Menderes'i idamdan kurtarabilirdim

Menderes'i idamdan kurtarabilirdim
27 Mayıs darbesi sonrası yargılanan Menderes'in avukatı Burhan Apaydın, darbeyi 'eşkiya hareketi'ne benzetti.Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 27 Mayıs 1960'ta...



27 Mayıs darbesi sonrası yargılanan Menderes'in avukatı Burhan Apaydın, darbeyi 'eşkiya hareketi'ne benzetti.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 27 Mayıs 1960'ta ülke yönetimine el koymasının ardından Yassıada'da yargılanan dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in avukatlığını üstlenen Burhan Apaydın, ''27 Mayıs bir eşkıya hareketidir. İktidar silah kuvvetiyle gasp edilmiştir. Türkiye'yi 100 sene geriye götürmüştür. Bir darbe daha olursa Türkiye'yi yabancılar işgal eder'' dedi.

Adnan Menderes'in avukatlığını, ailesinin teklifi üzerine ve ani bir kararla üstlendiğini açıklayan Apaydın, teklifi kabul ederken Menderes'in avukatlığını yapması sonucu karşılaşabileceği her durumu hesap ettiğini belirtti.

''Menderes'i savunmak bir şerefti, çünkü haklıydı'' diyen Apaydın, Adnan Menderes'in yargılaması sürdüğü sırada 2 defa tutuklandığını anlattı.

Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Gürsel'in Adnan Menderes'e iletilmek üzere bir mektup yazdığını, bu mektupta, ''Bu millet seni seviyor, Celal Bayar'ı bertaraf et ve cumhurbaşkanı sen ol. Bu milletin göz bebeğisin'' şeklinde ifadeler kullandığını belirten Apaydın, yargılama aşamasında mektubu dosyaya koyarak, duruşmalarda okumak istediğini söyledi.

Apaydın, ''Bu dilekçeyi geri almazsanız sen ve avukatın berhava olursunuz'' şeklinde tehdit alan Menderes'in, Celal Bayar'a bir komplo kurulmuş gibi anlaşılmaması için duruşmada talebin geri çekilmesini istediğini, kendisinin ise bunu kabul etmediğini, ikinci tutuklamasının bu talepte ısrar etmesi üzerine gerçekleştiğini anlattı.

Söz konusu mektubun halen Genelkurmay'da olduğunu belirten Apaydın, ''Genelkurmay'ın bunu yayınlaması lazım. Genelkurmay tarih karşısında buna mecbur'' dedi.

Adnan Menderes'e ölüm cezası verildiğinde cezaevinde olduğunu belirten Apaydın, Menderes'in ölüm haberini de ''Kürt İdris'' olarak tanınan İdris Özbir'den aldığını ifade etti.

Apaydın, Menderes'in idam edilerek bazı idam fotoğrafların yayımlanmasının kendisinde büyük üzüntü yarattığını, hatta ağladığını anlattı.

''Adnan Menderes'i idamdan kurtarabilirdim''

Tutuklu bulunmayıp, savunmaya devam edebilseydi kararın farklı olabileceğini düşündüğünü belirten Apaydın, ''Adnan Menderes'i idamdan kurtarabilirdim'' dedi.

Adnan Menderes'in darbe yapılabileceğine hiç ihtimal vermediğini, yargılamalar sonucunda böyle bir karar çıkabileceğini de düşünmediğini belirten Burhan Apaydın, ''27 Mayıs bir eşkıya hareketidir. İktidar silah kuvvetiyle gasp edilmiştir. 27 Mayıs bir felaket günüdür. Türkiye'yi 100 sene geriye götürmüştür. Bir darbe daha olursa Türkiye'yi yabancılar işgal eder. Türkiye silinir'' diye konuştu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne 7 Mayıs'ta bir dilekçeyle başvurarak, Adnan Menderes için Yassıada'da verilen idam kararının iptalini istediğini belirten Apaydın, Menderes'in masum olduğu halde suçlandırıldığını, söz konusu kararın öncelikle bu nedenle ortadan kaldırılması gerektiğini istediğini ifade etti.

1924 Anayasası'nda cumhurbaşkanı, başbakan ve hükümet üyeleri ile milletvekillerinin, ''vatana ihanet' suçlamasıyla Yargıtay ve Danıştay ile Sayıştay genel kurullarının seçecekleri birer hakimden oluşacak bir yargı kurulunca mahkeme edilecekleri hükmüne yer verildiğini belirten Apaydın, Adnan Menderes'in, başkanlarını kendilerinin seçecekleri bir yargı kurulu tarafından mahkeme edilmesi gerekirken, hükümet darbecilerinin oluşturduğu ve adına 'Yüksek Adalet Divanı' dedikleri toplama hakimlerden oluşan bir heyet tarafından yargılandığını kaydetti.

Adnan Menderes'in kaynağını TBMM'den almayan, Türk Milleti adına yargılama ve karar verme yetkisine sahip olmayan bir kurul tarafından mahkum edildiğini belirten Apaydın, ''Karar da, 'Türk Milleti Adına' ibaresi yoktur. Adnan Menderes üstündeki 'vatan hainliği' kararı ile toprak altında yatmaktadır. Buna son verilmesini sağlayacak tek organ TBMM'dir'' dedi.

Apaydın, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun kendisini davet etmesi halinde ifade verebileceğini de sözlerine ekledi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.