Mehmet Yürekli: Kalp yoklaması..

Mehmet Yürekli: Kalp yoklaması..
"İlim sevgisinin mal ve dünya sevgisinden daha çok oluşuna örnek olan, bu durumu Allah sevgisi göstergelerinden olduğunu açıklayan İmamı Azam, tarihte eşi az gösterilebilecek alim zenginlerdendir.."

Kalp yoklaması..

Büyük fıkıh (hukuk) alimi, Hanefi Mezhebi’nin kurucusu İmam-ı Azam Ebû Hanîfe’nin ilmi faaliyetleri yanında ticaretle de meşgul olan, zengin bir zat olduğu bilinir.

İlim sevgisinin mal ve dünya sevgisinden daha çok oluşuna örnek olan, bu durumu Allah sevgisi göstergelerinden olduğunu açıklayan İmamı Azam, tarihte eşi az gösterilebilecek alim zenginlerdendir.

Bu büyük İslam alimi, gündüz öğleye kadar mescitte talebelerine ders verir, öğleden sonra da ticarî işleri ile uğraşırdı.

Bir sabah ders verdiği sırada bir adam mescidin kapısından seslendi:

“Ya imam, gemin battı!…” dedi. İmamı Azam’ın ticarî mal taşıyan gemileri mevcut.

İmam-ı Azam bir anlık tereddütten sonra “Elhamdülillah!” dedi.

Bir müddet sonra aynı adam yeniden gelip haber verdi: “Ya imam, bir yanlışlık oldu batan gemi senin değilmiş.” dedi.

İmam Azam, bu yeni habere de “Elhamdülillah!” diyerek mukabele etti.

Haber getiren kişi hayrete düşmüştü: “Ya imam, gemin battı diye haber getirdik ‘Elhamdülillah’ dedin. Batan geminin seninki olmadığını söyledim yine ‘Elhamdülillah’ dedin. Bu nasıl hamd etme böyle?” diye sordu.

İmam-ı Azam bu durumu şöyle izah etti: “Sen gemin battı diye haber getirdiğinde iç âlemimi, kalbimi şöyle bir yokladım. Dünya malının yok olmasından, elden çıkmasından dolayı en küçük bir üzüntü yoktu. Bu sebeple Allah’a hamd ettim. Batan geminin benimki olmadığı haberini getirdiğinde de aynı şeyi yaptım. Dünya malına kavuşmaktan dolayı kalbimde bir sevinç yoktu. Dünya malına karşı bu ilgisizliği bağışladığı için de Allah’a şükrettim.”

İmamı Azam'ın bu kalp yoklaması her Müslüman’ın sahip olması gereken önemli bir davranış kalıbıdır: Her gelişmede kalbini yoklayıp iman ve Allah sevgisinden emin olmak..

Varlığı da yokluğu da Allah yolunda isteyen bir anlayış..

Kalbinde Allah sevgisinden başka bir şey olmayan, ilmi faaliyetleri ticari faaliyetlere önceleyen ama ikisini de ihmal etmeyen bu Müslüman kişilik İslam milletine rol model olmalıdır.

Hz. Peygamber’e (s.a.v.) ne kadar benziyor değil mi? Tüccar bir peygamberin takipçisi tüccar bir alim, tüccar bir yazar.. İslama göre ekonomik ve siyasal gücü eline alanlar alim olmalılar, bilge ve erdemli olmalılar..

İslami görüş, maddiyat ile maneviyatı tevhid düşüncesinde dengeleyen bir anlayış..

Zenginlikte ve güçlülükte aymazlığa düşüp kerameti kendinden bilip büyüklenmek ne kadar yanlışsa; güçsüzlük ve yoksullukta da izzet-i nefsten yoksunluk da o kadar yanlıştır.

Selam olsun Allah için yönetenlere, ticaret yapanlara; insanlara hizmet için.. Hayat, ibadet ve hizmettir.

Varlığı emanet bilinciyle Allah yolunda değerlendirenlere selam olsun.. Yaptığı ticareti, ilmi, okumayı ve kültürel faaliyetleri (aksatmayı bırak) destekleyenlere selam olsun!

Kur’an-ı Kerimi öğrenip öğretmek, İslami eğitim için ticaret yapanlara selam olsun..

Cahil ve ahlaksız güçlülere yazıklar olsun! O cehalet, ahlaksızlıkla birleşince güç çok çirkinleşmektedir.

Selam olsun erdemle, adaletle ve özgecilikle güzelleşmiş güçlü Müslümanlara..

yazının devamı..

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.