Meme kanserine karşı taze meyve ve sebze önerisi

Meme kanserine karşı taze meyve ve sebze önerisi
  Kadınlarda görülen kanser türleri arasında ilk sıralarda yer alan meme kanserinden, taze meyve ve sebze tüketilerek korunulabileceği bildirildi. KIRIKKALE...

 

 

Kadınlarda görülen kanser türleri arasında ilk sıralarda yer alan meme kanserinden, taze meyve ve sebze tüketilerek korunulabileceği bildirildi.

 

KIRIKKALE (AA) - Kadınlarda görülen kanser türleri arasında ilk sıralarda yer alan meme kanserinden, taze meyve ve sebze tüketilerek korunulabileceği bildirildi.

 

Kırıkkale Üniversitesi (KÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çağatay Erden Daphan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sebze ve meyveyi daha çok tüketmenin meme kanseri için koruyucu olduğunu vurguladı.

 

Taze meyve ve sebze yemenin sadece meme kanseri için değil, özellikle mide ve bağırsak kanserleri için de son derece faydalı beslenme alışkanlıkları arasında yer aldığına işaret eden Çağatay Erden Daphan, bu besinlerle alınan lif ve antioksidanın vücut için çok faydalı olduğunu kaydetti.

 

Besinlerin kanser hücreleri üzerinde etkileri olduğunu ifade eden Daphan, "Yapılan araştırmalarda özellikle 'karotenoid' denen maddelerin içinde bulunduğu turuncu, kırmızı sebze ve meyveleri içeren diyetin, sigara içen ya da fazla kilolu olan kadınlarda meme kanseri riskini azalttığı bulunmuştur. Bu maddeler en çok havuç, tatlı patates, ıspanak ve bal kabağında bulunmakta. Bu maddelerin kanda daha yüksek seviyede bulunduğu kadınlarda meme kanseri riskinde azalma saptanmış" diye konuştu.

 

Taze sebze meyveyle beslenmenin önemli olduğunu, ancak yine rahatsızlıklarda genetik faktörlerin de gözardı edilemeyeceğini belirten Prof. Dr. Daphan, ailesinde hikayesi bulunan, yüksek meme kanseri riskine sahip kadınlarda böyle bir diyetin "kansere yakalanma riskini tamamen azaltacağı" yanılgısına da düşülmemesi gerektiği uyarısında bulundu.

 

Pek çok risk faktörü bulunuyor

 

Çağatay Erden Daphan, meme kanserinin çok yönlü bir hastalık olduğunu ve tedavisinin de çok yönlü olabileceğini aktararak, "Cerrahiyi mutlaka tedavinin bir yerinde olmasını arzu ediyoruz. Günümüzde kabul edilen en büyük tedavi şekli, cerrahi tedavidir. Radyasyona maruz kalanlarda da meme kanseri riski artırıyor. Daha önceden tanı konmuş, meme kanserine dönüşebilecek bazı hastalıklar var. Meme süt kanallarının genişlemeleri ya da tabakalarının artışları, bu hastalıkların daha önceden var olması, tanı konması meme kanseri riskini artıyor" dedi.

 

Obezite, diyabet, uzun süre hormon ya da doğum kontrol hapı kullanımı gibi bazı etkenlerin de meme kanserine neden olabilen risk faktörleri arasında sayılabileceğini dile getiren Daphan, "Adet kanamalarının yıllarca devam etmesi, yani erken yaşta başlaması geç bitmesi, doğum yapmamış ya da emzirmemiş olmak, stresli bir hayat sürmek, kötü yağlardan oluşmuş diyetlerin alınması da yine meme kanseri için risk faktörüdür" ifadesini kullandı.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.