Kürt meselesi nereye gidiyor?

Kürt meselesi nereye gidiyor?
Geçenlerde Hakkari?de Gülen camiasının öncülük ederek açılan okullardan birinin eğitim faaliyetlerini durdurması için PKK tarafından baskı gördüğünün...

Geçenlerde Hakkari?de Gülen camiasının öncülük ederek açılan okullardan birinin eğitim faaliyetlerini durdurması için PKK tarafından baskı gördüğünün ortaya çıkması böglede yapılmak istenenlerle ilgili önemli ip uçları veriyor. 

PKK bugün Güneydoğu Anadolu Böglesi?nde etkili olduğu alanlarda Cemaatin bin bir güçlük, özveri ve fedakarlıkla yürüttüğü faaliyetleri durdurmak istiyor.

Bu açık.

Buna ideolojik nedenlerle ses çıkarmamak, yapılanları görmezden gelmek yarın benzeri olayların yaşanmasını da beraberinde getirecektir.

PKK bir süre sonra belki de, burada Türkler?e ait hastaneleri de, üniversiteleri de okulları da istemiyoruz diyecektir.

Ama sempatizanları Türkiye?nin istedikleri her tarafında özgürce her türlü girişimde bulunabilecek.

Marmaris?te, Bodrum da kafe bar açıp İstanbul?da restoran işletebilecek. Açsınlar, helali hoş olsun.

Ama buna karşılık kendi egemenlik alanı olarak gördüğü yerlerde kendisinden olmayan her türlü unsuru tasviye etmek isteyecek.

Böyle bir mantıkla nereye kadar konuşulabilir, müzakere yapılabilir?

Çok açık ve net bir şekilde görülmektedir ki, PKK bu bölgede bağımsız bir devlet kurana dek çabasını sürdürmeye devam edecektir.

PKK?nın açılımdan anlamak istediği de kesinlikle budur.

Şimdi geçmişe dönüp bir muhasebe yapalım.

Türk ordusu ve AK Parti Hükümeti 2003 yılında Kuzey Irak?a girme konusunda istekli davranmayarak buradaki Kürt Devleti?nin kurulmasına farkında olmadan destek olmadılar mı?

Hemen yanıbaşımızda kurulmuş bir Kürt devleti varken, bu devletin Güneydoğu bölgesindeki çabaları etkilememesi düşünülebilir mi?

Kürt kökenli vatandaşlarımıza evrensel normlar ölçüsünde her türlü kültürel ve siyasi hakkın verilmesini sağlamak hepimizin görevi. İsteyen elbette kendi dilinde eğitim görebilmeli, kendi etnik kökenini dilediğince ifade edebilmelidir. Türkiye geçmişte bu hakları kısıtlayarak çok büyük hatalar yapmıştır.

Ama bugün Türkiye, Kürtlere haklarını verme konusunda elinden geleni yapma konusunda samimidir.

Ancak örgütün yaklaşımının ne denli samimi olduğu da bir o kadar tartışmalı.

Örgüt Türkiye?nin yaklaşımını çok iyi analiz etmeli.

Bu Hükümet her türlü demokratik hakkın verilmesini sağlama konusunda elinde geleni hiç şüphesiz yapacaktır.

Ama bir karış toprağın bile verilmesini aman ha aklınıza bile getirmeyin.

Federasyon, eyelet sistemi gibi hayaller kuranlar da sakın ha bunun bir çıkar yol olduğunu düşünmesin. Türkiye?nin böylelikle Kuzey Irak?a doğru genişleyeceğini düşünenler tarihin akışını bir daha dikkatle ve ibretle izlemelidirler.

Türkiye dönemsel olarak güçlenmekte ancak genel tarihsel olarak bakıldığında küçülmekte, toprak kaybetmektedir. Bir istisna olan Kıbrıs ise kimseyi aldatmasın. Oradaki durum ise hepimizin malumu.

1990?larda Balkan?larda yaşananları hala unutmadık.

Harita ortada.

Bir taraftandan da haritaları değiştirme konusunda oldukça mahir ABD ile dengemizi büyük oranda yitirdik. Gerek İran yaklaşımı gerekse İsrail ile yaşanan gerginlikler ABD-İsrail-PKK dengesini ise PKK lehine değiştirdi.

Ne diyelim.

Umarım yanılan ben olurum.

***

Dün akşam FEBA(Federation of Balkan Americans) derneği tarafından düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül?ün de ev sahipliğini üstlendiği Waldorf Astoria?daki Balkan Liderleri Zirvesi?ni izledim.

Oldukça başarılı bir programdı.

FEBA Birleşmiş Milletlerde yapılan zirveyi fırsat bilip onca Devlet Başkanı?nı, Başbakanı, Bakanı o salona toplayabildi.

Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Haris Silajdziç?in gergin ses tonu konuşmasına yansıdı. Özetle Bosna-Hersek?i destabilize etmek isteyenler olduğunu, geçmişte ülkelerini savundukları gibi gerektiğinde yine savunacaklarının altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise iki şeyin altını çizdi ve Balkan ülkelerine şu mesajı verdi.

?Bir an önce NATO?ya katılın ve AB?ye girmeye çalışın. Böylelikle tüm güvenlik sorunları kendiliğinden hallolucaktır.?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül?ün cuma günü de iki önemli konuşması olacak biri ünlü düşünce kuruluşu CFR?de diğeri de Columbia Üniversitesi?nde. Detayları sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.

 

 Aydoğan VATANDAŞ / Haber 7

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.