Mehmet Yürekli: Reis, ‘Yiğit Adanalılar’ı Bu ‘Siyasi Belalar’dan Kurtar!..

Mehmet Yürekli: Reis, ‘Yiğit Adanalılar’ı Bu ‘Siyasi Belalar’dan Kurtar!..
'İsrail-MOSSAD, ABD-CIA, İngiltere-MI6 ağının açığını bilen MİT’in, bizim Adana’daki ‘Siyasi Bela’nın faaliyetlerinden mutlaka haberi vardır. Bizimkisi, Adanalıların hislerine tercüman olarak, yüreğimizden ve gönlümüzden gelen sızıyı, Reis’imize..'

Reis, ‘Yiğit Adanalılar’ı Bu ‘Siyasi Belalar’dan Kurtar!..

‘Yiğitler diyarı’ Adana’mızla ilgili, bugüne kadar kaleme aldığımız, ama hiçbir karşılık, geri dönüş, ilgi bulamadığımız yazılarımızdan başlık ve paragraflar sunmak istiyorum sizlere:

  • ‘Yiğit Adanalılar’, Bu Siyasi Belalardan Bir An Önce Kurtarılmalı!..
  • Adana'nın Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Hezeyanı Düzeltilmeli!..
  • 15 Temmuz Saldırılarında ‘Yiğit Adanalılar’, İncirlik Üssü’nü Etkisiz Hale Getirdi...
  •  ‘Yiğit Adanalılar’ın ‘Zeytin Dalı Harekatı’na Katkıları…
  • Portakal Çiçeği Kokusu...' Dedik;  Parfüme Çevirdiler!..
  • “Türkiye’nin Enerji Başkenti Adana’nın 2023 Hedefi Ne Olmalı’” Dedik; Kimse Duymadı!..
  •  ‘Yiğit Adanalılar’ ve Çukurova Delikanlısı, ‘Devlet’iyle Beraber ‘Milli Birlik’ Dedi...
  • Adana Merkez İlçe Müftülüğü’nün Akıl Almaz Uygulamalarını Görüyoruz…

adana-merkez-sabanci-camii.1jpg.jpg

'Yiğit Adanalılar’, Bu Siyasi Belalardan Bir An Önce Kurtarılmalı!..

 

Evet, milli gelirden eşit pay alamazsın, yolun sokağın ihmal edilir, hizmetten mahrum bırakılırsın, hakir ve hafif görülürsün ama yine de, milli bir meselede senden beklenen o asil duruşu sergilersin.

İstiklal Harbi’nde olduğu gibi, aynı ruhla desteklediler milli dönüşümü.

AK Parti’nin kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerinden en önemli aşama olan ‘Başkanlık Sitemi’ referandumunda, hizmet bütününe inanan ve gönül verenler, üzerlerine düşeni yaptılar. (1)

Buradaki en büyük ihmal, AK Parti’de!.. Adana’ya, şehrin ruhunu anlayan bir kadro gelmedi!..

Dünyayı yönetmek gibi büyük bir mefkurenin Adana’daki temsilcileri, maalesef, ihale direksiyonunda menfaat yönünü tutturma çaba ve yoğunluğundan, bu büyük meselelere zaman ayırmıyorlar!..

Her seçimde de, yerel seçimler, Adana AK Parti açısından, bir mahcubiyet, bir zaaf oluyor. Reis’in hatırına, genel seçimlerde kadirşinaslık yapıp hep birinci çıkardı AK Parti’yi. Yani, Adana Ak Parti Yönetimi hep ‘Reis’ kartıyla buralara kadar utanmadan sıkılmadan gelebildi..

Adana’daki bu ‘Siyasi Bela’yı, bu memleketin yiğitleri kaldıramaz oldu artık... 1 Nisan’da AK Parti yeni bir yola giriyor. Bu yeni yolda, partiyi yolda bırakan şehirlerin yöneticileri, partiden uzaklaştırılmalıdır. Bunu yaparken de plaka kodu sırasıyla gitmek için,‘01 Adana’ ile başlamak gerekir. Bu uyarıyı daha önce yine yapmıştık.

 

Adana'nın Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Hezeyanı Düzeltilmeli!..

 

Partinin bu duyarsız, ihaleci tavrı, hele hele iç çekişmeleri, Adana’yı 2002’de 4. sırada iken,  bugün 14. sıraya götürdü...

2017 İstatistik Kurumu Verileri:

  • Kişi Başına Düşen GSYH, 2016’da 37. Sırada 8.882 $
  • 2017 Büyüme Hızı Dönemsel (%) 5.4
  • Yıllık İşsizlik Oranı, 2017 (%) 13. Sıra 10,7
  • Yıllık İşgücüne Katılım Oranı, 2016 (%) 49,9
  • İstihdam Edilenlerin Sektörel Dağılımı, 2016: Tarım % 21, Sanayi % 21,3, Hizmet % 57,7
  • Nüfus Yoğunluğu, 2017’da 159 (Türkiye: 105)

 

adana-merkez-sabanci-camii.jpg

15 Temmuz Saldırılarında ‘Yiğit Adanalılar’, İncirlik Üssü’nü Etkisiz Hale Getirdi..

 

15 Temmuz saldırıları İncirlik’ten yönetildi. ‘Yiğit Adanalılar’, elektriği kesti ve İncirlik Üssü’nü etkisiz hale getirdi. Türkiye’ye yapılan işgal kalkışmasını durdurdu. Anadolu nefes aldı ve kıyama kalktı. Tehlike büyük oranda geçti ise de şimdi artçı saldırıları sınırımızda oluşturdular.. (2)

‘Yiğit Adanalılar’ın etrafını sardığı İncirlik Üssün’deki, 15 Temmuz saldırılarından hemen sonraki gelişmeler:

9. Hava Üssü Kanadı Komutanı Albay John J. Walker: ‘15-16 Temmuz tarihlerindeki 48 saatlik kaydı veremeyeceklerini belirtti...’

İncirlik'teki Üs Komutanı Tuğgeneral Baki Ercan Van, darbe girişiminin gerçekleştiği 15 Temmuz günü, üsteki mesaiyi erken bitirdi ve Emniyet ile ‘Yiğit Adanalılar’, üssün etrafını sarıp kuşatınca, bu öfkenin durdurulamazlığı, yönetilemezliği karşısında, darbenin başarısız olduğunu anladı ve İncirlik Üssü’ndeki Amerikalı komutanlara başvurarak sığınma hakkı talep etti. Yapılan aramalarda Ercan Van'a ait 17 bin TL bulundu.

 

Yiğit Adanalılar’ın ‘Zeytin Dalı Harekatı’na Katkıları..

 

Yani, ‘Yiğit Adanalılar’, son yüzyılda hem Anadolu Müslümanlarının, hem de  Dünya Müslümanlarının umudu olmuştur. Ve olmaya devam etmektedir..

‘Afrin Harekatı’ndan bir gün önce, ABD İncirlik'i boşalttı!

İncirlik Üssü’nün 15 Temmuz darbe yönetimi için kullanıldığı ve Suriye’deki PKK’lı teröristlere lojistik destek verdiği için tepki gösterilen İncirlik Üssü’nün boşaltıldığı ortaya çıktı. ABD’liler, Zeytin Dalı Harekatı’nın başladığı 20 Ocak’tan bir gün önce, üste bulunan F-16, F-15 ve A-10 uçaklarını götürdü..’

 

Portakal Çiçeği Kokusu..' Dedik,  Parfüme Çevirdiler..

 

Portakal Çiçeği Haftası” teklifi yaptık, “fikir hırsızlığı” (Korsan) yaparak karnavala çevirdiler.

Sanatçılar, engin ruhlarıyla topluma nefes aldırırlar. Güzel düşünür, güzel söyler, paylaştıkları fikirlerle toplumu aydınlatır, farkındalık oluşmasını sağlarlar.

“Sanatın beşiği” tabirini ziyadesiyle hak eden Çukurova’mızın önemli düşünürlerinden Mustafa Yürekli, kendi topraklarına duyduğu sevgi, bağlılık ve özlemi dile getirip 3 yıl önce, “portakal çiçeği kokulu Adana” demişken, bu gün büyük kuruluşların desteğiyle kutlanan “Portakal Çiçeği Karnavalı” kültüre uymayan “Rio Karnavalı” özentisinden ileri gidemedi. (3)

Yazarımız Mustafa Yürekli’nin 2012 yılında yayınladığımız aşağıdaki yazısı, festival boyunca kurulan cümleler, imgeler ve yaratılmaya çalışılan hislere bakıldığında, ne denli isabetli ve yönlendiricidir.

Kentimize bu coşkuyu yaşatanları, aynı duyguyla çarpan gönülleri ve tüm Adana sevdalılarını, bu heyecanı derinleştirmeye ve kültüre uygun şekilde kutlamaya çağırıyoruz. (4)

İşte Mustafa Yürekli'nin 'portakal kokusu burnumda tüter' dediği yazısı: Portakal çiçeği kokusu..  (5)

 

“Türkiye’nin Enerji Başkenti Adana’nın 2023 Hedefi Ne Olmalı’” Dedik, Kimse Duymadı..

 

Bir damla petrol mü, bir damla kan mı?!..

Yerel medyanın bir görevi de, gelişen dünya koşullarının, kendi bölgesinde ne anlama geldiğini, ne gibi fırsatlar doğurduğunu o bölge insanıyla paylaşmak, gerçek gündemi fark ettirmek, bölge halkını bilgilendirmek ve bilinçlendirmektir. 

Bu anlayışla, 2015 yılında düzenlediğimiz konferansı ve aslında o günün koşullarında pek de ilgi görmeyen bir panelimizi size hatırlatmak isterim. 

Ne demiştik?

“Dünya Enerji Borsasının Merkezi Adana olacak!..”

Evet, 21. Yüzyılda, Emperyalizmin damarlarında dolaşan kan değişti.

Yıllar önce adanapost olarak gündeme getirdiğimiz bu konu, bu gün için çıplak gerçekliğiyle ortaya çıkmış durumda. Dünya değişti, ülkemiz gelişti ve dünyanın yeni kazanımı olan enerjinin koridoru da Adana oldu. 

Geçtiğimiz gün Adana’da yapılan “7. Türkiye Enerji Zirvesi”ne katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, "Ocak'ta doğalgaz depolamayla ilgili önemli bir müjdemiz olacak. Yeni bir adım atacağız." diyerek bölge insanına yeni bir müjde daha vermiş oldu. (6)

Umarız, birçok yönden geri bırakılan ilimiz, dünyanın bu gelişim dinamiğinden hak ettiği payı alır.

 

Başkomutan, tarihin en büyük anlaşmalarından birini, Yumurtalık Serbest Bölgesi için yaptı:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye-Cezayir İş Forumu'nda açıkladığı polipropilen üretilecek petrokimya tesisi yatırımı, Adana'da ve iş dünyasında büyük heyecan yarattı.

Cezayir'in milli enerji şirketi ile Rönesans Endüstri arasında imzalanan anlaşmayla, Yumurtalık Serbest Bölgesi'nde 826 bin metrekarelik alana kurulacak tesis, yaklaşık 1 milyar dolara mal olacak ve ilk etapta 250 kişiye istihdam olanağı sağlayacak.

Dünya tarımında Adana söz sahibidir. Önümüzdeki yıllarda, enerji alanında da “Türkiye’nin Enerji Başkenti Adana”, dünyanın enerji merkezi ve enerji borsasında da söz sahibi olacaktır!.. Akdeniz kıyısındaki Ceyhan boru hattı projesi sayesinde, dünyayı besleyen kalp görevini üstlenecektir. Adana’nın hak ettiği yere gelebilmesi için, en hızlı ve en etkili yol enerji olduğundan, adanapost haber portalı olarak bu konuyu seneler önce gündeme taşıdık. (7)

 

‘Yiğit Adanalı’lar ve Çukurova Delikanlısı ‘Devlet’iyle beraber ‘Milli Birlik’ Dedi..

 

Dünyanın gündemi, Türkiye’dir.

9 yıldır aktif, ilkeli ve seviyeli yayın çizgisini sürdüren adanapost.com haber portalının seçkin yazarları, yerel ve ulusal gündemi değerlendirmek üzere yaptıkları bir istişare toplantısında:

‘24 Mart 2019'da yerel seçimler, 3 Kasım 2019'da da Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili genel seçimlerinin ülkemiz ve dünya için önemi konuşuldu. Bu bağlamda; tayin ettiği hedefler, attığı adımlar ve yaptığı atılımlarla insanlığın gerçek umudu haline gelen Türkiye’miz için, “Dünyanın gündemi Türkiye olmuştur.” sonucu, bir ortak kanaat olarak dile getirildi. (8)

"Kampanyalar, ayrışma yerine kenetlenmeyi sağlamalı"

Avrupa ülkelerinin, demokrasi, insan hak ve özgürlükleri konusunda ülkemizi kıskanmaya başlamasının altının çizildiği toplantıda, seçmenin daha olgun bir tavır sergileyerek, seçim kampanyalarının, kutuplaşma ve ayrışma yerine, tam bir kenetlenmeyi ‘Milli Birlik’i hedeflemesi gerektiği vurgulandı.  (9)

 

Adana Merkez İlçe Müftülüğü’nün Akıl Almaz Uygulamalarını Görüyoruz..

 

15 Temmuz’dan sonra, özellikle başarılı DİB personellerinin başına gelen itibarsızlaştırma olaylarından bir örnek:

  1. Müftü, kurs öğrencilerini bağırarak kurstan kovabilir mi?
  2. Hoca hanıma, 6 erkek müftüyle beraber iftiralar atıp bağırarak hakaret edebilir mi?
  3. Kaymakamlık oluruyla, imarsız ifrazsız inşaat yapılabilir mi?
  4. Belediye, durdurduğu inşaatın yapılmasına göz yumabilir mi?
  5. Şikayet eden öğrenciler, neden şikayet ettiniz diye sorgulanabilir mi?
  6. Dernek tarafından, kurs öğrencileri ve hocasına ispatsız iftiralar atılabilir mi?
  7. İftiralar ispatlanmadan, Hoca Hanım, ifade için kaymakamlık oluru ile çağrılabilir mi?
  8. Denetimler arttırılarak, kurs evrakları il müftü yardımcısı tarafından aylarca alıkonulabilir mi?
  9. Camii imamı ve müezzini tarafından, öğrenciler, “Şikayet edene, 10 milyar ceza gelecek!..” diyerek kandırılabilir mi?
  10. Savunma alınmadan, “soruşturma sonucu” diyerek, il müftüsü teklifiyle, öğreticinin görev yeri değiştirilebilir mi?
  11. Hocamızı geri istiyoruz diyerek dilekçe getiren öğrenciler, il müftü yardımcısı tarafından dinlenmeyip dilekçeleri alınmadan, hocalarına ve öğrencilere hakaret edilebilir mi?
  12. 14 yıllık görev yaptığı yerden, nakil yoluyla gönderilen hocanın yerine gelen (oluru alınmadan) öğretici murakıp eşliğinde gelip (demirbaşı teslim almadan)  öğrenci huzurunda kursun anahtarları değiştirilebilir mi?
  13. Demirbaş tesliminden sonra, hoca hanımın özel eşyalarına el konulabilir mi?
  14. Adana’nın derecelere girmiş en başarılı hocalarından olan, kimseyle günümüze kadar tartışması bile olmayan onlarca hoca hanıma, itibarsızlaştırma yapılabilir mi?
  15. Bu kadar olaya sebep, siyasetçi yakını olan müezzin için, resmi kurumlar, amir-memur, halk, öğrenci birbirine düşürülebilir mi?
  16.  Yaklaşık iki yıldır bu konu ile ilgili tüm çabalara rağmen, sağlıklı bir sonuca niçin ulaşılamamıştır?

Bu konunun çözümü için, yetkililer gerekli resmi evrakları DİB ve İl müftülüğünden temin edebilirler. Hatta BİMER ve CİMER de bu konuda size yardımcı olabilir. Bakarsınız belki o zaman bu sorulara cevap bulabiliriz.

Yukarıda bahsettiğimiz tüm toplantı ve konferanslar ve yazılarımızla ilgili Adana Ak Parti İl, İlçe Başkanlarına, STK’ların başkanlarına, üniversiteler ile il bürokratlarının tamamından, davet etmemize rağmen, iltifat göremedik. Bu yüzdendir ki ‘Cumhur’un başına’, Başkomutan’a durumu aktaralım istedik.

Bu ekip, Başbakan yardımcısının tüm ikazlarına rağmen, eski Adana Valisi Ziya Paşa’nın kabri başında, bir mısra bile ezbere okuyamayan bir  ‘Siyasi Bela’dan bahsediyor!..

 

Yani bu durum bana hep:

İdrak-i maali bu küçük akla gerekmez,

Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez

Ve

Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz

Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde

Yine

Hak söyleyen evvel dahi menfur idi gerçi

Hâinlere amma ki riâyet yeni çıktı

Evet,

Bî-baht olanın bağına bir katresi düşmez

Bârân yerine dürr ü güher yağsa semâdan

Diyerek üstat, hislerimize tercüman olmuştur.

 

İsrail-MOSSAD, ABD-CIA, İngiltere-MI6 ağının açığını bilen MİT’in, bizim Adana’daki ‘Siyasi Bela’nın faaliyetlerinden mutlaka haberi vardır. Bizimkisi, Adanalıların hislerine tercüman olarak, yüreğimizden ve gönlümüzden gelen sızıyı, Reis’imize, Başkomutanımıza, Cumhurun başına iletmektir.

 

Bu konuları daha önce defaatle yazdık, çizdik; ama netice alamadık.

Evet, yeryüzünde birçok bela var. Sosyal belâ, siyasî belâ, ekonomik bela!..

Hepsi de bir birinden berbattır; ama siyasal belâ, diğerlerinden daha da berbattır!..

Siyasal belâ, cemiyeti, milleti ve devleti sahtekârlara, dolandırıcılara bırakmaktır. En büyük, en berbat bela bu belâdır! Sosyal belâyı da ekonomik belâyı da bu belâ besler büyütür.

Cemiyeti, milleti ve devleti sahtekârların, dolandırıcıların, haramilerin elinden kurtarmak lazım!

Battık, bittik edebiyatını bırakıp, daima uyanık olmak lazım!

Ümit kandillerini daima yanık tutmak lâzım.

Evet...

Politika, bir bilimdir, sanattır; bir yüzü bilgiye, bir yüzü davranışa bakar. Ama her şeyden önce ahlâktır. Ve siyaseti amaç edinmek, siyaset için siyaset yapmak, siyaset uğruna her şeyi mubah görmek, kötü politikacıların ve maceracıların işidir.

Yani, kadirşinas insanların yurdu Çukurova’da, iyilik ve güzellikler diyarı Adana’yı böyle hazin görmek bizi üzüyor.

Akif’in dediği gibi:

Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hikmete râm ol...

Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol!

Çünkü hala Toroslardaki kıl çadırlarda ışık var. Başkomutanımızın, Adana’ya geldiğinde bu ışığı görmesi ümidiyle…

 

Yazarımız Selami Kaytancı’ya kulak verelim; o ne diyor:

“Bu millet, bu ümmet, bu devlet, Erdoğan’ı çok bekledi. Gözleri ufkun karanlık noktasında, canı ciğeri yanarak, hasretle, özlemle bekledi. Dizlerinin üzerine çökertilmiş bir dev olan Rusya’yı yeniden diriltip ayağa kaldıran Putin’i ve Rusları kıskanır, “Bu ülkede bir Putin çıkmayacak mı?!..” diye esef ederdim.  Sabahın aydınlığı, aynı zamanda gecenin karanlığının en yoğun olduğu zamana yakındır. Ve Erdoğan, karanlığın en kesif olduğu, ümitsizliğin tavan yaptığı bir zaman diliminde, 2001’in zalim karanlığından, ümitsizlik ve tükenmişlik denizinden çıkıp geldi.”

“Peygamberlerin bile, en yakınlarında kendisini anlamayan, anlayamayan, reddeden, hasım kesilenlerinin olduğu bir dünyada, Erdoğan’ı anlamayan, anlayamayan, değerini, kıymetini bilmeyen, bilemeyenlerin olması en doğal hayat kanunudur. Buna karşılık, onun arkasında müthiş bir dua ordusu mevcuttur. İşte ona güç kuvvet veren de bu dua ordusudur. Şüphesiz ki onu ayakta tutan, enerji, güç ve azim veren şey, Allah’ın inayeti yanında, bu ümmetin gece gündüz ettiği dualardır. Bu kadar insanın, ümmetin dua ordusu oluşturması da, tesadüf, anlamsız, idraksiz, bazılarının dediği gibi “koyun gibi”  oluşmuş bir şey değildir.” (10)

“ADANA, ERDOĞAN’I BEKLİYOR!.. SORUNLARININ ÇÖZÜLMESİ DİLEĞİ İLE, BÜYÜK MÜJDELERLE BEKLİYOR!.. GODOT’YU BEKLEDİĞİ GİBİ, SONU GELMEYECEK BİR  ÜMİTSİZLİKLE DEĞİL, BÜYÜK UMUTLARLA BEKLİYOR!..

GEL EY BEKLENEN, GEL DE ONULMAZ DERTLERİMİZE DERMAN OL!..”

 

Evet, “Efradını Cami, Ağyarını Mâni” Bir Tarif…

 

yazının devamı..

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.