Mehmet Görmez: Allah onları ıslah eylesin
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Güneydoğumuzda, Cizre'de, Silopi'de, Silvan'da, Nusaybin'de, Sur'da neredeyse bir aydır bu toprağın kendi çocukları, kendi vatanına, milletine karşı çukurlar kazarak kötülük içerisine girdiler. Eli kalem tutacak nice çocuklar dağlara götürülerek katil olarak eğitildi ve devşirildiler. Sonra da döndüler ve kendi milletine, vatanına karşı çukurlar kazarak büyük bir kötülük içerisine girdiler. Allah, onları ıslah eylesin" dedi.
AA
Görmez, "Sabah namazı buluşmaları" kapsamında Keçiören Kuyubaşı Camisi'nde vatandaşlarla bir araya geldi.
Sabah namazını kıldırdıktan sonra cemaate seslenen Görmez, "Sabah namazını mescitte cemaatle eda edenler, Allah'ın zimmetindedir, korumasındadır" hadisini hatırlattı. Görmez, "Allah, zimmetini, korumasını üstümüzden eksik etmesin. Sevgili gençler, kendinizi hayatınız boyunca bu nimetten mahrum bırakmayın. Kendinizi günde beş defa Allah ile konuşmaktan mahrum bırakmayın" dedi.
Cemaatin sabah namazı vaktinde genciyle yaşlısıyla camiye gelmelerinin büyük bir rahmet olduğunu belirten Görmez, Türkiye'de ve İslam dünyasında dua bekleyen mazlumlar olduğunu dile getirdi.
Müslümanların eşleri, çocukları ve aileleriyle sabah namazına gelerek hem vatan ve millet için hem de acılar içerisinde kıvranan İslam alemi için dua etmelerini büyük bir rahmet olarak değerlendiren Görmez, şöyle devam etti: "Bugün bizden dua bekleyen kardeşlerimiz var. Bugün dualarınızı çoğaltın. Bütün alemi İslam, acılar içerisinde kıvranıyor. Yanı başımızda Türkmendağı'nda kendi vatanlarını savunmak için bekleyen, hem uçakların üstlerine bomba yağdırdığı hem de kendi insanlarından büyük darbeler yiyen kardeşlerimiz, mazlumlar var. Allah, öncelikle Türkmendağı'ndaki kardeşlerimizi, Halep'teki, Suriye'deki kardeşlerimizi, bütün kardeşlerimizi bir an önce bu kötülüklerden ve acılardan kurtarsın."
Yeryüzündeki mazlumun dualarda unutulmamasını isteyen Görmez, şunları söyledi: "Güneydoğumuzda, Cizre'de, Silopi'de, Silvan'da, Nusaybin'de, Sur'da neredeyse bir aydır bu toprağın kendi çocukları, kendi vatanına, milletine karşı çukurlar kazarak kötülük içerisine girdiler. Eli kalem tutacak nice çocuklar, dağlara götürülerek katil olarak eğitildi ve devşirildiler. Sonra da döndüler ve kendi milletine, vatanına karşı çukurlar kazarak büyük bir kötülük içerisine girdiler. Allah, onları ıslah eylesin. Güneydoğu'da mağdur olan kardeşlerimiz de var, onlara da dua edeceğiz, kavli ve fiili yardımlarda bulunacağız. Allah, bir an önce vatanımızı ve milletimizi bütün bu kötülüklerden korusun. Bütün İslam aleminin umudu olan ülkemizdeki birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi muhafaza etmeyi bizlere nasip etsin."
Cemaate Hazreti Muhammed'in iki önemli hadisini hatırlatan Görmez, Hazreti Muhammed'in bir sabah namazı öncesinde Hazreti Ayşe'yi ibadete çekilmişken gördüğünü, bunun üzerine de Hazreti Ayşe'nin "Ya Resulallah, bugün duayı çoğalttım" dediğini söyledi. Görmez, Hazreti Muhammed'in Hazreti Ayşe'ye şunları söylediğini aktardı: "Sana en kapsamlı, en geniş duayı öğreteyim mi? De ki ya Ayşe, Allahım senden bütün hayırları istiyorum. Şu anda ve hayatım boyunca, ahiretim ve geleceğim için, bildiğim ve bilmediğim ne kadar hayır varsa senden istiyorum. Allahım, bütün kötülüklerden ve şerlerden sana sığınıyorum. Şu anda ve gelecekte, bildiğim ve bilmediğim bütün kötülüklerden sana sığınıyorum. Allahım, senden cenneti istiyorum. Beni cennete yaklaştıracak sözler söylememi ve işler yapmayı istiyorum. Allahım, senden beni cehennemden korumanı istiyorum. Beni cehenneme yaklaştıracak bütün sözlerden ve işlerden beni korumanı istiyorum. Allahım, senden kulun Muhammed ne istemişse onu istiyorum. Allahım kulun Muhammed hangi kötülüklerden sana sığındıysa ben de aynı kötülüklerden sana sığınıyorum. Allahım, hakkımdaki verdiğin bütün kararları hayır eyle"
Görmez, konuşmasına şöyle devam etti: "Allah Resulü diyor ki 'Sakın doğruluktan ayrılmayın çünkü doğruluk sizi iyiliğe, iyilik de sizi cennete götürür.' Doğruluk, müminin imanındandır. Sadakat olmadan iman olmaz. Önce Allah'a karşı sadakat, sonra birbirimize karşı sadakat… Sadakat, sadaka kökünden gelmiştir. Sadaka, kişiyi Allah'a karşı sadakate götüren güzel davranıştır. Bizi Allah'a götüren her güzel söz ve davranış, sadakadır. Bu dilden kötü söz çıkmamalı. Allah, bu dili insana kötü sözler için vermedi. Güzel söz söylesin diye emanet verildi. Yumuşak, hoş, gönül almak için söylenen her söz sadakadır. Mümin kardeşinin yüzüne gülümsemek, tebessüm etmek, sadakadır ancak kardeşinin yüzüne alaycı bir şekilde gülümseyene Allah, 'Bir mümin kulumun yüzüne istihza ile kaş göz ile alay edene yazıklar olsun' diyor."
Zayıf bir insana yardımcı olmanın da sadaka olduğunu vurgulayan Görmez, şunları kaydetti: "Görme engelli bir kardeşinizin koluna girip ona yardımcı olmanız, sadakadır. Konuşamayan bir kardeşinizin kendisini ifade etmesine yardımcı olmanız, sadakadır. Allah'a hamdolsun bugünlerde bir sevinç yaşıyoruz. Türkiye'nin her yerinde konuşamayan kardeşlerimiz için Kur'an kursları açtık. İşaret diliyle Fatiha suresini okuyorlar. Baştan sona kadar Kuran'ı hatmettiler. Bugün konuşamayan kardeşlerimize işaret diliyle yardımcı olan kardeşlerimizin yaptıkları her hareket, bir sadakadır. Peygamber efendimiz, bunu bin 400 yıl önce bizlere söylemiş."
Namazın ardından Başkan Görmez, cemaatle birlikte camiye gelenlere ikram edilen çorbadan içti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.