Küfrün karanlığına ve karamsarlığa en etkili ilaç

Küfrün karanlığına ve karamsarlığa en etkili ilaç
İslâmı bize taşıyan değerli ecdadımız, sıkıntılı günlerde her zaman Fetih süresi okurlarmış. Bugün bile Kur'an-ı Kerim'de en çok okunan sürelerin...



İslâmı bize taşıyan değerli ecdadımız, sıkıntılı günlerde her zaman Fetih süresi okurlarmış. Bugün bile Kur'an-ı Kerim'de en çok okunan sürelerin başında Fetih süresi gelir.

Sevgili Peygamberimiz ve onun değerli arkadaşları en sıkıntılı günler yaşadıkları bir zamanda, her maddesinin Müslümanların aleyhine gibi görünen Hudeybiye antlaşmasının yapıldığı Hicret'in altıncı senesinde nazil olan bu süre Müslümanlara teselli vermiş, gönüllerini serinletmiş ve yüreklerini açmıştır.

Filistin'de, Irak'ta, Çeçenistan'da, Keşmir'de, Filipinler'de Müslüman avına çıkan Haçlı ruhu karşısında biraz ümitsizliğe düşen Müslümanlar bu Fetih süresini bugünlerde tefsiri/açıklaması ile birlikte okumaya devam etsinler ve gereğini yapsınlar.

"... Göklerin ve yerin orduları Allah'a aittir. Allah her şeyi bilendir, hükmedendir." (Fetih 4)

Yartılan her şey ona ait olunca, biz de O'na iman edince kederlenmenin, üzülmanin hiçbir anlamı yoktur.

Biz, yaptıklarımızın karşılığını göreceğiz.

Çağımızın şahidi olmaya devam edeceğiz.

Allah'a ve Rasülüne imanla yetinmeyip, Rasülüne saygı ve sevgimizi göstermek için dinimizi aslına uygun olarak öğreneceğiz ve hayatımızda uygulayacağız.

Kur'an'ın emir ve yasaklarını, Rasülünün yaptığı şekilde yaparak 1400 yıl sonrasından biatımızı gerçekleştirmiş olacağız ve ashabı kiramın tuttuğu eli tutmuş gibi olacağız.

"Şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın eli, onların ellerinin üstündedir. Kim sözünden dönerse kendi aleyhine dönmüş olur. Kim de Allah'a verdiği sözü tutarsa, yakında Allah ona büyük mükâfat verecektir." (Fetih 10)

Mal ve evlat sevgisi, Allah Rasülünün sevgisinin önüne geçtiği için Allah Rasülünün yanında yer alamayan bedeviler gibi olmayalım.

Malın içinde boğulmayalım.

Malıma zarar gelir diye kıyafetini, çevresini değiştiren eski dostlarının telefonuna bile çıkmayanlarla Efendimizin yanında yer almaktan çekinen bedeviler arasında bir fark yok.

Onun için Fetih süresini bugünlerde biraz daha fazla okuyalım ve Efendimizin yanında yer alanların yaptığını yaparak onun yolundan yürüyerek yine ona kavuşalım.

Müslümanların zor duruma düştüğü bir zamanda "Bu iş bitmiştir, Müslümanlar daha belini doğrultamaz. Öyle ise ben kafirlere şirin görüneyim" mantığının münafık bedevi mantığı olduğunu haber verir:

"Doğrusu siz, Peygamber ve mü'minlerin katiyyen ailelerine (harpten) dönemeyeceklerini sandınız. Bu sizin kalplerinizde süslendi, kötü bir zanda bulundunuz ve helâki hak etmiş bir toplum oldunuz." Fetih 12.

Günümüzde Müslümanlar için karamsar tablolar çizerek bizi ümitsizliğe düşürmek isteyenlere karşı en etkili ilaç Fetih süresidir.

Yüreğinde cahiliyye taassubu taşıyan, bir kaşık kanda Müslümanları boğmaya çalışan insanlara karşı takınılacak tavrımızı da belirlemiş ve inancımıza güvenerek huzur bulmaya ve takvadan ayrılmamaya çalışacağız.

Bu dinin, bütün dinlere üstün geleceğini haber veren Rabbimizin bu haberi hakkında zerre kadar şüphe içinde olmamalıyız.

"O (Allah) ki, Rasülü'nü hidâyet ve hak din ile bütün dinler üzerine üstün kılmak için gönderdi. Şahit olarak Allah yeter." (Fetih 28).

Bunun gerçekleşmesi için kafirlere karşı güçlü, Müslümanlara karşı merhametli olmamızı tavsiye eder.

Günümüzde bir kısım insanlarımız, kafire karşı çakal, Müslüman'a karşı aslan kesiliveriyor ve Kur'an'ın Müslüman tarifinin dışına çıkıveriyor.

İslam, bütün dinler üzerine hakim olacaktır.

Peki, ne zaman?

Fetih süresinin 29'ncu ayetine Müslüman toplumu, filizini çıkaran ekine benzetir.

Ekin, Ekim ayında ekilir. Altı ayda bir karış boy alır. Gecikiyor gibidir ama aslında bu altı ayda boyuna göre kök salmakla vakit geçirir. Boyunu taşıyacak kök salınınca iki ayda adam boyu yükselir ve başağa dönüşür.

Dünyanın her tarafında gelişen ve yükselen değerin İslâm olduğunu dost düşman herkes söylüyor.

Haçlı ruhunun hortlamasının sebebi de budur.

Rabbimiz de: "(Müslümanların) onlara karşı (güçlenmesi) kâfirleri de öfkelendirir." buyurarak bizi uyarır.

Buyurun Fetih süresinin son ayetini okuyalım:

29- Muhammed, Allah'ın Rasülü'dür. Onun yanında olanlar kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları Rukü ve secde ederek Allah'tan lütuf ve rızasını dilerken görürsün. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Onların Tevrat'taki vasıfları ve İncil'deki misalleri: Filizini çıkaran ekin gibidirler. Onu güçlendirdi kalınlaştı. Derken gövdesinin üstüne dikildi. Ekenlerin hoşuna gider, (Müslümanların) onlara karşı (Güçlenmesi) kâfirleri de öfkelendirir. Allah onlardan iman edip ameli salih işleyenlere mağfiret ve büyük bir mükâfat va'detmiştir.

Siz, üzülmeyin, umutsuz olmayın, durmayın, her taraf kök salmaya bakın ve görevinizi yapın, gerisini Allah'a havale edin.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.