Kuzu'dan 'yeni anayasa çalışmalarına' ilişkin açıklama
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Burhan Kuzu, yeni anayasa çalışmalarında AK Parti'nin vekil araklama gibi gayri ahlaki bir yola girmeyeceğini kaydederek, bunun yerine iki farklı anayasa modeli hazırlanıp milletin onayına sunabileceğini söyledi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Anayasa Komisyonu Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Burhan Kuzu, AK Parti'nin Afyonkarahisar'da gerçekleştirdiği 24. İstişare ve Değerlendirme Toplantısına katıldı. Toplantıdan arta kalan serbest zamanda kentte ulusal yayın yapan Kanal 3 televizyonunun konuğu olan Kuzu, katıldığı program öncesi İhlas Haber Ajansı (İHA) ve TGRT Haber kanalının 'yeni anayasa' çalışmalarına ilişkin sorularını yanıtlayarak önemli açıklamalarda bulundu.
Kuzu 'Yeni anayasanın Türkiye'ye niçin gerekli olduğu' konusuna değinerek, anayasa meselesinin Türkiye'nin kronik sorunu olduğunu ifade etti. Anayasa konusunun geçmiş yıllarda çoktan bitmiş olması gerektiğinin altını çizen Kuzu, "Keşke bu konu bitmiş olsaydı. Gelişmiş ülke göstergelerinden birisi de sorunlarının çözülmüş olması. Demek ki Türkiye'de bir çok sorun var ki anayasa problemi de devam ediyor. Tabi ki bu problemin en önemli nedenlerinden birisi yapıldığı süreç. Bu anayasa yapıldığı zaman Türkiye'de olağanüstü dönem vardı, darbe dönemleriydi. Öfkeyle kalkan zararla oturur. Haliyle anayasa yazarken de o öfke, o kin ve belli kesimlere olan peşin hüküm anayasanın metnine yansımış. Gerçi bu anayasa ilk hali değil artık onu da söyleyelim. Yani 1982'den bu tarafa 17 kez değişti. Bu yapılması gereken yeni anayasa sürecine kadar 85 madde değişti, bin 115 noktaya temas edildi. Buradan gelmek istediğim şu ki anayasanın artık o katı dönemi epey uzaklaştı. Yine de bu metin artık Türkiye'nin yükünü kaldıramıyor. Hem dili kötü, hem tezatlar var. Anayasa içerisinde anlaşılmayan yerler var, yanlış yorumlanan metinler var, özgürlüğü sınırlayan bazı noktalar var, güçler dengesi yok. Ama bütün bunları bir tarafa bırakıyorum bu anayasa parlamenter modeli getirmiş ve bu parlamenter model benim kanaatim miladını doldurmuş, artık çağın gerisinde kalmış, kokuşmuş bir İngiliz sistemidir. Bundan artık kurtulmak lazım. Kaldırmaz bu yükü. Hantal, ağır bozuk. Şimdi diyor ki muhalefet 'yapalım, yine aynısını yapalım.' Şimdi bir arabanın fabrika çıkışı bozuksa ve bugünkü döneme artık cevap veremiyorsa, elinde zırhlı araçlar varsa hala 40'lı modellere devam etmenin ne anlamı var. İşte bunu anlatamıyoruz muhalefete" diye konuştu.
"ANLAŞILAN NOKTA ŞU OLDU YENİ BİR ANAYASA YAPILSIN"
Geçmiş dönemlerde anayasa yapılması konusunda muhalefetle yürütülen çalışmalara değinen Kuzu, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Malum 2011 yılında komisyon kuruldu. Bu komisyon aşağı yukarı 2 sene 2 ay çalıştı. Geldiği noktada ortada bir şey yok. Evet 63 maddede bu anlaşma sağlandı, ama bu 63 madde suya sabuna dokunur tarafı da yok esasına bakılırsa. Sayın Cumhurbaşkanımız, dönemin Başbakanı 'gelin şu 63 maddeyi bari çıkaralım madem siz bunda anlaştınız.' dedi. Muhalefet önce tamam falan dedi. Buna rağmen çıkmadı ,olmadı. Sayın Başbakanımız Davutoğlu'nun geçen hafta yapmış olduğu görüşmede, bu haftada devam eden süreçte, ana muhalefet lideriyle ve MHP Genel Başkanıyla görüştü. HDP ile bir görüşme olmadı. Onlardan kaynaklanan, işi sulandıran laflardan sonra kaçak çay gibi edebe sığmayan sözlerden sonra bulandı o iş kaldı. Anlaşılan nokta şu oldu; yeni bir anayasa yapılsın, yeni bir iç tüzük yapılsın, 12 Eylül'den kalan şeyler ayıklansın Avrupa Birliği sürecinde istenen neyse onlar da sağlansın. Yani gerek asgari dönemden kalan yasaların temizlenmesinde gerekse efendim Avrupa Birliği (AB) sürecinin lazım olan değişiklik yasaları falan bunlar sağlanır ama anayasa ile iç tüzük konusunda bilhassa anayasada temel bir ayrım var. Biz diyoruz ki 'böyle gidiceğiz' muhalefet diyor ki 'şöyle gideceğiz' şimdi şu şeyde nasıl ortak yol bulacağız? Biz diyoruz başkanlık modeli olsun çok farklı şeyler çünkü bunlar diyor ki parlamenter model yani bugün ki bu model olsun diyor. Tabi bu saatten sonra top Meclis Başkanında."
"AK PARTİ'NİN KANAATİ ŞU: 2-3 SENE UCU AÇIK MÜZAKERE YOK"
Yeni anayasa çalışmaları konusunda muhalefet partileri ile yapılan görüşmelere ve muhtemel sonuçlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kuzu, "Meclis Başkanı daha önceki usulü mü uygular, yeni usulü mü belirler onu bilemiyorum. Yani geçen dönemde 3-3-3-3 on iki Milletvekili bir araya geldi her partiden. 3 kişi çoğunluğuna bakmasızın ki, biz her birinden üç kat birinden altı kat birinden on kat fazla olmamıza rağmen her parti üç üç üçlesin dedik ki maksat üç olsun. 9 üye onlarda var üç üye biz vardık ama olmadı. Şimdi tabi olmamanın önemli bir sebebi oy birliği şartı vardı. Acaba bu oy birliği şartı yine devam edecek mi yani dört partinin dördünün de evet dediği bir madde çok zor yani olmaz gibi geliyor bana. Ama öteki de diyor ki ‘'en niye geldim o zaman madem benim görüşüm alınmayacaksa.' Dünyanın hiçbir yerinde oy birliği diye bir şey yok ki, oy birliği böyle bir şey yok yani demokrasi ve oy birliği diye ben hiç bir şey duymadım. Yani hep çoğunlukla karar verilir bazen iki bölü üçtür bazen üç bölü beştir bazen salt çoğunluktur. Ama bir çoğunluktur yani efendim bakalım hangisine karar verecekler. Meclis Başkanı ile sayın Başbakanımızın bir görüşmesi oldu. O muhtemel diyor ki bugünlerde bir yazı çıkaracak bir araya gelecekler ama bu sefer AK Parti'nin kanaati şu orda '2-3 sene ucu açık müzakere yok 6 ay içinde yaptın yaptın, zaten bir çalışma var yapamazsanız artık siz bilirsiniz.' Fakat benim bir ilavem şu yani dediğim gibi biz böyle gidelim diyoruz başkanlık modeli öteki de diyor ki şöyle gidelim o zaman orta nasıl bulunacak? Bulunamayacak gibi. Tabi bilmiyorum bekleyeceğiz şimdiden süreci tıkamak istemem ama bir risk var yani" diye konuştu.
KUZU, GEÇMİŞTEKİ 'GÜNEŞ MOTEL' OLAYINI HATIRLATTI
Referandum konusuna da değinen ve net konuşan Kuzu son olarak şunları söyledi:
"Gidilemez çünkü 330'u bularak gitmemiz lazım çünkü hiçbir partinin tek başına gücü yetmiyor. 13-14 vekili biz nerden bulacağız? Yani hani bizim eskiden gençler bilmez Güneş Motel idi rahmetli Ecevit'in rahmetli Demirel'den çaldığı 11 vekil vardı. Onlar hükümet kurdu sonra da onlar başına bela oldu. Biz böyle gayri ahlaki bir yola girmeyiz. Gelen gelir başımızın tacı efendim gönlümüzü açarız ama vekil araklama dediğimiz kandırma yollarıyla birilerini getirip bir buna ille menfaatle bilmem destek istemeyiz, böyle bir yola gitmeyiz. Onun dışında bir rakam çıkmıyor burada partinin biri üçlenmezse üçünden biri bize 13-14 rakamı yetmiyor eksiğimiz var yani başka türlü de yol yok. Bugünlerde deniyor ki acaba bir metinde parlamenter model bugünün model bir metinde başkanlık modeli hazırlansa da üçü birden mi gitse diye de bir yol var iki anayasa ayrı ayrı yani aynı anda sunalım ama hangisine evet diyorsa millet gibi. Böyle bir yol olur mu, olmaz mı onu bilmiyorum olabilir aslında çok da öyle olmayacak gibi değil ama muhalefet buna ne der nasıl katlanır ne der onu bilmiyorum."
GÖKTEN CEYLAN
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.