Memur-Sen'den 'Emek ve Adalet Yürüyüşü'ne destek
Memur-Sen'den 'Emek ve Adalet Yürüyüşü'ne destek
Memur-Sen’e bağlı sendikalara üye yaklaşık bin kişi, Hizmet-İş Sendikasının Bolu Belediyesindeki işten çıkarmaları protesto için düzenlediği yürüyüşe katılarak destek verdi.
Memur-Sen’e bağlı sendikalara üye yaklaşık bin kişi, Hizmet-İş Sendikasının Bolu Belediyesindeki işten çıkarmaları protesto için düzenlediği yürüyüşe katılarak destek verdi.
Sabah saatlerinde Kahramankazan ilçesinin Karadere mevkisinde başlayan "Emek ve Adalet Yürüyüşü"nün 10. günü, Memur-Sen'in desteğiyle devam ediyor.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın öncülüğündeki konfederasyona bağlı sendikalara üye yaklaşık bin kişi, Kahramankazan ilçesinin Saray Mahallesi civarında korteje katıldı.
Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan ile Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, burada basın mensuplarına açıklamalarda buldu.
"Yürüyüşümüz mücadelemizin sonu olmayacak"
Verilen desteğin kendileri için çok önemli olduğunu ifade eden Arslan, Memur-Sen'e teşekkür ederek, desteğin işten çıkartılan işçiler için büyük bir onur olduğunu söyledi.
İşten çıkartılan işçiler işine geri dönene, sendikalarına yönelik tehditler ve baskılar bitene kadar mücadelelerinin süreceğini vurgulayan Arslan, "Ankara yürüyüşümüz bu soylu mücadelemizin bir parçasıdır ve sonu olmayacaktır. Bizim kararlı, onurlu ve sağduyulu yürüyüşümüze destek veren herkese çok teşekkür ediyoruz." dedi.
"Bizim bu mücadelemiz işaret fişeğidir"
Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın ise kendi üyelerinin de baskı ve tehditlere maruz kaldığını belirterek, yapılan zorbalıklara "dur" demek için Hizmet-İş ile omuz omuza olduklarını söyledi.
"Mart'ın sonu bahar" diyenlerin yerel seçimlerin ardından emekçilere kara kışı yaşattığını ifade eden Yalçın, zorbalık yapan belediye başkanları hakkında suç duyurusunda bulunduklarını anımsattı.
Mağduriyetler giderilene kadar mücadelelerinin devam edeceğini bildiren Yalçın, asla yılmayacaklarını ve diz çökmeyeceklerini vurguladı.
Yalçın, CHP'nin 31 Mart'tan önceki adalet reklamının bittiğini, yerine zulüm filmini başladığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Çalışanların, işten çıkartma ve baskıların 23 Haziran'daki İstanbul seçimlerinden sonra daha da artacağı yönünde kaygıları var. İstanbul seçimlerinin ardından zulmü artırırız diye eğer hayal edenler varsa bizim bu mücadelemiz işaret fişeğidir. Bunun alasını yapar, bunun sosyal maliyetini de siyasi maliyetini de ödetiriz. Emekçilerin katledilmesine sessiz kalmamız mümkün değil."
Konuşmaların ardından yürüyüş, katılımcıların "Zorbalar yargıya hesap verecek", "İşçi memur omuz omuza", "Direne direne kazanacağız" ve "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganlarıyla devam etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.