Kurtuluş Kılınç: Yok Hükmündeki Amerika!

Kurtuluş Kılınç: Yok Hükmündeki Amerika!
Kurtuluş Kılınç: "İşin komplo teorisi kısmına girmeden ambargo/yaptırımların geçmişteki örneklerine bakıp Türkiye ekseninde olası sonuçlarına dair düşüncelerimizi paylaşalım.."

Dünyanın şer odağı ABD'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin iki bakanına karşı aldığı yaptırım kararı bir çok farklı siyasi iddianın ortaya atılmasına vesile olurken, kafalarda iktisadi sonuçlarına dair soruların oluşmasına da neden oldu. 

Bugün, yarın derken bir doların beş TL olacağı  beklentisi bu kararın ardından gerçekleşince ekonomik kriz senaryoları bir kez daha ortaya atılmaya başlandı. 

İşin komplo teorisi kısmına girmeden ambargo/yaptırımların geçmişteki örneklerine bakıp Türkiye ekseninde olası sonuçlarına dair düşüncelerimizi paylaşalım. 

ABD, son olarak Rusya gibi çok güçlü bir devletin yanında İran, Irak, Sudan, Libya, Afganistan, Pakistan, Küba vb. gibi görece güçsüz devletlere karşı da ambargo ve yaptırımlar uyguladı ancak beklenenin aksine yaptırımların büyük çoğunluğu ABD'nin aleyhine sonuçlandı. 

Ambargolar hakkında yapılan ilmi çalışmalar, ambargoların halkı 'bazen' ezdiğini, rejimleri ise 'her zaman' güçlendirdiğini ortaya koyuyor. 

Konunun uzmanları bireysel yaptırımların hedef alınan ülkelerde milliyetçi/bağımsızlıkçı hareketlerin doğuşuna yol açtığını belirtiyor. 

Küba örneğinde olduğu gibi uzun yıllar boyunca ambargo altında yaşayan ülkeler kendilerine özgü bir yaşam şekli belirliyorlar. 

Hedef alınan ülke zayıflatılmak istenirken aslında güçlendirilmiş de oluyor. ABD’nin Pakistan’a uyguladığı silah ambargosu da böyle bir sonuç doğurdu. Büyük ölçüde ABD silahlarına bağımlı olan Pakistan, bu yaptırımlar sonucu askeri anlamda zayıf düşünce nükleer silah üretimine hız verdi ve başarı sağladı. 

İsrail işgal güçleri terör estirdiği, ablukaya aldığı Gazze'ye yıllardır ambargo uyguluyor ancak bu ambargo beklenenin aksine Gazzelilerin Hamas'a desteğini her geçen gün arttırıyor. 

Ülkemize döndüğümüzde ise Türkiye'ye ilk ambargo, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtından sonra ABD’nin Türkiye’ye askeri malzeme ve teçhizat satışını yasaklaması sonrasında gerçekleşti. 

5 Şubat 1975 yılında başlayan ambargo sırasında 60 dolarlık bir malzemeyi dolaylı yollardan 600 dolara almaya başladık. 

 

3 yıl süren Amerika’nın silah ambargosuna karşılıksa Türkiye şu yaptırımları uyguladı:

13 Şubat 1975′te Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin kurulduğunu açıkladı. 

25 Temmuz 1975′te ABD’ye nota vererek ABD Savunma İşbirliği Anlaşması'nı yürürlükten kaldırıldı.

Türkiye’deki bütün Amerikan üs ve tesisleri Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “kontrol ve gözetimi” altına alındı.

Amerika, bu karşı yaptırımlara dayanamayarak 26 Mart 1976′da üslerle ilgili yeni bir Savunma İşbirliği Anlaşması imzalamak zorunda kaldı. Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesi ise ambargonun kaldırılması şartına bağlamıştı. 

Nihayet 26 Eylül 1978′de Jimmy Carter‘ın da çabalarıyla ambargo tamamen kaldırıldı. 

Bütün bunları düşündüğümüzde Amerika'nın aldığı bu karar klasik deyimle 'yok hükmünde' bir karar olmaktan öteye gitmeyecek, halkı iktidar etrafında toplayacak ve milliyetçi akımların güçlenmesine de sebep olacaktır.. 

Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler...

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.