçen ay 6.36 olan enflasyon şimdi 3.28'e düştü. Bu da maliyetlerin düşüşünü gösteriyor. Çekirdek enflasyonda da iyileşme eğilimi var. Bütün bunların, ekonomimizdeki olumlu gelişmelerin yansıması olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bununla birlikte enflasyon faiz oranlarının da önümüzdeki aylarda gittikçe artan bir ivme ile düşeceğine dair inancımız son derece güçlüdür."
-"İstikbali parlak bir Türkiye'ye kararlı bir şekilde yürüyoruz"
Konuşmasında geçen hafta yaptığı yurtiçi ziyaretlere de değinen Davutoğlu, halkla buluştukça daha güçlü bir enerji ile dolduklarını ve bu enerjiyi de Ankara'ya yansıttıklarını söyledi.
Davutoğlu, 28 Ocak'ın Misakımilli'nin ilanının yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, 1920 yılında Misakımilli'nin ilan edildiği günlerde bütün ülkenin istikbal kaygısı ve istiklal mücadelesi içinde olduğunu vurguladı. "Cumhuriyetimizin 100 yılına giderken hep beraber istiklali tahkim edilmiş, istikbali parlak bir Türkiye'ye kararlı bir şekilde yürüyoruz" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tam da Misakımilli haftasında, Misakımilli'nin güçlü şuur şeklinde, Kuvayımilliye halinde tarih sahnesine çıktığı şehirlerdeydik. İzmir'de, Afyon'da, Manisa'da, Denizli'deydik. Çok büyük bir coşku ve muhabbetle kongrelerimizi yaptık. 15 Mayıs 1919'da, burada iki şahsiyeti anmak istiyorum; Misakımilli ve Kuvayımilliye bağlamında, bir yiğit insan Hasan Tahsin, İzmir'de düşmana ilk mermiyi sıktığı anlarda Denizli'de de bir başka yiğit insan Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi düşmana karşı savaş fetvası verdi. İstiklal fetvasıyla istiklal kurşunu buluştu.
Ahmet Hulusi Efendi'nin sancağı çekip Kayalık Camisinden meydana doğru yürüdüğünde irat ettiği hutbe veya konuşma hala kulaklarımızda yankılanır. 'Düşman istilası söz konusu olduğunda, ona karşı mücadele etmek her Müslüman için farz-ı ayndır'. O andan itibaren bütün bir millet ayağa kalktı ve mücadele katıldı. Hemen o konuşmanın sonunda ise 'silahı olmamak bir mazeret değildir' dedi Ahmet Hulusi Efendi. 'Elinizde üç çakıl taşı varsa dahi onu düşmana atacaksınız ve bu mücadeleye katılacaksın. Şimdi ben de buradan 95 yıl sonra bir kez daha bütün milletimize çağrı ile bir şekilde 100 yıla yürürken teme ilkemizi vurguluyorum; herkes yeni bir Misakımilli'de buluşmalı ve bu Misakımilli'nin hedefi doğrultusunda elinde ne varsa, heybesinde ne varsa bu mücadeleye katılmalı. Üç çakıl taşı olan dahi bu çakıl taşlarını üst üste koyup, Türkiye'yi yeniden inşa faaliyetine, AK Parti'nin başlattığı kalkınma hamlesine katılmalı."
-"İzmir'deki her gelişmeye bizzat müdahil olacağım"
İzmir'ye yaptığı ziyarette Ankara ve İstanbul'dan sonra bu kentte de bir Başbakanlık Ofisi açılacağını söylediğini hatırlatan Davutoğlu, bu yolla İzmir'e verdikleri önemi göstereceklerini, hükümet hizmetlerini ülke sathına yaymak konusunda da önemli bir adım atacaklarını kaydetti.
Davutoğlu, "Biz her bir bölgemize, şehrimize kalkınma hamlemizde özel roller, görevler biçiyoruz. Nitekim İzmir'e dönük olarak da İzmir-İstanbul otobanı inşallah 2017'de bütünüyle devreye girdiğinde, Körfez geçişi ile birlikte, 9.5 saatlik İzmir-İstanbul arası, 3.5 saate düşecek. Aynı şekilde Ankara- İzmir Otoyolu, Ankara-İzmir tren yolu devreye girdiğinde Osmanlı'nın payitahtı İstanbul ile Cumhuriyetin Başşehri Ankara İzmir ile birleşmiş ve İzmir'den Akdeniz'e güçlü Türkiye'nin mesajı verilmiş olacak" diye konuştu.
Çandarlı, Kuzey Ege limanını devreye girmesi ile İzmir'in tarihte olduğu gibi bütün Ege ve Akdeniz'in en büyük ticaret ve sanayi şehri haline geleceğini aktaran Davutoğlu, "Maalesef son 12 yıl içinde bütün şehirlerimizde çok ciddi hamleler söz konusu olurken, şehirlerimiz Türkiye'nin genel kalkınmasında hak ettiği yeri alırken, İzmir'deki yerel yönetim anlayışı bu gelişmelere ayak uyduramadı ve İzmir yükselen şehirler trendinde hak ettiği yeri bulamadı. Bundan sonra bizzat takip edeceğim, İzmir'deki her gelişmeye bizzat müdahil olacağım ve İzmir'i hak ettiği yere getireceğiz" dedi.
İzmir'de yapılacak hizmetler hakkında da bilgi veren Davutoğlu, Ege'de büyük bir ekonomik havza oluşmasına önem verdiklerini söyledi. Yüksek teknoloji ihtiva eden projelere 5. bölge teşviği uygulayacaklarını da belirten Davutoğlu, bu noktada Ege'ye özel bir önem verdiklerini de anlattı.
Davutoğlu, "Cumhuriyetçilik, Kuvayımilliye ve Misakımilliye ruhuna sahip çıkmakla ortaya konabilir. Türkiye'de bu anlamda gerçek cumhuriyetçi parti, cumhurun iradesini öne çıkaran ve cumhur ile birlikte yürüyen AK Parti'dir" dedi.
Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Yıllardır değişik şehirlerimizde 'yaşam şekline müdahale' gibi bir takım vehimlerle AK Parti'nin bu şehirlerle olan irtibatını koparmaya çalışanlara sesleniyorum; Türkiye'de AK Parti'nin müdahil olamadığı, giremediği, nüfuz etmediği hiçbir ülke köşesi yoktur. Gönül gönüle konuşamadığı, özgürlükler içinde ortak geleceği paylaşamadığı hiçbir toplum kesimi yoktur ve olmayacaktır. Biz kıyısı ile hinterlandıyla, dağlarıyla, ovasıyla, deniziyle, yaylalarıyla bütün Türkiye'nin partisiyiz. Bütün Türkiye'nin partisi olmaya da devam edeceğiz."
Davutoğlu, üzümdeki üretim fazlasını almak üzere gelecek haftalardan itibaren okullarda süt ile kuru üzüm de dağıtılacağını söyledi.
-"Ümit ederiz ki bizim gittiğimiz her yere giderek ülkeyi tanımaya başlar"
AK Parti ile milletle buluşurken ve seçimlere yürürken, muhalefetin ise değişik koalisyon çabaları içinde olduğunu dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu:
"CHP, MHP, HDP Türkiye gündemi üzerinden kendi politikalarını anlatmak yerine, sürekli olarak farklı çabalarla AK Parti üzerinden siyaset yapmaya çalışıyorlar. Biz İzmir'e Aydın'a mı gittik, oralara müjde mi verdik? Bir bakıyorsunuz ertesi günü Kılıçdaroğlu, oraya gidiyor. Ümit ederiz ki bizim gittiğimiz her yere giderek ülkeyi tanımaya başlar, Ankara'nın dar koridorlarından çıkar. Ama açık söyleyeyim, hızımıza kimsenin yetişmesi mümkün değil. Son 5 ay içinde 50'yi aşkın vilayeti ziyaret ettik. İnşallah önümüzdeki aylarda bütün vilayetlerimizi ziyaretlerle tamamlayacağız, seçimlerde de ikinci turu yapacağız. Onlar arkamızda bizi takip etmeye devam etsinler."
- "Onlar çatı adayda birleşirken, biz milletle bütünleştik"
AK Parti olarak milletle buluşurken, milletle geleceğe kararlı şekilde yürürken perde gerisinde bazı ittifak çalışmalarının yürümekte olduğunu da gördüklerini belirten Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dikkat edin, geçen sene 17-25 Aralık kumpaslarından sonra 30 Mart'a giderken, sadece AK Parti'yi engellemek için bu paralel çete şu propagandayı yaptı; 'her yerde AK Parti karşısında kim güçlüyse onu destekleyeceğiz'. Yani Doğu'da, Güneydoğu'da HDP'yi, kıyılarda CHP'yi, İç Anadolu'da MHP'yi. Düşünün, Kur'an kurslarını, Kur'an öğrenmeyi yasaklayan bir tek parti zihniyeti ile işbirliği yapmaktan çekinmedi bunlar. Aynı şekilde çözüm sürecine bir taraftan karşı çıktılar, bir taraftan da HDP ile kol kola girmeye hiçbir beis görmediler. MHP'nin durumu ise daha ilginç. MHP de bu paralel çeteye karşı çıkmak yerine bütün bu organizasyon içinde yer aldı ve bir çatı adayla cumhurbaşkanımızın adaylığı karşısında ortak bir adayla sahneye çıktılar. Ama ne oldu? Onlar çatı aday etrafında bir koalisyonla birleşirken, biz milletle bütünleştik ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde onlara en büyük dersi verdik." Davutoğlu, "Onlar paralelle yürümeye devam etsinler, biz sırat-ı müstakimde yürümeye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, geçen hafta içinde ekonomi alanında yapılan üçüncü toplantı ve müjdelerle sonuçlandırdıkları faaliyetin KOSGEB'in organize ettiği "3. KOBİ ve Girişimcilik Ödül Töreni" olduğunu kaydetti.
KOBİ'lerin toplumların ve ekonomilerin omurgası olduğunu, ekonomik istikrar ile sosyal istikrar arasındaki bağı kurduğuna işaret eden Davutoğlu, Türkiye'de de toplam işletmelerin yüzde 99,5'i, toplam istihdamın yüzde 77'si, toplam katma değerin yüzde 55'inin KOBİ'ler tarafından sağlandığını vurguladı. 2015 yılını hem ülke içinde KOBİ'leri destekleme yılı hem de G-20'de KOBİ'leri dünya gündemine getirme yılı ilan ettiklerini belirten Davutoğlu, G-20 dönem başkanlığı süresince KOBİ'leri dünya gündeminde tutacaklarını, içeride KOBİ'leri güçlendirilmesi için her türlü desteği vereceklerini anlattı.
Davutoğlu, ödül töreninde başarılı KOBİ'lere ödüllerini verirken dört önemli müjdeyi de kendileriyle paylaştıklarını kaydederek, şöyle konuştu:
"Birincisi; markalaşma ve kurumsallaşma desteği vereceğiz. KOBİ'lerimizin küçük ölçekten orta ölçeğe, orta ölçekten büyük ölçeğe yönelebilmeleri için markalaşmaları ve kurumsallaşmaları şart. Bunun için işletmelerimize 150 bin lira destek vereceğiz. Bu yönde yapacakları çalışmaları için... İkincisi; KOBİ'lerimizin tek tek güçlü olmaları çok zor. Üç işletme, üç KOBİ bir araya gelip, işbirliği ve işgücü perspektifiyle ortak proje geliştirdiklerinde biz buna 350 bin lira geri ödemesiz, 1 milyon 200 bin lira geri ödemeli, 1,5 milyon lira kredi imkanı tanıyacağız. Bunun için de çok geniş bir perspektifte bütün KOBİ'lerimize destek sağlayacağız. Markalaşma ve kurumsallaşmada toplam 100 milyon lira kredi, ama bu alanda ise herkese önü açık bir kredi anlayışını gerçekleştireceğiz. Yine, AR-GE, inovasyon ve endüstriyel uygulama alanında KOSGEB desteğini yüzde 50 artıracağız. Daha önce girişimcilere destek programı çerçevesinde kadın ve engellilere ek yüzde 10 sağlıyorduk, bunu yüzde 20'ye çıkarıyoruz, şehit ve gazi yakınlarına da bu imkanı tanıyoruz. Bütün bu desteklerden kadın ve engelli girişimcilerimiz yüzde 20 nispetinde daha fazla istifade edecekler, şehit ve gazi yakınları da bundan istifade edecek. Dolayısıyla, önümüzdeki dönemde KOBİ'lerimizin bütün taleplerini, ekonomik rasyonalite ve makro ekonomik stratejik planlarımız çerçevesinde değerlendirip KOBİ'lerimizi dünyayla rekabet eder hale getireceğiz."
-Turizm sektörü iki alanda desteklenecek
Davutoğlu, bugün bir sektörle ilgili iki önemli kararı ve müjdeyi paylaşmak isteğini ifade ederek, Türkiye'nin en önemli sektörünün turizm sektörü olduğunu ve "bacasız fabrika" olarak bilindiğini, ayrıca çok geniş istihdam imkanları oluşturduğuna kaydetti.
"Türkiye son dönemde, bizim dönemimizde turizmde olağanüstü hamle dönemi yaşadı; 12-13 milyon turizm kapasitesinden 40-50 milyonlara giden, inşallah en kısa zamanda 50 milyonlara ulaşacağımız bir noktaya geldik" diyen Davutoğlu, bu yıl turizmde ciddi sıkıntıların olabileceğinin tüm dünyada konuşulduğunu, Türkiye için de iki gelişmenin önemli olduğunu, özellikle Bağımsız Devletler Topluluğu, Rusya başta olmak üzere bu ülkelerden gelenlerin ekonomik sıkıntıdan kaynaklı sorunları olduğunu, ayrıca İran'dan gelen turistlerde de bazı sıkıntılar olabileceğini öngördüklerini söyledi.
Davutoğlu, erken rezervasyonlarda düşüş, iptal haberleriyle ilgili birtakım gelişmeler olduğu haberini alınca geçen hafta içinde Kültür ve Turizm Bakanıyla, ilgili bakanlıklarla bir toplantı yaparak, sektörü bu kritik yılda iki önemli alanda destekleme kararı aldıklarını bildirdi.
Başbakan Davutoğlu, "Önümüzdeki iki ay içinde seyahat acentelerinin organizasyonuyla bu ülkelerden Türkiye'ye gelen her yolcu uçağına ek yakıt desteği vereceğiz. Her uçak için 6 bin dolar yakıt desteği vereceğiz. Şimdiden uçuş iptalleri veya rezervasyon iptallerinin önüne geçeceğiz. Tur, seyahat acentelerinin yükünü hafifletmiş olacağız ve herhangi bir iptali de engellemeye çalışacağız. Bu kaynağı da Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu'ndan karşılayacağız. İkincisi; tur operatörlerine Hazine destekli kredi kefaleti sağlayacağız. Bu da Kredi Garanti Fonu ile sağlanacak. Bu ülkelere çalışan tur operatörlerine dönük olarak da ciddi bir kredi imkanı sağlayacağız" dedi.
-Prim borcu nedeniyle sağlık hizmetinden yararlanamayan BAĞKUR'lulara müjde...
Davutoğlu, dün Bakanlar Kurulu'nda kararlaştırılan bir başka müjdeyi BAĞKUR'lu vatandaşlarına iletmek istediğini söyledi. 2 milyon 236 bin BAĞKUR'lunun prim borcu bulunduğunu, bunlardan 1 milyon 31 bininin dün akşam itibarıyla borçlarını yeniden yapılandırdığını kaydeden Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Geriye 1 milyon 305 bin kardeşimiz kalmıştı. Şu veya bu şekilde prim borçları birikmiş kardeşimiz. İki aylık prim borcu oluncu, sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanı olmuyor. Bu BAĞKUR'lu vatandaşlarımızın da sağlık hizmetlerinden yararlanması bizim için önemli görevdir. Bu çerçevede dün arkadaşlarımıza gerekli talimatları verdik, çalışmalar tamamlandı. Şu andan itibaren 12 aydan fazla borcu olan esnaf ve çiftçi kardeşlerimizin hizmetlerini ve primlerini donduruyoruz. Bu şu demek; 1 milyon 305 bin kardeşimizin sağlık hizmetinden yararlanması garanti altına alınmış oluyor. Dolayısıyla, bir şekilde borçlarını yapılandıramamış olan 1 milyon 305 bin kardeşimizin prim borcu da hizmetleri de donduruluyor. Bu borçlar dondurulduğu için de sağlık yardımlarından yararlanma imkanı sağlanıyor. Ayrıca bu vatandaşlarımız imkanları elverdiğinde, 'ben tekrar kaldığım yerden primlerimi ödeyerek bu hizmetten istifade etmek istiyorum' dediğinde de kaldıkları yerden süreç ihya edilebilecek ve borçlarını ödeyerek BAĞKUR'luluk süreçleri devam edecek. Kimsenin sağlık yardımından mahrum kalması söz konusu olmayacak."
Davutoğlu, bir taraftan vatanın her köşesine gidip vatandaşlarla buluştuklarını, kongreleri büyük coşku, düğün ve demokrasi şöleni halinde yaptıklarını, diğer taraftan yurtdışı temaslar, Hükümet faaliyetlerini ve ekonomik projeleri sürdürdüklerini ifade etti. Davutoğlu, "Ama en önemlisi de Haziran 2015 seçimlerine kararlı bir şekilde yürüyoruz. Kim hangi vesveseyle hareket ederse etsin, kim hangi tuzağı kurarsa kursun Türkiye'nin istikbali bütün milleti kucaklayan AK Parti'nin elindedir ve bu istikbali korumaya kararlıyız. Afyon'dan İzmir'e yürüyen istiklal orduları gibi biz de 2023 yılına istikbal orduları şeklinde yürüyoruz. Nasıl İstiklal orduları zafere ulaşmışsa, istikbal ordularının öncüsü olan AK Parti de zafere ulaşacaktır. Yolumuz hayırlı, menzilimiz, akıbetimiz hayrola inşallah" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.