Mahmut Korkmaz: Güneş topla benim için!
Güneş topla benim için!
Makamlara gelmek bir şekilde mümkündür.
Makamın hakkını vermek, dahası makamda kalmak zordur.
Konun esas oğlanı Ekrem İmamoğlu.
Ekrem Bey güzel sözlerle ve güzel antitez rüzgarı ile bir seçim kazandı.
Biz "Ya Allah Bismillah" çekerek kolları sıvayarak meydanlara inip, çalışmaya başlayacağını beklerken, o yıllık izne ayrıldı.
Oysa ki belediye başkanlığı için böyle bir konfor hala icat edilmemişti.
Hele ki; İstanbul denen devasa bir memlekette.
Ekrem Bey Bodrum'da Zülfü Livaneli konserlerinde başarısının hazzını yudumladığı içkisiyle taçlandırıyordu.
Mekan güzel, ortam güzel, katılanlar güzel, ışıklar daha da güzel.
Zülfü'nün güzel sesinden nağmeler akıp gitmekte.
Seher yeli yar gözünden
Havadaki kuş izinden
Geceleyin gök yüzünden canım
Güneş topla benim için
Ya da;
Karlı kayın ormanından
Yürüyorum geceleyin
Efkarlıyım efkarlıyım
Elini ver nerede elin
Derler ki, Ekrem'i bulan adam Zülfü imiş.
Zülfü "bu çocukta iş var demiş" ve iş çıkmış.
Zülfü deyip geçmeyin, derin bağlantıları varmış.
Konserler devam ederken olacak ya İstanbul'da sel seli götürmüş.
Gök yarılmış, yer yerinden oynamış.
Birileri Ekrem Beye "Sen bu yerin belediye başkanısın, gitmezsen ayıp olur" demiş.
Ekrem İmamoğlu üstüne zoraki giydiği yelekle incelmemelerde bulundu.
Uyku mahmurluğu gözlerinden akarak.
Sadece Metrolojiyi suçladı "zamanında haber vermediler" dedi.
Oysa tüm haber kanalları günlerdir konuyu sürekli duyurmaktaydı.
Ekrem Bey güneş toplamakla meşgulken.
Hayat kimseyi beklemez, akar ve gider Ekrem Bey.
Hatta tatilin bitince uyanda balığa gidelim.
Bizim ellerin aynalı sazanı meşhurdur.
Üstelik her yeme atlar.
Aslında sonrası öncesinden daha enteresan.
Adam atladı uçağa tekrar Bodrum'a gitti.
Şaka gibi.
Vah İstanbul, ah İstanbul.
Bu adamla neydeceksin beş yıl.
Yada güneş topla benim için.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.