Mehmet Ali Alabora Yeni Şafak'ı suçladı
Gezi Parkı eylemlerinde aktif rol alarak attığı tweetle gündeme gelen Mehmet Ali Alabora, bugünki Yeni Şafak'ın manşetine cevap verirken adeta Yeni Şafak'ı suçlu ilan etti. Alabora kendi attığı tweetleri açıklamaya çalışırken bunları izah edemediği için Yeni Şafak'ı suçlamayı bir yol olarak seçti.
Cağaloğlu Gazeteciler Cemiyeti'nde gerçekleştirilen toplantıda Alabora, "Yeni Şafak gazetesinin böyle aklı zorlayan bir sonuç çıkartması şaşırtı. Bir oyunun içerisine çekilmeye çalışılıyorum. Can güvenliğim yok, avukatım aracılığıyla koruma talebinde bulundum. Son olarak Yeni Şafak gazetesine bir teşekkür borçluyum. Tiyatroyu bu kadar ciddiye aldığınız gösterdiğiniz için. Çağımızda tiyatro ile toplumsal olaylar yaratmak mümkün değil" dedi.
Gezi Parkı eylemlerinin seyrinin değişmesi üzerine panikleyen Mehmet Ali Alabora attığı tweeti açıklarken Yeni Şafak'ı suçladı.
"1 Haziran?dan beri tansiyonun düşmesi ve diyalog ortamının oluşabilmesi için elimden geleni yaptım. Hemen herkes 31 Mayıs sabahı gerçekleşen polis baskını olmasa olayların bu duruma gelmeyeceğini vurguluyor. O zaman nasıl oluyor da benim baskından önce atmış olduğum tweet, kimilerince olayın tek sorumlusu haline getiriliyor. Bugün Yeni Şafak gazetesi, ? Bu Ne Tesadüf? manşetiyle, yönetmeni ve başrol oyuncusu olduğum içinde uzaylıların dahi yer aldığı, Türkiye?yle hiçbir bağlantısı olmayan tamamen kurmaca olan Pinima?da geçen Mi Minör oyunuyla Gezi Parkı olayları arasında bağlantı kurmaya çalışmıştır. Bu manşet beni dehşet içinde bıraktı.Sadece İstanbul?da olmak üzere 23 kez oynanmış, resmi makamlardan izin alınmış bir oyundan böylesine aklı zorlayan bir sonuç çıkarmak ancak bir kasıtla açıklanabilir. Yeni Şafak?ta Mi Minör?ün İngiltere merkezli bir ajansın desteğiyle yapıldığı iddia ediliyor. Adı geçen ajans, oyunun sosyal medya yönetimine destek vermiş olan bir iletişim ajansı.Sahibi de tiyatro camiasında çok iyi tanınan biri. Bu ajans, Twitter ve Facebook?ta oyunun tanıtımı için çalıştı.
Anlaşılıyor ki, Gezi Parkı?nın korunmasıyla başlayan süreç bir komployla açıklamak istendiği için, ben bir oyuna çekilmeye çalışıyorum. Gezi Parkı direnişi benim için ağaca ve kente sahip çıkmakla başlayıp, kendimi özgürce ifade etmemle devam eden süreçtir.
Yeni Şafak gazetesine bir teşekkür borçluyum. Tiyatroyu bu kadar ciddiye aldığınızı gösterdiğiniz için teşekkür ediyorum. Çağımızda tiyatro ile toplumsal olaylar yaratmak artık mümkün değil ama Yeni Şafak gazetesi 1873 yılında 2 sokak arkamızda sergilenen Vatan Yahut Silistre?den beri ilk kez bir tiyatro oyununun bu kadar etkiliği olduğunu iddaa ederek Mi Minör oyununa fevkalade bir önem atfetmiştir. Kendileriyle istedikleri zaman tiyatronun toplumsal olaylara etkisini tartışmak isterim.
İşte Yeni Şafak'ın 'Bu ne ne tasadüf' başlıklı o haberi:
Sivil darbe girişimine dönüştürülen Gezi eylemlerinin kurgulandığını ortaya koyan bilgiler gün yüzüne çıkmaya başladı: İngiltere merkezli bir ajansın desteği ile İstanbul'da sahnelenen 'Mi Minör' oyununda, aylarca eylemlerin provası yapıldı.
Gezi Parkı'nda ağaçların kesileceği iddialarıyla başlayan ve sosyal medyadaki yalan haberlerle birdenbire büyüyüp 'hükümet istifa' kampanyasına dönüştürülen eylemler 14'üncü güne girdi. Faiz lobisinin desteğiyle uluslararası bir operasyona dönüştürülmek istenen olaylarla ilgili ortaya çıkan yeni bir bilgi Gezi eylemlerinin masumiyetiyle ilgili kafaları karıştıracak nitelikte. 1 Aralık 2012 ile 14 Nisan 2013 tarihleri arasında İstanbul'da sahnelenmiş 'Mi Minör' adlı tiyatro oyununda Gezi olaylarının birebir provası yapılmış. Eylemlerin ilk gününden beri sosyal medyada halkı tahrik edici mesajlarıyla dikkat çeken oyuncu Mehmet Ali Alabora'nın yönettiği ve AK Parti'ye ait şekilleri çağrıştıran sembollerin hedef gösterildiği oyunda, halkın nasıl isyan etmesi gerektiği, isyan ederken de sosyal medyada nasıl örgütleneceği anlatılıyor. İngiltere'deki Londra merkezli bir ajans tarafından da desteklenen oyun, Gezi eylemleri başlamadan önce Türkiye'de tam 4 kez 'trend topic' olmayı başarmış.
SALONA POLİSLERİN ARASINDAN GİRDİLER
Hükümeti düşürme kampanyasına dönüştürülen Gezi Parkı eylemlerinin başka bir mecrada bir süredir sahnelenmiş olduğunu kanıtlayan 'Mi Minör' oyununu, eylemlerin aktif katılımcısı Mehmet Ali Alabora yönetiyor. Alabora'nın hem yönetip hem oynadığı oyunda, diktatör bir başkan tarafından yönetilen 'Pinima' ülkesinde seyircilerin de katıldığı bir tepki hareketi başlatılıyor. Oyunda Facebook, Twitter gibi sosyal medya araçları aktif olarak kullanılırken, bunlar aracılığıyla yaşananlar dünyaya duyuruluyor. Seyircinin de oyunun bir parçası olduğu oyunda, seyirciler salona, elinde cop olan polis kıyafetli kişilerin kontrolünden geçtikten sonra alınıyor.
Başkanı devirmek için örgütlenin
Mi Minör oyununu sadece sergilendiği salona gelenler değil, internet üzerinden katılımcılar da takip etti. Oyun İstanbul'da oynansa da diğer illerden katılımcılar da oyuna online şekilde dahil oldu. Oyuncu Pınar Öğün, bu katılımı verdiği bir röportajda şöyle anlatıyor: 'Mi Minör'de etkileşime giren seyircilerimiz sadece oyunu izlemeye gelenler değil. Bizi Ustream'den takip eden ve her oyunu izleyen sosyal medyadan dünyanın çeşitli yerlerinden seyircilerimiz var. Bursa ve İzmir'den seyirciler turneyle geldiler. Bu oyun Türkiye'de 4 kere #miminor trending topic (TT) oldu. Seyirciler zaman zaman kendi aralarında örgütlenip başkanı devirmek için çeşitli girişimlerde bulunuyorlar. Bu örgütlenmelerin çoğu Twitter'da oluyor.'
Pinima'yı dünyaya yayın!
'İlk sosyal tiyatro oyunu' olarak nitelendirilen 'Mi Minör'de karısı Pınar Öğün ile birlikte oynayan Mehmet Ali Alabora, verdiği bir röportajda oyunun konusunu şöyle anlatıyor:
'Mi Minör, 'Pinima' ismindeki bir ülkede geçiyor. Pinima, demokrasiyle yönetilen ve her şeye başkanın karar verdiği bir ülke. Ve bu Pinima'ya, siz oyuna geldiğiniz andan itibaren girmiş oluyorsunuz. Başkan halkı için her seferinde yeni düzenlemeler yapıyor. Oyunun temel kurgusu bu... Siz de bunu yaşıyorsunuz. Ama bu sırada bir piyanist var, bir sokak piyanisti. Ve oyun o sokak piyanistinin ince sesleriyle 'mi' notalarının yasaklanmasıyla başlıyor. Bunun üzerine piyanist tepkisini göstermek için şarkılar söylemeye başlıyor ve sosyal medya üzerinden bir sürü seyirciyle, dijital oyuncuyla ilişki kurarak Pinima'da olup bitenleri dünyaya yaymaya ve seyirciye de gerçekten olup bitenleri göstermeye davet ediyor. Burada seyircinin en baştan itibaren seçimleri var. Önce bu oyuna gelecek misiniz? Yoksa sosyal medyadan ne olup bittiğine mi bakacaksınız?'
Ben bu sahneleri gördüm!
Mi Minör'ün 'iki saatlik iktidar oyunu' altbaşlıklı Twitter sayfasına Gezi Parkı eylemlerinin başlamasından sonra yapılan yorumlar oldukça dikkat çekici:
ipek nur erdagli ?@ipeeenk
@MeltemArikan @PINAR_OGUN @memetalialabora #miminor #direngezipark oyundu gerçek oldu #pinimaturkiye
Basak Deliktas ?@basakdeliktas
@PINAR_OGUN @memetalialabora ben bu sahneleri gordum #miminor oyununuz gercek oldu, guzel gunler yakindir direnise devam!!
Miray Cankay ?@miraycankay
#miminor gerceklesti,ve biz de orada ayaklanan halk yerindeyiz. @memetalialabora @PINAR_OGUN
Murat Sönmez ?@snmezmur
@PINAR_OGUN Mi Minör, ulaşmak istediği hedefe ulaştı. Hepinize çok teşekkürler...
Mi Minor ?@MiMinor
@snmezmur biz teşekkür ederiz, desteginiz icin! @PINAR_OGUN
Çapulinguen ?@onadeki
biz artık gerçekten Pinima diye bir yerde yaşıyoruz... #miminor
Akıllı ceplerle oyun içinde oyun
Mi Minör'ün tanıtımında seyircilerin oyunu izlemeye akıllı telefonlar ile gelmeleri isteniyor. 'Mi Minör'ü seyretmeye gelenler isterse seyirci kalmayı, isterse oyuna katılmayı seçebilecek. Oyuna gelirken cep telefonlarınızı yanınıza almayı unutmayın. Zira ihtiyacınız olacak! Neden ihtiyacınız olacağını ise oyunda göreceksiniz. Küçük bir ipucu: Bu oyunda yeni medya araçları ve tiyatro ilk defa biraraya gelecek. Ustream, Twitter ve Facebook'ta kendi içeriğinizi oluşturacaksınız. Oyunun içinde yeni bir oyun başlatacak, başrole siz geçeceksiniz.'
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.