Laçiner: TSK'daki sözde kriz altın değerinde?

TSK üst kademesinin topluca emekliliklerini vermesinin bir kriz olmadığını düşünen stratejistler tam tersine, ordununmodern çağ gereklerini uygun hale getirilmesi için altın değerinde bir fırsat olduğunu belirtiyor

Hiç bir kurumun bir kaç kişi ile temsil edilemeyeceğini kaydeden Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Sedat Laçiner, üst kademe komutanların emekliliklerini istemesinin normal bir durum olduğunu kendileri için bu saatten sonra daha sakin bir hayatları olacağını belirtti.

Bundan sonrası için iyimser bir tablo çizen Laçiner konuşmasına şöyle devam etti, "TSK yüzbinlerce kişiden oluşur. Tüm generaler emekliye ayrılsa veyahut başka bir durum dahi olsa, TSK kendi içinden çok iyi bir nesil çıkarabilecek durumdadır. Çok yetenekli ve çok iyi eğitim almış subayları vardır. Bütün bir kadroyu dahi değiştirmek mümkündür. TSK'yı bir kaç kişiye veyahut mahkemelerle başı derde girmiş generallere indirgemek doğru olmaz. O anlamda insanlarında müdürler olsun, genel müdürler olsun, generaller olsun kendi çıkarlarından önce kurumların çıkarlarını düşünmeleri gerekiyor. Mahkemelerde görülen davalardan dolayı da TSK'ya bir suç örgütü muamelesi yapıldığın söylemek çok aşırı bir iddiadır. Maksadını aşan bir ifadedir. Bundan sonra yeni bir dönem başlamıştır. Geçmişin olağanüstü şartlarının ürünü olan askerin sivil iradenin üzerinde olması dönemi sona ermiştir. Bundan sonra seçilmiş halkın iradesini temsil eden kişiler askeri bürokraside karar alıcı konumundadırlar. Bu olay ABD, Fransa ve Almanya'da da bu şekildedir. Kısacası bu ülkelerde olan şeyler bugün Türkiye'de de olmaktadır, son derece normaldir, doğaldır."

Laçiner, bunu bir kriz olarak değerlendirmenin doğru olmadığını belirterek, "Hatta şunu bile söylemek mümkündür. Ortada altın kıymetinde bir fırsat doğmuştur, büyük bir şans ortaya çıkmıştır. TSK modern çağın gereklerine göre mantalitesini değiştirmek zorundadır. Teknolojik bir yapıya kavuşmak zorundadır. İç işlerinden siyasetten çekilip, Türkiye'nin korunmasına, savunmasına odaklanmak zorundadır. 27 Mayıs tarihinden itibaren gelen bir kronikleşmiş hastalığın sonu gelmiştir diye ümit ediyoruz.TSK'nın modern dünyanın gelişmiş ülkelerin sahip olduğu ordular gibi yapabilek, yeniden reforme edebilmek, daha sağlıklı bir yapıya kavuşturabilmek için büyük bir fırsatortaya çıkmıştır. Bu sözde krizin ardından TSK'nın daha güçlü olacağını düşünüyorum." dedi.