Kurtuluş Kılınç: Erzurum Kongresi'nde Alınan Kararlar 15 Temmuz'da Da Uygulandı
Erzurum Kongresi'nde Alınan Kararlar 15 Temmuz'da Da Uygulandı
Tam 100 yıl önceydi. Medeniyetlere huzur ve barış ortamı sağlamış Anadolu dört bir yandan adına medeni denilen ülkeler tarafından işgal edilmişti. İşgal askerleri benzeri görülmemiş vahşete imza atıyorlardı. 'Ölürsem şehidim, kalırsam gazi' düsturuyla yola çıkan bir avuç kahraman tarihinde esaret yazmayan bu milleti düştüğü zor durumdan kurtarmak için milletin sinesine sığındı. İşgal altındaki topraklarda zor koşullarda yapılan toplantılardan birisi olan Erzurum Kongresi alınan kararları ile bağımsızlık ve kurtuluş destanımızın adeta müjdeleyicisi oldu.
Alınan kararların bir kısmı kısaca şöyleydi;
* Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.
* Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekûn kendisini savunacak ve direnecektir.
* Milli iradeyi hâkim kılmak temel esastır.
* Manda ve himaye kabul edilemez.
* Milli Meclisin derhal toplanması ve hükümet işlerinin Meclis tarafından kontrol edilmesini sağlamak için çalışılacaktır.
* Milli irade padişahı ve halifeyi kurtaracaktır.
Bu maddeleri Erzurum Kongresi'nin 100. yılı nedeniyle bir kez daha hatırlayınca aklıma 3. yıl dönümünü geride bıraktığımız hain darbe girişimi geldi. Bir toplantıya, bir çağrıya bile gerek duymayan millet, 15 Temmuz'da iradesine sahip çıkmış ve adeta Erzurum Kongresi'nde alınan kararları bir kez daha uygulamıştı.
***
Millet yine iradesini hâkim kılmış, vatanın bölünmez bütünlüğünü teyit etmiş, mandayı kabul etmeyeceğini ilan etmiş ve Cumhurbaşkanını ve meclisi kurtarmıştır.
***
Erzurum Kongresi'ne ve 15 Temmuz'da bir de böyle bakın..
Basın ve Sansür
Başında sansürün kaldırılışının üzerinden 111 yıl geçmiş. Bu kapsamda dün Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği etkinlik önemliydi ancak şu hususlar dikkatimi çekti;
* Basın Bayramı olarak da adlandırılan bu günde basın mensuplarının bir kısmı neredeydi?
* Böyle önemli bir programa basın mensuplarının dışında neden sadece CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Adana Baro Başkanı Veli Küçük dışında neden hiç bir siyasetçi ve bürokrat katılmadı?
* Bu programlarda okunan basın açıklamaları herhangi bir şekilde hükümeti hedef almadan daha birleştirici olamaz mı?
Başlarken
Bir varmışla bir yokmuş arasında yaşanır hayat. Bitiş düdüğü çalana kadar süren müsabaka gibi.. Ne yaparsan son düdük çalan kadar yaparsın sonrasında yapmak istediklerinin karşılaşmanın sonucuna bir etkisi yoktur.
***
Burada yazmaya başlamam da o düdük çalınmadan önce skoru lehime çevirebilme çabasından başka bir şey değil...
***
Bu anlamda şunu bilir şunu söyleriz; O'nun adı anılmadan başlanan her iş yarım kalır, kadük olur ve makes bulmaz..
***
Sözümüzün gücü için O'nun adıyla başlarken bu yola çıkmam da büyük desteğini gördüğüm insanlara özellikle de Özcan Aladağ ve Durmuş Ali Başkan'a teşekkürler..
Yeniden Takıldım
Amir Khan'ın P.K'sına...
***
Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonnası'na...
***
Leyla ile Mecnun dizisine...
Gözden Kaçmasın
Temmuz ayında Adana'nın alışılmadık yanardöner havası...
***
Belediye başkanlarının halk gözünde hala bir icraat yapmadığı imajı...
***
Büyükşehir Belediyesi'nin çıkardığı çalışanları üzerinden devam eden tartışmalar..
Kurtuluş Kılınç
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.