MAZLUMDER Adana: Ertuğrul Yıldız’a verilen ceza hak ihlalidir..

İskilipli Atıf Hoca İçin Kullanılan “İslam Alimi” İfadesi Sebebiyle Memurun Cezalandırılması Hak İhlalidir.

Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürü ve Eğitim-Bir-Sen Şube Sekreteri olarak görev yapan Ertuğrul Yıldız’ın sosyal medya hesabı üzerinden “Bugün eksen kaymasının nirvanaya ulaştığı bir gün…!!! Bazı arkadaşlarımızın paylaşımlarının, İskilipli Atıf Hoca’nın ve birçok İslam aliminin mezarda kemiklerini sızlattığını görüyor gibiyim… Yazık çok yazık.”  şeklindeki paylaşımı sebebiyle, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “Kınama Cezası” ile cezalandırmıştır.

Ertuğrul Yıldız’la yapmış olduğumuz görüşmede, kendisine verilen cezaya yaptığı itirazın değerlendirildiği İl Disiplin Kurulu toplantısında İl Müdürünün toplantıya katılmış olmasına rağmen, tutanakta aksinin yazılı olduğunu, aynı toplantıda kanuni katılımcı olarak bulunan Eğitim-Bir-Sen üyesinin karar verilirken dışarı çıkarıldığını iddia etmiştir.

Bunun üzerine Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne telefonla yapmış olduğumuz görüşme talebimize olumlu dönüş yapılmamıştır. Yapılan görüşme ve Ertuğrul Yıldız tarafından tarafımıza gönderilen belge, karar ve mahkeme evrakı üzerinden yapılan incelemede;

Ertuğrul Yıldız’ın sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı söz konusu paylaşımı sebebiyle, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “Kınama Cezası” ile cezalandırıldığı, söz konusu paylaşım ile ilgili olarak Eğitim-İş sendikasının şikayeti üzerine yapılan soruşturma neticesinde Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının “Kovuşturmaya yer olmadığına” kararı vermiş olduğu, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kınama cezasının Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının bu kararından sonra verildiği görülmüştür.

Ertuğrul Yıldız’ın verilen cezanın iptali için açmış olduğu davaya Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan savunmada özetle; “Söz konusu paylaşım yerel ve ulusal medya organlarında yer almış, birçok STK tarafından kınanarak açıklama yapılmış ve TBMM gündemine taşınmıştır. Ayrıca İstiklal Mahkemeleri tarafından vatan hainliği suçlaması ile idam edilen İskilipli Atıf Hocaya İslam Alimi göndermesi yapmıştır. Bunu Atatürk’ün vefat yıldönümünde yapmış olması Cumhuriyet değerlerine bağlı toplumun büyük bir kesiminde Atatürk’e hakaret ve saygısızlık olarak algılanmış ve tepkilere sebep olmuştur. İstiklal Mahkemeleri tarafından yargılanarak idam edilen İskilipli Atıf Hocaya ‘İslam Alimi’ olarak ifade etmesi disiplin hukuku açısından incelenerek bu cezanın verildiği” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.

AİHM’in ifade özgürlüğü konusunda prensip koyan 1976 tarihli “Handyside Kararında” vurgulandığı gibi “İfade özgürlüğü, sadece muteber insanların, herkesin kabul ettiği düşüncelerin değil, devletin ve halkın bazı kesimlerini incitici, rahatsız edici, şoke edici fikirlerin de ifade edilebilmesini kapsar. Birilerini rahatsız etse de, halkın bu fikirleri, haberleri alma hakkı bazılarına ayıp olmasın diye yumuşatılamaz.”

Ertuğrul Yıldız’ın söz konusu paylaşımının, Ulusal ve Uluslararası Mevzuatta, Sözleşmelerde ve yargı kararlarında tanımlanan ve çerçevesi çizilen “düşünce ve ifade özgürlüğü” kapsamında olduğu, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Ertuğrul Yıldız’a verdiği kınama cezasının bir ihlal mahiyetinde olduğu, bu paylaşımdaki ifadelerin, bazı kesimler tarafından şok edici bulunsa da, Atatürk’ün şahsına karşı bir hakaret niteliği taşımadığı, bu sebeple kişisel yorum ve eleştiri olarak değerlendirilecek bu ifadelerin, ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı çok açıktır.

Ayrıca; İskilipli Atıf Efendi’nin İslam Alimi olup olmadığının değerlendirilmesi Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğünün tekelinde ve takdirinde olan bir husus değildir.  Nitekim dini ilimler alanında kabul gören Türkiye Diyanet Vakfının İslam Ansiklopedisinin İskilipli Mehmet Atıf Efendi başlıklı madde başlığında İskilipli Atıf Efendinin dönemin en önemli İslam Alimlerinden biri olduğu belirtilmektedir. Söz konusu madde başlığında İskilipli Atıf Efendinin İstiklal Mahkemelerinin Meşhur üç Ali’sinden biri olan Necip Ali Tarafından “Firenk Mukallidliği” adlı eseri Şapka Kanunundan bir buçuk yıl önce çıkmış olmasına rağmen, bu eserin Şapka kanununa muhalefet ettiği gerekçesiyle hukuksuzca 4 Şubat 1926’da Ankara’da eski meclis binası yakınlarındaki Karaoğlan Çarşısı’nda Babaeski müftüsü Ali Rızâ Efendi ile beraber idam edildiği yazmaktadır. (https://islamansiklopedisi.org.tr/iskilipli-mehmed-atif-efendi)

MAZLUMDER Adana Şubesi Olarak;

Ertuğrul Yıldız’a verilen kınama cezasının, hukuki olmaktan çok siyasi ve sosyal baskılar saikiyle verildiğini, Ertuğrul Yıldız’a verilen cezanın hak ihlali olduğunu ifade ederiz.