MHP'nin büyük hatası
Bugün Yazarı Ahmet Taşgetiren MHP yönetiminin büyük hatasını yazdı. İşte o yazı:
MHP'nin muhalefeti
Şu ifadeleri okuduklarında MHP kadrolarının ne diyeceğini gerçekten merak ediyorum:
"Kürtler'in yüzde 50'si AK Parti'ye oy veriyor. Eğer CHP ve MHP'nin yaptığı gibi AK Parti de Kürtler'i terk etseydi ne olurdu? Bütün Kürtler'in oy verdiği parti BDP olsaydı nasıl bir Türkiye konuşuyor olurduk? Bunu herkesin düşünmesi lazım. Bu açıdan AK Parti Kürtler'i Türkiye'de tutan, Türkiye'yi bir arada tutan partidir. Bu büyük bir şans ve imkândır. Kürtleri sistemin ve ülkenin içinde tutan parti, ortak yaşama iradesini var eden AK Parti'dir." (24 Şubat 2013, Bekir Ağırdır'ın Murat Aksoy'a verdiği mülakat)
Bekir Ağırdır'ın AK Partili olduğu söylenemez. Belki kendisini "Muhafazakâr" diye de tanımlamayacaktır.
Konda'nın yöneticisi, bir siyaset bilimcidir.
Bazı sorular
Bu cümlelere yansıyan görüşler de çok somut tespitlere dayanıyor. AK Parti'nin Kürtler'den yüzde 50 oy aldığı, CHP ve MHP'nin oy alamadığı... Ağırdır bu durumu, "AK Parti'nin Kürtler'i Türkiye'de tuttuğu, ortak yaşama iradesini var ettiği" buna karşılık "CHP ve MHP'nin Kürtler'i terk ettiği" şeklinde yorumlamış. Sonuçta katılmayabilirsiniz, ama bir sosyal bilimcinin eldeki verilerden edindiği algı bu.
- CHP ve MHP, Kürtler'den oy alıyor mu?
Yok denecek kadar az.
- Eee, ne olacak bunun sonu?
- AK Parti hükümeti bir süreç işletiyor. Nihai amaç, terörü bitirmek. Böyle bir zarureti var mı Türkiye'nin?
- Elbette. Türkiye'ye hem insan hem maddi varlıklar itibariyle kan kaybettiren bir süreç terör süreci.
- MHP'nin terörü sona erdirmek için, 30 yıldan beri devam eden uygulamalar dışında bir önerisi var mı? Kürtler'in şu veya bu kısmının oyunu, onayını almadan, onlarla hiçbir şekilde iletişim içinde bulunmadan, devlete nasıl bir görünüm kazandırarak ne yapılacak? Daha çok askeri harekât mı, sıkıyönetim mi, olağanüstü hal mi, daha çok cezaevi mi?
- ?
Daha pozitif rol için
Şu an MHP'nin dehşetengiz bir muhalefeti var. Ben, Oktay Vural ya da Özcan Yeniçeri'nin üslubunu anlıyorum. Onlara en polemikçi, en sert olma görevi verilmiş.
Peki ya Devlet Bahçeli?
"İhanet" suçlamasından ve erişilmez hakaret dozundan başka bir öz var mı söylemlerinde?
Çözüm arayışına ilişkin en küçük bir kırıntı yok.
İnsanların içindeki öfke birikimini ateşlemek suretiyle bir iki puan oy artırımı.
Asla iktidar olamayacak bir hareketin söylemi.
Ülkede "Kürt vatandaşlarımızı etkileyen hiç bir sorun bulunmadığı" kanaati mi üretir bu söylemi, anlamak mümkün değil.
Bu sancı nasıl dinecek, diye bir kaygıyı okumak mümkün değil.
Sancıyı görse, bu sancıdan kurtulmak için Türk-Kürt, bu memlekette yaşayan herkesin kardeşliğini besleyecek bir dil üretse ve Türkler'de olduğu ölçüde -ki o da sınırlı, o da AK Parti kadar değil- Kürtler'de de bir karşılık oluştursa, anlayacağım.
Ama yok, mesajınız ancak memleketin yüzde 12'sini etkiliyor, Kürtler'de hemen hiç karşılığı yok, nasıl bir sonuç çıkar buradan?
BDP'nin karşıt rolü?
BDP'nin rolü Kürtler için sağlıklı mı ki, MHP'nin rolü Türkler için sağlıklı olsun?
Onun için Kürtler'in yüzde 50'si "Kürtçü" partiye değil, AK Parti'ye oy veriyor, Kürt olmayanların da yüzde 50'si, mesela "Türkçü" partiye değil, AK Parti'ye oy veriyor.
Oyların bu şekilde dağılımının hiçbir anlamı yok mu MHP için?
Bahçeli, Meclis'te Ahmet Türk'ün elini sıktığında oluşan iklimi hatırlıyorum da ben, MHP'nin Türkiye'nin bütünlüğü adına daha pozitif rol oynayabileceğini düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.