İsa Beçik: Kaç Kaç Olayı, Adana'da Kara Gün 10 Temmuz

İsa Beçik: Kaç Kaç Olayı, Adana'da Kara Gün 10 Temmuz
Cıngır ebe ile her sohbet ettiğimde unutamadığı Şehit eşi ve aşağıdaki iki olayı gözü yaşlı anlatırdı. Çocuklarda dinlesin, öğrensin diye yanına çağır ve anlatmaya başlardı.

Cıngır Ebe Toroslarda, hayvancılık yapan konar göçer hayat yaşayan Cıngırlar sülalesindendir. Yedi nüfuslu ailenin en büyük çocuğudur.

Evlilikle birlikte nüfusa kayıt işlemi yapılmıştır. Yerleşik hayata geçtikten sonra Karataş ilçesi Gölkaya köyünde yaşayan Cıngır Ebe nüfus kaydına göre 101 yaşında vefat etmiştir. Anlattığına göre 120 yaşında vefat etmiştir. Asıl adı Hatice'dir.

İlk eşi Seferberlik zamanı Çanakkale'de Şehit olmuştur.

Cıngır ebe ile her sohbet ettiğimde unutamadığı Şehit eşi ve aşağıdaki iki olayı gözü yaşlı anlatırdı. Çocuklarda dinlesin, öğrensin diye yanına çağır ve anlatmaya başlardı.

İlk gençlik çağımda, Ermeniler azgınlıklarını göstermeye başlamıştı. Ermenilerin çetesi vardı. Müslüman Türklerin köylerini ve Yörük çadırlarını basıp para, altın ve gümüş gibi kıymetli eşyalarını alıyorlardı. Hayvanlarımızı çalıyorlardı. Karşı çıkanları dövüyorlar, hatta öldürüyorlardı.

Bir gün, sığır ve koyun sürüsü ile birlikte Toros dağı eteğinde bulunuyorduk. Kayaların arkasından kim olduğunu bilmediğim birkaç kişi çıktı, yanımıza geldiler. Benden taraftan geldikleri için önce beni dövdüler, bayılmışım.

Babamda dövüldüğü halde sürüyü çalan Ermeni çetesinin peşine gitmiş. Bu esnada ben ayılmışım. Etrafıma baktığımda kimse yoktu. Kaldığımız obaya - çadıra zorla geldim.

Benim bu halimi gören obadaki erkekler, babamı ve sürüyü aramaya başladılar. Babamla buluşmuşlar. Benim çadırda olduğumu ve yaşadığımı öğrenince babam çok sevinmiş.

Unutmadığı İkinci Olayı

Bir seferinde de kışlak olarak kullandığımız Karataş Cıngır kuyusu yanına çadır kurmuştuk, burada yine Ermeni çetesi koyunlarımızı çalmak istedi, götüremeyince kardeşim Cıngır Hacı'ya sürüyü denize kadar indir dediler. Sürüyü götürmeyince kardeşimi dövdüler.

Kardeşim sürüyü zorla götürürken deniz kenarında atlı zaptiyeyi görünce beni kurtarın diye bağırmış. Bu esnada Ermeni çetecilerin sahilde hazır bulunan kayığa yüklediği l5-20 kadar koyunu alıp kaçmışlar.

Ermeni Çetesinden çok eziyet çektiğim için başımdan geçen bu olayı hep anlatırım. Herkes bilsin çünkü onlar insan değildir demişti.

Ermeni çetesi tarafından yapılan endişe ve korku veren iki olayları anlatırken o günleri yaşıyor gibi gözü doluyor ve sesi değişiyordu.

*

Adana'da buna benzer olayların artması ve işgal devletleri ile iş birliği yapan Ermenilerin katliam yapacağı söylentisi sonucu 10 Temmuz 1920 Kaç Kaç Olayı yaşanmıştır. 10 Temmuz Kaç Kaç Olayı Adana'da Kara Gün olarak anılmıştır.

İnşallah o acı günler bir daha yaşanmaz.

Kaynak:Adanapost

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.