Libya'da ateşkes ilanından sonra gözler Hafter'e çevrildi
İstanbul
Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac ve Tobruk Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih, 21 Ağustos'ta ateşkes kararı aldıklarını duyurdu. Serrac, "milli ve siyasi sorumluluğunun, ülke ve bölgenin içinde bulunduğu durumun ve salgın şartlarının gereği olarak ülkedeki tüm askeri güçlere derhal ateşkes yapılması ve askeri operasyonların durdurulması talimatı" verdi.
Serrac, fiili bir ateşkes için Sirte ve Cufra'nın silahtan arındırılmış bölgeler olması, yabancı ve paralı askerlerin ülkeden çıkması gerektiğine dikkati çekerken tüm Libyalıların üzerinde anlaşacağı Anayasa hükümlerine uygun olarak, Başkanlık Konseyi ve genel seçimlerin gelecek mart ayında yapılması çağrısını yineledi.
Hafter'in siyasi müttefiki Akile Salih de Serrac'ın yaptığı ateşkes açıklamasıyla eş zamanlı şekilde "acil bir ateşkes ve Sirte'nin yeni kurulacak Başkanlık Konseyi'ne geçici olarak ev sahipliği yapması" çağrısında bulundu.
Ateşkes kararı kapsamında, Sirte ve Cufra'nın silahtan arındırılmış bölgeler olması, ülkede petrol üretimi ve ihracının yeniden başlatılması, yabancı ve paralı askerlerin ülkeden çıkması, Başkanlık Konseyi ve genel seçimlerin gelecek mart ayında yapılması öngörülüyor.
Hafter suskunluğunu koruyor
Söz konusu ateşkes kararları hakkında suskunluğunu koruyan Hafter'in bu konudaki tavrı da merak ediliyor.
Hafter milislerinin sözcüsü Ahmed el-Mismari, ateşkes kararlarından 2 gün sonra 23 Ağustos'ta bu girişime tepki gösteren bir açıklama yaptı.
Mismari, düzenlediği basın toplantısında, Libya hükümet güçleri tarafından düzenlenen toplantılarda stratejik Sirte şehrine saldırı kararı alındığını ileri sürdü.
Serrac'ın duyurduğu ateşkes girişimini "medya pazarlaması ve göz boyama" olarak nitelendiren Mismari, milislerinin şu anda savaş konumunda olduğunu ve Sirte şehrine yönelik herhangi bir saldırıya hazırlıklı olduklarını belirtti.
Mismari, Salih'in ateşkes çağrısına ilişkin yorum yapmaktan kaçındı. Mismari'nin Salih'ten bahsetmemesi, Salih'i hiçbir şekilde yetki ve nüfuz sahibi olarak görmemesinden ötürü konumunu küçümsemek olarak değerlendirildi.
Akile Salih'in, Hafter'in milisleri üzerinde fiili olarak yetki sahibi olmaması nedeniyle suskunluğunu koruyan Hafter'in açıklamaları bekleniyor.
Hafter ateşkesten yana gibi durmuyor
Hafter'in, 2015'te imzalanan Suheyrat Anlaşması gibi daha önce yapılan ateşkes ve anlaşmalara uymadığı göz önüne alındığında bu yeni ateşkes girişimini de kabul edeceği düşünülmüyor. Özellikle de atılan bu adımda kendisinin dışarıda tutulması akabinde Hafter ateşkesten yana olacak gibi durmuyor.
Darbeci Hafter, uluslararası mahfillerde dışlanmaya karşı mücadele veriyor. Akile Salih'in girişimini "kâle almaması" uluslararası topluma "görüşmeler ve müzakereler ,yalnızca benimle yapılır, diğerleri hükümsüzdür" mesajı verme çabası olarak yorumlanıyor.
Hafter'in Libya'daki krizin çözümü için sarf edilen çabaları suya düşürmesi ilk değil. Ancak bu sefer Hafter destekçisi ülkelerin ateşkesten memnun görünmesiyle durum biraz değişebilir.
Eğer Hafter destekçisi ülkeler ateşkes kararından duydukları memnuniyette samimiyse Hafter, ABD'nin baskıları sonucu en büyük destekçilerini kaybedebilir. Dahası 2016'da Avrupa Birliği (AB) tarafından Akile Salih'e yapıldığı gibi Hafter'e yaptırım yolu da görünebilir.
Başkentlerden ateşkese destek
Serrac ve Salih'in ateşkes kararı Avrupa Birliği (AB) ve Libya'yla ilgilenen birçok ülke tarafından memnuniyetle karşılandı. Hafter'in destekçisi Fransa, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Ürdün bile bundan memnun olurken, Rusya "kısmen" memnun göründü.
Diğer ülkelerin aksine Rusya, ateşkesle ilgili resmi tutumunu ilan etmekten kaçındı ve Rus Dışişlerinden ismi verilmeyen bir diplomatik kaynağın "Moskova'nın ateşkesten memnun olduğu" yönündeki açıklamasıyla yetinildi.
Moskova'nın resmi olarak Dışişleri ya da en azından Büyükelçilik ağzından değil de isimsiz bir kaynakla memnuniyetini duyurması, bu konuda çekinceleri olduğu ya da pek de memnun olmadığı şeklinde değerlendirildi.
Rusya'nın ateşkesi bozması da imkan dahilinde
Rusya resmi tutumlarında ateşkesten yana olduğu imajını verse de Hafter milislerine destek veren Rus güvenlik şirketi Wagner'e bağlı paralı askerlerin Sirte ve Cufra'da bulunması bu tutumla çelişiyor.
Moskova, Libya'da güçleri olduğunu yalanlasa da Wagner'e bağlı paralı askerlerin, bu kentlerden "karşılıksız" çekilmesi mümkün görülmüyor. Bu nedenle Rusya, çıkarlarıyla uyuşmadığı takdirde pek de memnun görünmediği bu ateşkesi bozma imkanına sahip.
Hafter'in, Rusya, Mısır ya da BAE'nin desteği olmadan savaşması teorik olarak mümkün olsa bile pratikte değil.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.