Mavi Marmara saldırısı ile ilgili önemli tespit
İHH Başkanı Bülent Yıldırım, medya mensuplarıyla yemekte buluştu. İHH'nın yetim kampanyası ve Mavi Marmara davası ile ilgili önemli bilgiler paylaşan Yıldırım, İsrail'in kanlı gemi baskını ile ilgili yeni ulaşılan çarpıcı bir bilgiyi de paylaştı.
Vakfın Fatih'teki Genel Merkezi'nde gerçekleşen yemekte konuşan Yıldırım, İstanbul'da devam eden Mavi Marmara davasında ortaya çıkan önemli bir bilgiyi açıkladı. Yıldırım, Mavi Marmara gemisinde yardım götüren gönüllülere saldıranlar arasında Yahudi asıllı Türk vatandaşlarının bulunduğunun tespit edildiğini duyurdu.
İHH Yönetim Kurulu Üyesi ve Yetim Birimi Başkanı Murat Yılmaz da İHH'nın 'Yetimlere Dünyanızda Yer Açın' kampanyası ile ilgili bilgiler verdi. Türkiye'de ve dünyada 41 farklı ülke ve bölgede 27,354 yetim çocuğa hamilik yapan İHH İnsani Yardım Vakfı yetim ve kimsesiz çocuklarla ilgili gündem oluşturmak ve daha fazla çocuğa yardım ulaştırmak için 1 Şubat-31 Mart tarihleri arasında yine bir kampanyaya imza atıyor. 1 Şubat-31 Mart tarihleri arasında devam eden Yetimlere Dünyanızda Yer Açın kampanyası ile Türkiye ile birlikte toplam 41 ülke ve bölgede 230 farklı proje gerçekleştiriliyor. Bu yıl ikincisi düzenlenen Yetimlere Dünyanızda Yer Açın kampanyası ile toplam 230 farklı proje hayata geçirilecek. Sağlık, eğitim, sosyal ve kültürel yardımlar olmak üzere 4 farklı alanda gerçekleştirilmesi planlanan projeler arasında battaniye, soba-yakacak, kıyafet gibi kışlık yardımlar, kumanya, ev eşyası ve beyaz eşya dağıtımı, ev inşası ve tadilatları, yetimhane tadilatları ve yıllık giderleri, çeyiz yardımı, yetim çocukların ailelerini kalkındırma projeleri, sağlık taraması, cibinlik, temizlik kiti dağıtımı, sünnet organizasyonları, ayrıca kırtasiye, kitap, okul forması, Kur'an-ı Kerim dağıtımı, Sınavlara hazırlanan öğrencilere takviye ders, kitap okuma etkinlikleri, şiir, kompozisyon, resim, yetenek ve bilgi yarışmaları, piknik ve gezi organizasyonları, spor müsabakaları, eğlence programları, lunapark ve uçurtma şenlikleri, huzurevi ve sevgi evi ziyaretleri, resim ve fotoğraf sergileri, sinema ve tiyatro organizasyonu, salon programları ve kahvaltı organizasyonları yer alıyor. Kampanya ile 30 bin çocuğa ulaşmayı ve en az 5 bin yetim çocuğu daha sürekli destek kapsamına dahil etmeyi hedefleyen İHH, gelenekselleştirdiği Yetim Dayanışma Günleri programını da kampanyanın sonuna denk gelen 16-31 Mart tarihleri arasında gerçekleştirecek. 2013 Yetim Dayanışma Günleri çerçevesinde, İHH'nın yetim çalışmalarını sürdürdüğü 23 ülkeye Türkiye'den ekipler gönderilecek. Bu yıl ziyaret edilecek ülkeler arasında Türkiye ile birlikte Ortadoğu'da Filistin, Irak, Lübnan, Suriye, Yemen; Afrika'da Somali, Etiyopya, Malavi, Tanzanya; Asya'da Afganistan, Bangladeş Arakan, Sri Lanka, Tayland/Patani, Pakistan, Keşmir, Filipinler/Moro, Kazakistan, Kırgızistan; Balkanlar'da Bosna-Hersek, Arnavutluk, Makedonya bulunuyor. |
MAVİ MARMARA DAVASI TİYATRO DEĞİLDİR
Mavi Marmara davasının ikinci duruşmasının Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde yapıldığını belirten Yıldırım, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın 21 Mayıs'a ertelendiğini de hatırlattı. Yıldırım, dava ile ilgili 'tiyatro' yorumları için net konuştu.
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, "Bazıları bu davayı bir tiyatro olarak değerlendiriyor, oysa bu dava bir ilktir. Dünya tarihinde üst düzeyde İsrail'e açılmış ilk davadır" dedi ve şöyle devam etti:
"Mavi Marmara davası bir tiyatro değildir. Mavi Marmara davası bir ilktir. Dünyada İsrail'e açılan ilk davadır. Görevde bulunan İsrail'in üst düzey yetkilileri yargılanmaktadır. Diğer ülkelerdeki davaların da önünü açmıştır. Güney Afrika ve İspanya da ardından davalar açılmıştır. Bu apaçık bir cinayetin ve cezasız kalmayacaktır.
Bu dava İsrail devletinin aslında zaaflarını ortaya çıkarmıştır. İsrail'in güçlü sanıldığı dönemler geçti. Kralın çıplak olduğu, gerçekten kartondan bir güç olduğu anlaşılmış oldu." dedi
"GAZZE'DEKİ MAZLUMLAR YAHUDİ OLSAYDI DA O GEMİYİ GÖNDERMEK ZORUNDAYDIK"
Hukukun önünde herkesin eşit olduğunu ve hiç bir Müslümanın bir başka ırka karşı bir yanlış yapamayacağı gibi hiç bir Yahudi'nin de başka bir ulusa karşı üstün olamayacağını ifade eden Yıldırım, "Gazze'de Yahudiler yaşasaydı Müslümanlar onlara bu zülmü yapsalardı biz Mavi Marmara'yı göndermek zorundaydık.
Dindarlardan korktuklarını söylüyorlar. Osmanlı da dindardı. Ama hiç bir Yahudi bir zarar görmedi. Osmanlı olsaydı 6-7 Eylül olayları gibi olaylar da yaşanmazdı" şeklinde konuştu.
SALDIRANLAR ARASINDA YAHUDİ ASILLLI TÜRK VATANDAŞLARININ OLDUĞU TESPİT EDİLDİ
Davanın olması gerektiği gibi yürümekte olduğunu ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: "Savcı ve hakimlerimize teşekkür ediyoruz. Fakat İsrail özür dilese de, tazminat ödese de hiç bir şeyi değiştirmez. Ortada bir cinayet vardır ve sorumlular yargının karşısına çıkıp cezasını çekmelidir.
Devam eden davada ortaya çıkan en önemli şey saldıranlar arasında Yahudi asıllı Türk vatandaşlarının bulunduğunun tespitidir. Bizi sorgulamaya gelenler arasında da, sorgu sırasında tercümanlık yapmak üzere bize gönderilenler arasında bu kişiler vardı. Kimisi olaydan duyduğu üzüntüyü belirtirken, kimisi vazifesi tercüme olduğu halde İsrail adına casusluk yapıyorlardı.
Bu kişilerin isimlerinin tespiti mutlaka ilgili kurumlarca yapılmış olmalı. Türkiye'deki yahudi cemaatinden İsrail'e askerlik yapmaya gidenlerin varlığı biliniyor. Bizim istediğimiz şey bu cemaatin de anlaması lazım ki, Mavi Marmara'da bir cinayet işlendi, Filistin'de cinayetler işlenmektedir. Ve bu cinayete ortak olan herkes hukuk önünde hesabını vermelidir.
Bize tehditler geliyor. "Bu konuları fazla kurcalamayın. Başınıza iş açar." Bunu sorgu sırasında tercümanlar da söylüyordu. Biz Allah'tan başka kimseden korkmayız. 21 Mayıs'taki duruşma için ciddi bir şekilde hazırlanmaktayız. Bir defa daha söylemek istiyorum ki, eğer Filistin'de Yahudiler yaşasaydı, zulüm onlara yapılsaydı, biz yine Mavi Marmara'yı yollardık."
YILDA 2 MİLYON YETİM KAÇIRILIYOR
İHH'nın 'Yetimlere Dünyanızda Yer Açın' kampanyası ile ilgili bilgiler de veren Bülent Yıldırım, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi milletten hangi ırktan olursa olsun kimsesizlere el uzatmaya çalıştıklarını söyledi. Yıldırım, yetimlerin bulundukları coğrafyalardaki iç karışıklıklar nedeniyle pek çok tehlikeye açık olduğunu dile getirirken dünyada yılda iki milyona yakın yetimin kaçırıldığını vurguladı.
Bu yetimlerin organ mafyası ya da fuhuş sektörüne hizmet eden insan tüccarları tarafından kaçırıldığını dile getiren Yıldırım, misyonerlerin çalışmalarının da dikkat çektiğini söyledi.
Yıldırım, sadece fuhuş sektörü için kaçırılan yetim sayısının 1 milyon olduğunu da sözlerine ekledi. Dünyada yetimlerin sahipsizliğinin bir gerçek olduğunu dile getiren Yıldırım, yetimlere özel belirlenmiş bir gün bile olmadığını da ifade etti. Yıldırım, bu konuda Birleşmiş Milletlere başvuru yaptıklarını da duyurdu.
Kaynak: Haber7
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.