Kurbanımız bayram olsun!

Kurbanımız bayram olsun!
 Bugün Kurban Bayramı. Allaha yaklaşmanın, Ona adanmanın ve en sevdiğini Ona adamanın bayramı. Hz. İbrahim Halilullah ile başlayan, ilahi hikmetlerle...


 

Bugün Kurban Bayramı. Allaha yaklaşmanın, Ona adanmanın ve en sevdiğini Ona adamanın bayramı. Hz. İbrahim Halilullah ile başlayan, ilahi hikmetlerle dolu Allaha kurbiyete örnek en mükemmel sünnetlerden biri olan Kurban ile şuurlanma vakti.

 

AHMET AÇIKAY

Bugün Kurban Bayramı. Allah?a yaklaşmanın, O?na adanmanın ve en sevdiğini O?na adamanın bayramı. Hz. İbrahim Halilullah ile başlayan, ilahi hikmetlerle dolu Allah?a kurbiyete örnek en mükemmel sünnetlerden biri olan Kurban ile şuurlanma vakti. Bugün bayram, kardeşler dargın, dostlar küskün, çocuklar mahzun ve ümmet ayrılıkta kalmasın. Bugün bayram, Müslümanlar kucaklaşsın, İslâm âlemi yeniden birleşsin, Hz. Peygamber (S.A.V.)?in istikametinde buluşmak ve Yüce Yaradan?ın rızasına el ele, kardeşçe koşsun. Bosna?dan Mısır?a, Irak?tan Endonezya?ya, Filistin?den Somali?ye, Amerika?dan Rusya?ya, Çin?den İngiltere?ye? Tüm dünya Müslümanları olarak öyle örnek bir bayram geçirelim ki, nesillerimize şuur verici bir ders olsun?

Bugün Bayram? Bugün Mina?da bulunan milyonlarca Müslümanın Bayramı? Bugün Kurbanlarını keserek Allah?tan mağfiret dileyenlerin Bayramı? Bugün, Çocukların, gençlerin, yaşlıların, hastaların, 7?den 70?e bütün Müslümanların Bayramı? Bugün, Doğunun, Batının Kuzeyin, Güzeyin bayramı? Bugün bütün farklılıklarımızdan sıyırılarak tek bir ümmet olduğumuzu idrak ettiğimiz gün? Bugün 2 milyara yaklaşan nüfusumuzla, kardeş olduğumuzu yeniden hatırladığımız gün? Bugün Alemlerin Efendisi H.z Muhammed?e (S.A.V) ahdimizi tazelediğimiz gün? Bugün bayram. Bayramınız bayram ola?

Geçen Ramazan Bayramı?nı buruk ve hüzünle geçiren İslam dünyası Kurban Bayramı?na da yine kan, gözyaşı ve işgallerle giriyor. Yıllardır kan, gözyaşı, acı, zulüm ve baskı altında olan milyonlarca insan yine Kurban Bayramı?na evsiz, yurtsuz, aç ve susuz giriyor. Dünyanın birçok bölgesinde hala milyonlarca insan bir sıcak tas çorba beklerken, yüz binlerce kişi de mülteci kamplarında annelerinden, babalarından, çocuklarından bi haber yaşamaya çalışıyor. Dünyada yükselen canhıraş feryatların sesleri ise yine islam dünyasından geliyor. Mısır?daki askeri darbe yüzüncü gününü geride bırakırken, Mali?deki Fransız işgali devam ediyor. Suriye?de Allah adına birbirine kurşun sıkanlar da yine Müslüman. İslam coğrafyası bir Kurban Bayramı?na daha hüzün ve acılarla giriyor. Ümmetin evlatlarının çığlıkları; ise adeta yaralı yürekleri bir kez daha parçalarcasına arşa yükseliyor.

21. yüzyılın Firavunu ramsisi

2013 yılı İslam dünyası için yine kan ve gözyaşının yılı oluyor. İki yıl önce başlayan Arap Baharı adı ile sevinen milyonlarca Müslüman bu gün geldiği noktada yine bir oyunu ortasında buldu kendini. Bunun en bariz örneği ise Mısır?da yaşandı. 1900?lerin ortasında İngiliz sömürgesi olan ve daha sonra sözde bağımsızlığı verilen Mısır?daki askeri yönetimler, yıllardır Müslümanlara adeta kan kusturuyor. Her seferinde binlercesini şehit eden bu Siyonist uşaklı askeri cunta yönetimleri, üç ay önce yine yaptı yapacağını ve darbeyi yaparak, Müslümanları yok etme hesaplarına girişti. Darbenin 107?inci gününü geride bıraktığımız bu mübarek bayram günü, bölgeden yine kan ve ölüm haberleri geliyor. Uluslararası bir komplonun kucağına itilen Mısır?da, Mübarek?in çocukları olan askeri cunta İslam dünyası için büyük bir anlam ifade eden İhvan?ı Müslimin hareketini ise geçen günlerde resmen kapattı. Muhammet Mursi?nin silah zoruyla görevinden ayrılmasından sonra cuntanın yaptığı saldırılarda bu güne kadar yüzlerce Müslüman şehit oldu, on binlercesi ise şimdi Kahire ve diğer illerdeki zindanlarda ölüme terk edildi. Hz. Musa?ya acılar çektiren Firavun?un torunları bu günde yine müslamanlara acılar çektirmenin hesapları içinde. ABD, İngiltere, İsrail ile işbirliğine tutunan bu yeni Ramsesler, ümmetin acılarına her geçen gün artırmaya devam ediyor.  Meydanlara çıkan ve hala Adeviyye Meydanı?nda direnen Müslümanlara her hafta bir dizi gözdağı veren Sisi yönetimi, her seferinde yüzlerce Müslüman?a katlediyor.  Son iki aydır ülke genelinde neredeyse 1500 kişinin hayatını kaybettiği saldırıların sonucunun nereye varacağı ise şimdilik kestirilemiyor.

Suriye?de Allah Nidalarıyla Savaş

İslam alemi Mısır?da neredeyse sonucu ulaşmayı hedeflerken karşılaştığı büyük oyunun bir benzeriyle de Suriye?de karşılaştı. 2,5 yıl önce Arap Baharı ile zalim Esed yönetimine karşı ayaklanan Müslümanların bu gün geldiği nokta ise pek iç açıcı değil. Uluslararası komploların oyununa gelen bir çok Müslüman grup, yaşananların neticesinde bu gün ya birbirleriyle savaşıyor, ya da bir birliktelik için ilk adımın atılmasını bekliyor. Çin, Rusya?nın desteğiyle bölgede ilk günkü konumunu daha da güçlendiren Esed yönetimi, muhaliflerine Avrupa, İngiltere, ABD ile iş tutmalarından sonra giderek güçlenmesini sürdürüyor. Öte yandan ise muhalif gruplara katılmayıp, bölgesel çapta Esed askerleri ile savaşan cihat grupları ise dünyadan geçerli not alamadı. Batı?nın radikal gruplar olarak ötelediği bu yapılar, Türkiye?den de son bir ay içinde veto yedi. Allah?u Ekber nidaları ile geçen aylarda birbirleriyle mücadele eden bu yapılar, ekim ayının başında yaptıkları toplantıda ise güç birliği için anlaşmaya vardılar.

Çin İşkencesi Sürüyor

Ümmetin en uzağında yer alan islam coğrafyası Doğu Türkistan. Çin işgali ile gelecekleri baskı altına alınan bu coğrafyada yine kan yine gözyaşı hakim. İki yıl önce neredeyse soykırıma varan saldırıların yaşandığı bölgede, son günlerde Çin yönetimi tarafından yine baskılar artırılmaya başlandı. Mübarek Ramazan ayı ve sonrasındaki aylarda müslümanları bir araya toplanmaması için bir dizi önlem alan Çin yönetimi, sonrasında ise yüzyılladır işgal ettiği bu topraklarda Müslümanları kültürel olarak yozlaştırmanın çabaları içinde. Son birkaç gündür Kurban Bayramı dolayısıyla sevinen Müslümanlara karşı başlatılan operasyonlar da 20 kişi öldürülürken, 300 kişi de gözaltına alınarak göz dağı verildi.  Verimle toprakları ve yeraltı kaynakları açısından Komünist Çin yönetimi tarafından baskılara maruz bırakılan bölgede 150 milyon Müslüman her bayramda olduğu gibi yine bu bayrama dedelerin ve ninelerin gözyaşları içinde giriyor. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez?in geçen ay yaptığı ziyaretlerde kısa bir süreliğine nefes olan bölge insanı, Türkiye?nin kendilerine olan ilgisinin artmasını bekliyor.

Bosna?da Varolma Mücadelesi

İslam dünyasının unuttuğu ancak yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bırakılan Avrupa?nın ortasındaki Bosna?da da sular pek durulmadı. Yugoslavya?nın dağılmasından sonra Sırplar ve Hırvatlar tarafından soykırıma tabi tutulan Türkiye ve diğer islam ülkelerinin yardımlarıyla mücadele eden Bosna?da da son günlerde hareketlilik sürüyor. Dayton Anlaşması ile kurulan Bosna Hersek Cumhuriyeti?nin iç yapısı, Sırp ve Hırvatlarla yaşamak zorunda bırakılan Boşnaklar?ın son günlerde başı nüfus sayımı ile sıkıntıda. Müslamanların nüfus oranlarının yüksek çıkmamamı için 22 yıldır yapılmayan nüfus sayımı geçen günlerde yapılmaya başlandı. Ancak içinde Boşnakların yok sayılması için büyük tuzakların kurulduğu yeni nüfus sayımında Boşnaklar yine 20 yıl önce silahla verdiği mücadelesini bu gün ise başka yöntemlerle sürdürüyor.

Ümmetin Asıl Meselesi Kudüs

Müslümanların bir diğer acısı ise yarası hiç iyileşmeyen Kudüs. Ortadoğu?nun tam ortasında 60 yıl önce kurulan Siyonist devletin sinsi planları devam ederken, her seferinde Müslümanlara kan kusturuyor. Her gün bombalarla yaşamaya alışmış olan Müslümanlara yönelik baskılara her yıl bir yenisi daha ekleniyor. Siyonist devlet, Müslümanların bir ve beraber hareket etmesi için planlar yaparken, öte yandan son günlerde de aldığı bir kararla zulmünü sürdürüyor. Kudüs?te Kurban kesimini yasaklayan terör devleti, Müslümanların birlikte hareket etme fikrini akıllarından bile geçirmemesi için çalışıyor. Uluslararası kuruluşları başta BM olmak üzere, hiç sesini dahi çıkaramazken, ufak tefek birkaç açıklama da Siyonist devleti hiç korkutmuyor.

Gazze Hapishane Gibi

Siyonist kuşatma tarafından bir hapishaneye çevrilen Gazze?de ise Müslümanların onurlu duruşu ve yardımlar olmasa, ümmetin haysiyeti ayaklar altına düşecek. Siyonist İsrail ise her şeyi fırsat bilerek, hem Gazze hem de Batı Şeria?ya neredeyse her gün bomba atıyor.

Mali?de İşgal

Fransa?nın bu yılın başlarında işgal ettiği Mali?de ise yine durum içler acısı. Misyonerlik faaliyetleri doğrultusunda Afrika genelinde çalışmalarını yürüten Batılılar, bunun sonuç vermemesi neticesinde ise bu sefer işgallere başladılar. Mali?de hızla artan Müslüman nüfusu kontrol altına almak isteyen Fransa eski sömürgesi olan Mali?ye başlattığı işgal operasyonu hala sürüyor. Her ülkede bir cunta ile Müslümanların kafasını ezme girişimlerini yürüten bu zihniyetler, son olarak Mali?de güçlenen İslam?a karşı bir işgal gerçekleştirdi. Genlerindeki sömürgecilikle yola çıkan Fransa, bölgeye askeri Lejyonlarını göndererek, teknolojik silahlarla Müslümanlara karşı mücadeleye girişti. İslam coğrafyasının sürekli kanayan yaralarından birisi ise Güneydoğu Asya ülkeleri. Bölgedeki küçük Müslüman ülkeler, ya Komünist yönetimler ya da sözde insan hakları savunucuları Budistler tarafından talan ediliyor.  Geçen yıl Patani?de yaşanan zulüm sonrası son bir yıldır da Myanmar?daki saldırılar ve soykırım bitmek bilmiyor. Geçen yıl Myanmar Müslümanlarına karşı Budistler tarafından başlatılan saldırılar sonucunda, bu güne kadar binlerce insanın evi ya yıkıldı ya da yakıldı.

Çeçenisten, Irak Ve Afganistan

Müslüman coğrafyada yükselen feryatlar bunlarla da sınırla değil. Çeçenistan, Keşmir, Irak ve Afganistan ise ümmetin uğraştığı en büyük sorunların klasikleşmiş halleri. Çeçenya?da Rusya işbirlikçi Kadirov yönetimi ile mücahitleri sindirme politikaları güderken öte yandan ise gizli servis örgütü FSB ile de mücahitleri dünyanın dört bir yanında tek tek avlıyor. Öte yandan Keşmir?de de yine bir İngiliz oyunu hala sahnede. İngiltere?nin Hindistan?dan çekilirken, sorun olarak bıraktığı bu bölge bu gün Pakistan ve Hindistan arasında sıkışmış durumda. Pakistan?ın Müslüman oldukları için hak iddia ettiği bölgede Hindular ise stratejik noktalar yüzünden elinden çıkarmak istemiyor bölgeyi. Olan ise yine bölgede yaşayan Müslümanlara oluyor.Irak ve Afganistan ise işgalde gelinen son nokta. Irak?ta son dönemde ABD kademeli olarak çekilmesini sürdürürken, geride kalan on yıl işgalin acısını unutturmadı. 2003 yılında ABD öncülüğünde harekete geçen koalisyon güçleri, uydurma birkaç sebeple Irak?ı işgal etti. Yıllardır süren işgalde, milyonlarca masum Iraklı Müslüman?ın hayatı son buldu. İki milyon kişinin hayatını kaybettiği Irak?ta, ayrıca 5 milyonun üzerinde çocuk yetim kaldı. Afganistan?da ise sıkıntılar hala sürüyor. Orta Asya?nın kontrolü için ABD bölgeden elini eteğini çekmezken, Müslümanlara karşı yaptıkları operasyonlarla da her geçen gün onlarca müslümanı şehit ediyorlar.

Cebel-i Rahme insan seliyle doldu

Hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan yaklaşık 2,5 milyon hacı adayı, vakfe için Arafat?a çıktı. ?Lebbeyk allahümme lebbeyk? diyerek ve tevhidlerle yola çıkan hacı adaylarından geceyi Mina?da geçirenler yürüyerek, diğerleri de otobüslerle Arafat?a ulaştı. Hacı adaylarının Arafat?a çıkışı sırasında olumsuz durum yaşanmazken, yollardaki sıkı güvenlik ve kontrol dikkati çekti. Vakfe duası öncesinde hacı adayları ülkeleri için ayrılan bölümlere yerleşti. Arafat?taki coşku ve heyecan, sabah namazının kılınması ve güneşin doğmasıyla daha da arttı. Hacı adayları şimdiden, Hz. Adem ve Hz. Havva?nın dünyaya gönderildikten sonra buluştukları ve Hz. Peygamberimizin de yakınlarında vakfeye durduğu Cebel-i Rahme?yi (Rahmet Dağı) tıklım tıklım doldurdu. Hacı adayları, öğle vaktinde öğle ve ikindi namazlarını birleştirerek ?cem-i takdim? yaptı, ardından da Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez?in yaptığı Vakfe Duası?na amin dedi. Akşam vaktinde Müzdelife?ye hareket eden hacılar, burada şeytana atacakları taşları topladı, Müzdelife vakfesinin ardından da Mina?ya geçerek şeytan taşladı.

1 Milyon 500 Bin Mülteci 200 Bin Ölü

Suriye?de bu gün gelinen noktada olanlar ise yine kadın ve çocuklara oldu. Bu gün Suriye iç savaşından kaçıp başka ülkelere sığınanların oranı ise her geçen artıyor. Son rakamlara göre Suriye?nin komşu ülkeleri, Lübnan, Ürdün, Irak ve Türkiye?ye sığınan mültecilerin sayısı ise 2 milyonun üzerinde.Günde bir ekmek ile hayatlarını sürdürmeye çalışan kadın ve çocuk mültecilerin ne olacağı ve gelecekleri ile ilgili de endişeler artıyor. Türkiye?ye sığınan sadece sınır illerinde değil, ülkenin iç bölgelerinde de yerleştirilen bu mazlum halkın, ne olacağı ise bilinmiyor. İki yıldır yapılan mücadelede ise ölenlerin sayısı ise her geçen gün artıyor. 200 bin insanın hayatını kaybettiği bu çirkin savaşta bu gün gelinen noktada ise Esed zalimi gücünü artırırken,yine Müslüman bir ülkede karışıklıkların devam edeceği görülüyor.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.