Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Gümrükçü, "Kimyasal silahların veya kimyasal silahları kullananların Türkiye'den gittiği yönündeki iddialar tamamen asılsız" dedi...

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Gümrükçü, bakanlıkta düzenlediği olağan basın toplantısında gündeme ilişkin soruları cevapladı.

Kimyasal silahların imhasının ne kadar süreceğine ve maliyetine ilişkin soru üzerine Gümrükçü, ABD ile Rusya arasında varılan mutabakatın çok somut bir takvim içerdiğini, bu doğrultuda hafta sonuna kadar Esed rejiminin kimyasal silah stoku ve tesislerine ilişkin ayrıntılı bilgileri sunması gerektiğini hatırlattı. Gümrükçü, kasım ayı içinde BM denetçilerinin verilen bilgileri doğrulaması ve silahları kontrol altına almasının, ardından da silahların yerinde imhası ya da ülke dışına çıkarılmasının söz konusu olduğunu kaydetti.

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü İcra Komitesi'nin yarın toplanacağına dikkati çeken Gümrükçü, bu görüşmede teknik bir karar tasarısı sunulacağını belirterek, maliyet konusunun da teknik bir husus olduğunu ve yine örgüt bünyesindeki tartışmalarda ortaya konacağını söyledi. Gümrükçü, "Bu konuda bütçede çok ciddi bir zorlukla karşılaşacağımızı düşünmüyorum" ifadesini kullandı.

"Kimyasal saldırının rejim tarafından yapıldığı yönünde kuşku yok"

Suriye'deki kimyasal silahların tasfiyesi ve silahların yurt dışına çıkarılma ihtimaline ilişkin soru üzerine Gümrükçü, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da katıldığı P3+1 görüşmelerinde kimyasal silahların imhasına yönelik sürecin nasıl işleyeceğinin açık şekilde ele alındığını belirtti. Silahların güvenli bir alana taşınması ve imhasının teknik bir konu olduğuna dikkati çeken Gümrükçü, Türkiye'nin, sürecin çok sıkı bir şekilde denetlenmesinin ve en ufak bir ihlalde de gereken caydırıcı önlemlerin baştan açık bir şekilde ortaya konmasının gereğine işaret ettiğini söyledi.

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nün teamülünün, kimyasal silahların beyan edildikten sonra yerinde imhasını öngördüğünü aktaran Gümrükçü, imha işleminin yerinde yapılması durumunda sürecin uzayabileceğini, o nedenle süreci hızlandırmak anlamında, varılan mutabakatın silahların gerektiğinde Suriye dışına çıkartılmasına da imkan verdiğini ifade etti. Gümrükçü, şöyle devam etti:

"Bizim de söylediğimiz şey bu. Eğer ülke dışına çıkartılmasına imkan veriliyorsa, bu yönde bir uygulamaya gidilecekse, o zaman bunun çok daha etkin şekilde kullanılması ve sürenin daha da kısaltılmasının mümkün olabileceği yönünde. Ancak silahların nereye, hangi ülkelere çıkartılabileceği tabii teknik bir husus. Ne zaman ki gerekli açıklama önce Suriye rejimi tarafından yapılır, ne tür kimyasal silah stokları var, ne kadar var ve nerede tutuluyor, daha sonra uzmanlar gidip bunu yerinde doğruladıktan sonra verecekleri raporlar doğrultusunda ancak buna karar verilebilecektir."

BM inceleme heyetinin konuya ilişkin raporunda saldırının sorumlularına dair bir ifade bulunmadığı hatırlatılarak, heyetin Suriye'ye yapacağı ikinci ziyarette bu yönde bir tespitte bulunma konusunda yetkilendirilmesinin söz konusu olup olmadığına ilişkin değerlendirmede bulunan Gümrükçü, "BM raporunun bu konuda bir sorumluyu tespit etmemesi, o konuda bir yetkilendirmenin, görev yönergelerinin olmamasından dolayıdır. Tekrar geri gidişlerinde bu yönde yeni bir yetkilendirme olduğu yönünde bilgi yok" diye konuştu.

Uzmanlar heyetinin açıkladığı raporun çok açık olduğunu ve kimyasal silah kullanıma dair tüm verileri ayrıntılı şekilde ortaya koyduğunu belirten Gümrükçü, "Bunlara baktığınızda bu kimyasal silah saldırısının rejim tarafından yapıldığı yönünde en ufak bir kuşku kalmıyor. Esasında ilave bir yetkilendirmeye de gerek yok" değerlendirmesinde bulundu.

"Kimyasal silaha tahammül göstermemiz mümkün değil"

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gümrükçü'ye, Rus yetkililerin, kimyasal saldırıyı Türkiye'den giden muhaliflerin gerçekleştirdiği yönündeki iddiaları ve İranlı yetkililerin Türkiye'nin de kimyasal silahlarını teslim etmesi yönündeki açıklaması da soruldu.

"Kimyasal silahların veya kimyasal silahları kullananların Türkiye'den gittiği yönündeki iddialar tamamen asılsız" yanıtını veren Gümrükçü, şunları kaydetti:

"Bizim kimyasal silah kullanımına, bulundurulmasına, üretimine, bu yönde araştırılmasına en ufak tahammül göstermemiz mümkün değildir. Biz kimyasal silahları, bütün kitle imha silahları gibi insanlığa karşı bir suç olarak görüyoruz. O bakımdan Türk devletinin bu konuda bir tahammül ya da müsamaha göstermesi söz konusu bile olamaz. Bu iddiaları hiçbir şekilde ciddiye almak mümkün değildir. Eğer bu yönde deliller varsa sunulsun."