Mali Müşavir Pekduraner: İşçiye Sendikaya Üye Olması Nedeniyle Cebir Veya Tehdit Kullanan İşveren, 6 Aydan 2 Yıla Kadar Hapis C

Mali Müşavir Pekduraner:  İşçiye Sendikaya Üye Olması Nedeniyle Cebir Veya Tehdit Kullanan İşveren, 6 Aydan 2 Yıla Kadar Hapis C
Mali Müşavir & İşletme Koçu Özlem Pekduraner : İşçiye Sendikaya Üye Olması Nedeniyle Cebir Veya Tehdit Kullanan İşveren, 6 Aydan 2 Yıla Kadar Hapis Cezası İle Cezalandırılır.

Mali Müşavir Pekduraner, işçilerin sendikaya üye olmaları sebebiyle işten çıkarılmalarının doğru olmadığını belirterek, bunun işçilerin yasal hakkı olduğuna vurgu yaptı. Pekduraner, bu konuda kanunların işçilerin lehine olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti.

Güçlü bir sivil toplum örgütü olan ve işçi – işveren ilişkilerinde önemli rol oynayan sendikalar, işçileri sendika çatısı altında toplama konusunda kimi zaman zorluk çekiyor. Bunun en önemli nedeni işçilerin sendika üyesi olması ya da sendikal faaliyetlere katılması nedeniyle işveren tarafından iş sözleşmesinin sona erdirileceği endişesidir.

Alın teriyle para kazanan kıymetli işçiler, yasal haklarını bilirlerse endişeye kapılmayacaklardır. Şöyle ki;

Anayasamızın 51. maddesinde

“Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.” ifadesine yer verilerek sendikal haklar güvence altına alınmıştır.

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 25. maddesinde

“İşçilerin işe alınmaları; belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, belli bir sendikadaki üyeliği sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri veya herhangi bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları şartına bağlı tutulamaz.

İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz.

“İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz.” hükümleri yer almaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre

“Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak. İşyeri sendika temsilciliği yapmak” iş sözleşmesinin feshi için geçerli bir sebep oluşturmaz.

Bunların yanı sıra;

4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinde

“İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir.” hükmü yer almaktadır.

İş hayatında bazen işçilerin farklı gerekçelerle iş sözleşmesinin sona erdirildiğine ama gerçekte sendika üyeliği nedeniyle işten çıkarıldığına rastladıklarını ifade eden Mali Müşavir & İşletme Koçu Özlem Pekduraner, geçerli bir neden olmadan işten çıkış işlemlerini yapan işverenin tazminat ödemek zorunda kalacağını da belirterek, sözlerine şunları ekledi.

İşveren En Az 4 Aylık Ücret Tutarında Tazminat Ödemek Zorunda Kalır

4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinde

“ İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.” ifadesine yer verilmiştir.

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçtur

5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 118. maddesinde

“Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” ifadesi yer almaktadır.

Emekçi kardeşlerimiz, birçok kanunla sendikal haklarının güvence altına alındığını bilmelidir. Kendilerinin sosyal ve ekonomik hakları için mücadele eden, haklarını koruyan gözeten sendikalarla dayanışma içinde olmalıdır. Sendikaya üye olma sebebiyle işten çıkarıldıklarında haklarını işinin ehli bir avukatın desteğiyle aramaları mücadelelerini hukuki zaferle sonuçlandıracaktır.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.