?Medya kadın çalışanının yanında değil!?
?Medya kadın çalışanının yanında değil!?
Çukurova Üniversitesi?nde 8 Mart Dünya kadınlar Günü, Çukurova Üniversitesi Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi (KADAUM) ile Çukurova Gazeteciler Cemiyeti işbirliği ile ?Haber Alma Özgürlüğümüz için Savaşan Kadınlar? başlıklı bir panelle anıldı.
Tarihsel süreç kapsamında yazılı, görsel ve işitsel medyada kadınlarının durumunun tartışıldığı panelde TRT Çukurova Bölgesinin ilk kadın muhabiri olan Melek Kurt, kadın ve çocuk haberleri ile bölgede öne çıkan Adana İlk Haber gazetesi yazı işleri müdürü Süreyya Uri ve Kanal B Adana Temsilcisi Sema Erdoğan panelist olarak söz aldı. Moderatörlüğünü KADAUM yönetim kurulu üyesi ve İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr. Nüket E. Ergeç'in yaptığı panelde çalışan kadınlar gerçeğinde medyadaki kadın çalışanların durumları ve sorunları tartışıldı.
?kadın gazeteciler
çok geç zamanlara kadar çalışmak zorunda kalıyor,
düşük maaş alıyor ve hak ettiği yerlere gelemiyor?
Panelde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak konuşmasına başlayan ÇGC Başkanı Cafer Esendemir, gazeteciliğin zor bir meslek olduğunu, medyada kadın gazetecilerin de büyük sıkıntılar yaşadığını dile getirdi. Esendemir, "Haberin zamanı yok, kadın gazeteciler çok geç zamanlara kadar çalışmak zorunda kalıyor, düşük maaş alıyor ve hak ettiği yerlere gelemiyor" dedi. Kadın gazetecilerin işyerlerinde Mobbing ve şiddet uygulamalarıyla karşı karşıya geldiğini ifade eden Esendemir, bütün bunlara rağmen kadınların canla başla çalıştıklarını söyledi.
KADAUM müdürü Prof. Dr. Gülseren Ağrıdağ, son dönemde artan kadına şiddet olaylarının üzerinde durulması ve konuşulması gerektiğini belirtti.
?medya sektöründe erkeklerin elinde,
üretilen içerikler halen eril,
haber odasında halen son söz erkeklerin?
Panel, Doç.Dr. Nüket E. Ergeç'in yaptığı konuşma ile başladı. Ergeç konuşmasında, medya sektöründe erkeklerin elinde, üretilen içerikler halen eril, haber odasında halen son söz erkeklerin ve vitrindekilerinse kadın olduğunu, medya sektöründe çalışmanın hep zor olduğunu, ama mesleki güçlüklerin yanına sektörün eril karakterinden kaynaklı ihlaller, ihmaller ve baskılar da eklenince daha da güçleştiğini belirtti.
Panelde TRT?den emekli Çukurova bölgesinin ilk kadın muhabiri olan Melek Kurt medya sektörünün zorluklarının yanında kadın olmanın çalışma hayatındaki sıkıntılarını anlattı. Melek Kurt konuşmasında ?Tüm bu olumsuzluklar içinde bir de kadın olmanın zorluğu var. İş yerinde mobbing de, şiddette gördüğünüz oluyor. Ben muhabir olarak çalıştım, radyo ve televizyona sayısını bilemediğim haber ve program yaptım. Çalıştığım süre içinde mobbing de gördüm psikolojik şiddette. Yanına gelen kadınlara hava atmak isteyen müdür yazdığım haberde eksiklik varmış gibi davranır yeniden haberi yazmamı isteyebilirdi. Ya da mesaimin bitmesine 15 dakika kala hava alanına git bakan gelecekmiş onu izle diyebilirdi. Eğer havaalanını ve haber merkezi daire başkanlığına sorup bakan gelip gelmeyeceğini öğrenmesem belki de sabaha kadar hava alanında beklemek zorunda kalabilirdim. Müdür erkek muhabirlerle kol kola girip yemeğe giderken bana psikolojik şiddet uygulayabiliyordu. Yazılı ve görsel medyada çalışan kadınların güçlü olması gerekiyor. Eşitliğe inanarak, asla kadınım yapamam demeden çalışmak başarıyı getirecektir.? dedi.
Adana İlkhaber gazetesi yazı işleri müdürü Süreyya Uri, medyada çalışan kadınların çok güçlü kadınlar olduğunu belirtti. Konuşmasında Uri ?Doğum izinleri, çocuk ve evdeki sorumlulukları gözetilerek kadınlar işyerlerinin birer angaryası gibi görülüyor. Hatta evli değilse ?nasılsa evlenecek? düşüncesiyle bile işe alınmayabiliyorlar. Oysa ki, işyerlerinde en fazla yükü kadınlar çekiyor. Çünkü bir kadının bir işe tercih edilebilmesi, ya da işe alınan kadının çalışır olma halini sürdürebilmesi için bir erkekten çok daha fazla performans göstermesi gerekiyor. Bir kişinin yapacağı işten fazlasını yapması ve o işleri de en iyi yapması bekleniyor. Yani eğer bir kadın bir işyerinde çalışıyor ise onun 10 parmağında 10 marifet var demektir.?
Kanal B Adana temsilcisi Sema Erdoğan ise yayıncılığın zorluklarından bahsetti. Erdoğan, ?En temel sorun haber kaynaklarınız tarafından kabul edilmemek. Haber kaynaklarınız erkek ise eğer; muhatap alınmıyorsunuz. Randevu alıyorum bir habere gidiyorum. Yanımda kameraman arkadaşım. Röportaj yapacağım kişi beni dikkate almıyor, adeta yok sayıyor ve tüm derdini kameramana anlatıyor. Oysa o haberi yazacak, hatta yayına verip vermeyeceğine karar verecek olan benim. Nasıl bir algıdır bu?? diyerek kadın olmanın bu mesleğe yapmanın engeli olamayacağını ve olmaması gerektiğini belirtti.
Panel soru ve cevaplarla sona erdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.