Mehmet Ali Talat o anları İHA'ya anlattı

KKTC?nin 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, dün akşam Güney Kıbrıs?ın Limasol kentinde katıldığı konferansa ELAM örgütü tarafından yapılan saldırıyı değerlendirdi.

Güvenlik zafiyeti yaşandığını kaydeden Talat, böyle örgütlere tolerans gösterilmemesi gerektiğini belirtti.

Mehmet Ali Talat, dün akşam yaşananlarla ilgili İHA muhabirine Lefkoşa?daki ofisinde açıklamalarda bulundu. Talat, ?Konferansımız devam ederken dışarıda protesto sesleri duyduk. Sonra kapılar zorlanmaya başlandı ve bana yakın olan kapı bir müddet sonra açıldı ve içeri yanıcı madde atıldı. Bu yanıcı maddeyi korumalar hemen dışarı çıkardılar, dışarıya attılar. Bir süre sonra, tabii çeşitli temaslardan sonra orada bulunanların, Amerikan büyükelçisi oradaydı, Limasol belediye başkanı oradaydı ve Avrupa Birliği Komisyonunun Kıbrıs temsilcisi oradaydı. Çeşitli girişimleri de oldu onların mutlaka ve sonuçta polis takviye edildi ve olaylar sona erdi. Tabii burada önemli olan bir nokta böyle bir örgüte tolerans gösterilmesidir. Böyle güvenlik zafiyeti yaşanmasıdır. Ben bu konulara artık daha ciddiyetle eğilinmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Kıbrıs sorununun çözümünü engelleyecek veya çözümden sonra yeni olayların ortaya çıkmasını potansiyel olarak bünyesinde taşıyan bu tür örgütlere izin vermemek lazım. Bunlar dünyada ırkçı, fanatik, saldırgan, terörist eğilimli örgütler olarak kabul edilir ve demokrasi dışına çıkarılır. ELAM da öyle bir örgüttür. Onun barış sürecini kirletmesine izin vermemek gerekir diye düşünüyorum? dedi.

"HER ŞEYE RAĞMEN..."

Her şeye rağmen konferansın devam ettiğini ve başarıyla tamamlandığını belirten Talat, ?Konferansımız başarıyla gerçekleşti. Daveti yapan Kıbrıs Teknoloji Üniversitesi ve işbirliği içinde Limasol Belediyesi ve Kıbrıs?ın Birleşmesi Vatandaş İnisiyatifi?nin organizasyonuyla gerçekleşen konferans baştan sona tamamlandı. Yani bir izlenim var, sanki ELAM saldırısıyla konferans gerçekleşemedi veya yarım kaldı gibi. Böyle bir şey yok, konferansımızı sonuna kadar gerçekleştirdik. Amacımız bir barış kültürü oluşturmaktı. Daha doğrusu bir barış kültürü oluşturabilmek için adım atmaktı. Amaç Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türkleri anlaması ve tabii ki bizim de onları anlamamızdı. Buna ihtiyacımız var çünkü, Kıbrıs sorunu çözülürse müzakere sürecinin sonunda barış kültürünün oluşması bunun sürekliliğini sağlayacak, bunun yaşayabilirliğini sağlayacak. Bu nedenle bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum ve bunun için de bu tür davetleri aldığımda reddetmiyorum. Bu da böyle bir davet oldu ve böyle bir çalışma oldu? ifadelerini kullandı.

ABDURRAHMAN BULUT
LEFKOŞA