Mahmut Eraslan:  Zafer inanların mı yoksa zam yapanların mı?

Mahmut Eraslan:  Zafer inanların mı yoksa zam yapanların mı?
Eraslan: "Adanalılar hem malını hem canını milleti ve devleti için gözünü kırmadan feda ediyor. 15 Temmuz’da İncirlik Üssünü basarak darbecilerin nefeslerini kesen, vatan bütünlüğü için en fazla şehit veren, milleti için en fazla dolar bozduran da.."

Zafer inanların mı yoksa zam yapanların mı?

Tarihçi değilim, ekonomi yorumlayacak birikimim yok, lakin Zamlar zaferler, kutlamalar, fırsatçılar ve tatilcilerin konuşulup tartışıldığı bir ortamda gördüğümüz, tespit ettiğimiz ve şahitliğimiz ile yazıya dökebiliriz diye düşündüm.

Tarihimizle övünmeyi, elde edilen zaferleri öğrenci ve memurların katılımları ile kutlamayı gelecek nesillere ve sivillere aktarmayı seven bir devlet yapımız var.

İşte son zaferimiz on beş Temmuz darbe girişiminin ardından yine devlet eliyle tüm Türkiye’de zafer kutlama törenler serisine bir yenisi eklenmiş oldu.

Zafer kazanmak için cihadı ve şahadeti sevmeniz, canınızdan malınızdan vazgeçmeniz gerekiyor ki zaferler gelsin Allah’ın yardımı ulaşsın çok şükür öyle de oluyor bir avuç insan çıkıyor her şeyini feda ediyor ardından zaferler geliyor.

Zafer geliyor gelmesine amma ne yazık ki birileri bedel öderken, sefasını kılını kıpırdatmayanlar sürmeye başlıyor…

Birden bire kahramanlık hikâyeleri herkes kendisine bir pay çıkarmaya, gelecek pastadan pay kapmaya çalışıyor ve nihayet beklenilen oluyor, bu kahramanlardan(!) bir kısmına önemli görevler veriliyor. Bu önemli kişiler veya kurum temsilcilerinden, zafer kutlama törenlerinde şehit ailelerine (bir bürokratın ifadesi ile ) protokolde yer kalmıyor…

On beş Temmuz darbe girişimi ekonomimize yönelik saldırılar ile devam ediyor dolar almış başını gidiyor ama bu kez ortada hiçbir halk kahraman göremiyoruz!

Kimler fedakârlık ediyor? Kimler direniyor? Kimler mücadele ediyor? Henüz hiçbir bilgimiz yok…

Başkan Erdoğan; “dolar bozdurun, ABD mallarını boykot edin, yerli ürünlere dönün” diye çağrı yapıyor. Bizde gücümüz nispetinde bu çağrıya olumlu tepki veriyor, STK’lar olarak kitlelerimize çağrı yapıyor, boykota destek veriyoruz.

Vatandaş boykota olumlu tepki verip, yerli ürünlere yönelirken yerli üreticiler mevcut fiyatları küçük bir düşüş sağlamak suretiyle, sürümden kazanabilecekken fahiş fiyatlarla fırsatçılık yapıyorlar, esnaf sıkıntıda feryat ediyor, stoklar ayrı bir dert…

Şimdi soruyorum sizlere “ZAFER İNANLARIN MI? ZAM YAPANLARIN MI?”

Peki, tüm bunlar olup biterken, bu vatan hainlerini denetlemesi gerekenler ne yapıyorlar?

Böylesi zor günlerde dini açıdan dahi haram diye bildiğimiz bu tür fırsatçılıklar karşısında mücadele edilmeyecek mi?

Çözüm nedir?

Çözüm her alanda mücadele edecek şekilde hazırlıklı olacaksınız.

Metal yorgunu hantal bürokratları yenileyeceksiniz, son yıllarda türemiş trollere yüz vermeyecek yol vereceksiniz.

Vatan için bedel ödeyen şehitlerimizi hiçbir kurum veya şahıslara istismar ettirmeyeceksiniz.

Bir öğrenci dereceye girdi diye ilin tüm ileri gelenleri acaba dereceye bende girebilir miyim diyerek öğrenciyi yanına alıp poz verilmesine medya maymunu yapılmasına müsaade etmeyeceksiniz.

STK’lara cemaatlere olan öfke ve kine son vermelisiniz, ülkesini seven hizmet ehli ile istismarcı ve devleti ele geçirmeye çalışan dış bağlantılı art niyetli terör örgütlerini birbirinden ayıracak ona göre kim neyi hak ediyorsa onu yapacaksınız.

Her çağrı yapıldığında maddi ve manevi gücü olanlar susuyor bir kenara çekiliyor, orta ve dar gelirli vatandaş fedakârlık yapıyor bedel ödüyor.

Adanalılar hem malını hem canını milleti ve devleti için gözünü kırmadan feda ediyor. 15 Temmuz’da İncirlik Üssünü basarak darbecilerin nefeslerini kesen, vatan bütünlüğü için en fazla şehit veren, milleti için en fazla dolar bozduran da Adanalı kadirşinas insanlardır.

Evet.  Adanalı bürokratlar Reis’in yanında poz vermekten başka ne yapmışlardır.. Adananın kalkınmışlık, sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında ilk beşe girebilmesi için hangi projeleri sundular, nasıl bir destek aldılar.. Yoksa biz ilk üçteyiz de bizim mi haberimiz yok.. Bu rahatlıktan , bu gülüşmelerden, bu sevişmelerden nasıl bir mana çıkarmalıyız.. Bilemedim..

yazının devamı..

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.