İsrail vahşeti belgeseli Oscar ödülünü aldı

7 Ekim’den bu yana İsrail’in acımasız soykırımına, Filistin halkının onurlu ve sarsılmaz direnişi karşılık veriyor. Bu destansı mücadele ve İsrail’in insanlık dışı vahşeti, şimdi bir belgesele dönüşerek Oscar ödülünü aldı.

Belgesel, İsrail'in Batı şeriadaki ve Gazze'deki zulmünü konu alıyor. Üstelik filmi İsrailli ve Filistinli iki yönetmen ortak bir şekilde yönetti.

*Adra ve Abraham’ın yönetmenliğinde, Hamdan Ballal ve Rachel Szor’un katkılarıyla beş yıl boyunca çekilen belgesel, İsrail ordusunun Batı Şeria’daki köylerde gerçekleştirdiği yıkımları, bölge halkının yaşadığı zorlukları ve iki dostun bu süreçteki dayanışmasını gözler önüne seriyor. Film, yıkılan evleri, kapatılan okulları ve bölge halkının karşılaştığı şiddeti çarpıcı bir şekilde ekrana taşıyor.

Gazze’nin yıkımının sürdüğü şu günlerde önemi ve özelliğiyle daha da öne çıkan No Other Land, Masafer Yattalıların on yıllardır süren hukuk mücadelesini, zalimane adaletsizlikleri, baskıları, yıkımı ve toplu sürgünü belgeliyor.* (https://avlaremoz.com/2025/02/25/bati-serianin-isgalini-anlatan-no-other-landin-yonetmeni-filmler-degisimin-bir-parcasi-olabilir/…)

Önümüzdeki on yıllarda, insanlık bu iki yılı bir dönüm noktası olarak hatırlayacak. Filistin halkının sergilediği yüksek insani değerler ve onurlu “insani ve İslami” direniş, adaletin zulme karşı nasıl dimdik ayakta durduğunun en büyük kanıtı olacak. Onların fedakarlıkları, dirayeti ve sarsılmaz iradesi, adaletin er ya da geç galip geleceğini gösteren bir miras bırakacak.

İsrail halkı gözlerini, kalbini ve vicdanını mühürlese dahi, insanlıktan tamamen uzaklaşsa dahi, işledikleri suçların ağırlığından kaçamayacak. Hakikat, zamanın ötesinde varlığını sürdürecek ve mazlumların sesi asla susturulamayacak. Bu soykırıma karşı güçlü bir iç isyanın yükseleceğine ve adaletin kaçınılmaz olarak tecelli edeceğine inanıyorum.

Bu belgeselin Oscar kazanmasından daha değerli olan, yaşanan vahşetin artık tüm dünya halkları tarafından kabul edilen bir hakikate dönüşmesidir. Hakikatin perdesi aralandıkça, Filistin halkının direnişi ve adalet mücadelesi insanlık vicdanında ebediyen yankılanacaktır.

İsrail halkının önemli bir kesiminin de bu barbarlık karşısında bir uyanış yaşayacağına inanıyorum. Aksi takdirde, bundan sonra tarih boyunca sığındıkları, güven duydukları Türk halkı da kıyamete kadar onların yanında olmayacak.

Eğer adaletin ve insanlığın karşısında durmaya devam ederlerse, dünyada lanetlenmiş bir halk olarak, cehennem dışında sığınacakları hiçbir yer kalmayacak.

Umarım çok hızlı bir şekilde uyanır ve hesaplaşmalarını önce kendilerine ve sonra tüm dünyaya yaparlar..

Bu belgesel de bu uyanışın ilk öncüsü olur.

Unutulmamalı ki dünya tarihinde 100 sene bir nokta hükmündedir. Siyonistlerin 100 senelik zulmünü insanlık on bin yıl unutmayacaktır...

Ve malesef tarih kalemini çoktan gökten indirmiş duruyor..