Libyalılar İtalyan sömürgesi karşısında İslam sayesinde birleşti

Libyalılar İtalyan sömürgesi karşısında İslam sayesinde birleşti
Libya Misrata Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Cihan, "İtalyanlar Libya halkına 'Sizler artık Müslüman İtalyansınız' dedi. Libyalılar ise İslam alimlerinin teşvikiyle bu iddiayı şiddetle reddetti." dedi.

MİSRATA - Said İbicioğlu

Libya Misrata Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ali Muhammed Cihan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İtalya'nın Libya'yı işgal etmeden 15 sene önce, 19'uncu yüzyılın sonunda işgalin hazırlıklarına başladığını, 1911 ile 1942 yılları arasında da işgal sürecinin devam ettiğini anlattı.

İtalyanların sömürge olarak Libya dışında bir seçenekleri bulunmadığını kaydeden Cihan "İtalya ilk başlarda teknik olarak ileride bir devletti. İtalyanlar kendilerini Roma'nın varisleri olarak ilan ettiklerinden, kendilerini sömürgecilikte geride kalmış gördüler. Fransızlar Cezayir ve Tunus'u, İngilizler ise Arap coğrafyasını sömürüyorlardı. İtalya'nın önünde Libya'dan başka bir yer yoktu." diye konuştu.

Tarihçi Cihan, İtalyanların Libya'ya geldiğinde fakir ama kendi kültürleri olan dindar Libyalılarla karşılaştıklarını ve ilk olarak para vererek "adam devşirmeye" çalıştıklarını anlattı.

İtalyan işgalinin Libyalıları birleştirdiğine dikkati çeken Cihan, "İtalya gücünün büyük bölümünü çölde Libyalılarla mücadele etmek için harcadı ve kendi sonunu hazırladı. Libya'daki direniş İtalya'yı tüketti." değerlendirmesinde bulundu.

Cihan, İtalyan işgalinin Libya toplumunu göçler ve demografik yapı dışında pek değiştirmediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"İşgal nüfusu etkiledi çünkü çok fazla insan öldü. Özellikle silah kullanabilen genç ve yaşlılardan birçok kişi hayatını kaybetti. İtalyanlar her yenilginin ardından Libya'da köylere saldırdılar ve her yeri yakıp yıktılar. Köy ahalisi ise bir süre sonra bu durumun farkına vararak İtalyanların aldıkları yenilgilerden sonra köylerini terk ederek uzak bölgelere gitmeye başladı. Bu toplu göçler yerel Libyalıların toplumsal yapısını yeniden şekillendirdi."

"Biz kafir hükmü altındaki Müslüman Libyalılarız"

Dr. Cihan, İtalyanların, işgalin son dönemlerinde, 1930'ların başında, İtalyan vatandaşlarını Libya'ya getirerek buralarda yerleşkeler oluşturduklarını ve kendilerince Libyalılardan geriye kalan boşlukları doldurduklarını aktardı. 

Bir süre sonra sömürgeci İtalyan rejiminin daha da sert bir politikaya yöneldiğini ve doğrudan Libyalı kimliğine saldırmaya başladığını belirten Tarihçi Cihan, şöyle devam etti:

"İtalyanlar Libya halkına 'Sizler artık Libyalı değil, Müslüman İtalyansınız' dedi. Libyalılar ise İslam alimlerinin teşvikiyle bu iddiayı şiddetle reddetti, 'bizler kafir hükmü altında olan Müslümanlarız' dediler ve İtalyan hükmünü kabul etmediler. İtalyanlar ise bu duruş karşısında başarılı olamadı."

Cihan, Libya'daki Osmanlı varlığıyla İtalyan varlığının asla karşılaştırılamayacağına da değinerek, "Şunu vurgulamamız gerekiyor; Osmanlı burada koruyucu bir güçtü ve Müslüman bir devletti, hilafetti. Libyalılar Osmanlı'ya asla sömürgeci ya da işgalci gözüyle bakmadı. İtalyanlar ise vatana ve dine düşmandı. Bu sebeple de Libyalıların nazarında işgalci ve düşmandılar."

Alimler direnişi destekledi

Dr. Cihan, ülkede İtalyanlara karşı ilk andan itibaren kuvvetli direnişin başladığını, alimlerin direnişi destekleyerek cihat ilanında bulunduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"İtalyanlar Libya'yı işgal etmeyi çok önceden planladıkları için bunun altyapısını oluşturmak amacıyla okullar açıp kültürel faaliyetlerde bulundular. Hatta işgal öncesi dönem Libyalılar için işgal sırasındaki dönemden daha tehlikeli olmuştur."

Cihan, Libya'daki direniş sürecinin diğer ülkelerdeki işgallere karşı verilen mücadeleden farklı olduğuna değinerek, şöyle konuştu:

"Fransız güçleri Tunus'a geldiklerinde de Tunus bir devlet olarak mevcuttu ama yenilince Fransız devletinin kontrolüne girdi. Mısır'da da aynı durum yaşandı. Ülke işgal edilmesine rağmen ulusal devlet ve ordu mevcudiyetini korudu. Ancak iki taraf arasındaki ilişkiler o dönemde bir gücün himayesi altına girilmesi şeklindeydi. Yani Mısır İngiltere'nin himayesi altında girmişti. Libya'da ise durum tam tersiydi; o dönemde Libya Osmanlı'nın vilayetiydi. Osmanlı'nın son döneminde İtalyanlar geldiğinde burada bir siyasi oluşum yoktu. Osmanlı bunu fark ederek Trablus Cumhuriyeti'ni kurmaya çalıştı ama çözüm olmadı."

"Kaddafi döneminde halk ahlaki olarak yozlaştı"

Dr. Ali Muhammed Cihan, sömürge döneminden sonra kurulan Libya Devleti'nin petrolün bulunmasıyla gelişmeye ve devletleşmeye başladığını, Muammer Kaddafi'nin hazır bir devlet sistemi üzerine darbe yaparak başa geçtiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kaddafi dönemi 40 yıl boyunca ahlaki olarak Libya halkını ciddi yozlaştırdı. İlk anayasamız hazırlanırken ve devlet kurulurken devleti kuran Libyalılar okuma yazma bilmemesine rağmen vatanperverlikten asla ayrılmadılar. Şimdi ise maalesef bu kültür milli kültürden çok uzak. Devrimle milli duygular halkta tekrar canlandı. Devrimdeki olaylar azalınca maalesef o eski yolsuzluk kültürü yeniden kendini gösterdi."

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.