Mahmut Eraslan: Ezan diriliştir!..

Ezan diriliştir!..

İnsan kulaklarına okunan ezanı unutması mümkün değildir ki; her gün cami minarelerinden beş kez hatırlatılır “yeryüzü ve gökyüzünün ilahı olan âlemlerin rabbi olan Allah’tır”. Evet, her gün beş defa ezan okunur felaha namaza kurtuluşa davet eder insanları.

Unutmak ne mümkün!

Camiler ki; ekonomik gücü, rütbesi, cemaati, mezhebi ne olursa olsun tüm misafirlerini cem eder, tek safta hizaya getirir, haddini bilmeye, bildikleri ile amel etmeye çağırır.

Bu çağın insanı, benim İslam’dan haberim yoktu diyemez. Ya tembellik, ya ihmal vardır, ya da inkâr!

Tarih boyunca dine Peygamberlere karşı çıkan kavimler gelip geçmiştir, Kur'an-ı Kerim bu kavimlerin yaşam tarzları, Peygamberlere karşı çıkış sebeplerini detaylı bir şekilde anlatır, akıbetlerinin ne olduğunu ve şimdi ne durumda olduklarından haber verir.

Kitabı okumayan, Peygamberi tanımayan, cami bilmeyen, cemaat görmeyen insanlar hep olagelmiştir. Buda bir nasip işidir.

Kalpleri katılaşmış taşlara taş çıkartan, azgınlıkta şeytanı dahi şaşkına çeviren insanların azgınlıklarına her türlü taşkınlıklarına maalesef şahitlik etmekteyiz.

Sözde okumuş aydın akademisyen ve demokratlalar dindarların iktidar olmaları halinde giyim ve yaşam tarzlarına müdahale edileceğini iddia edenler, itham ettikleri insanların iktidarında özgürlük adı altında, ezana örtüye ve dindarlara karşı saygısızca saldırı yapmaya aba altından sopa göstermeye devam ediyorlar.

Ezanı yuhalayanları ve kendilerini iğrenç sıfatlarla tanımlayanlara karşı camilerimiz ile birlikte tüm dini değerlerimize sahip çıkmalı, safları sıklaştırmalıyız.

Mehmet Akif: Minareler sökülür sinesinden âfâkın; Fezâya söylemez artık lisanı Hallâk’ın!

Arif Nihat Asya da “Dua” şiirinde aynı endişeyle “... Minareleri/Ezansız bırakma Allah’ım” diye yakarır.

Ezan Davettir.

Diriliştir.

Ezan okunmayan yer vatan değil, mahrumiyet, mahkûmiyet ve esarettir.

Yeniden ezan, cami, cemaati konuşuyoruz şer bildiklerimizden hayır çıkarabilir miyiz?

yazının devamı..