Korkut Daban: Pandemide Genç Olmak

Korkut Daban: Pandemide Genç Olmak
"Türk Toplumunun en değerli yapı taşı olan Aile Yapısı her daim yerli ve yabancı düşmanların en büyük hedefi olmuştur. Çünkü deyim yerinde ise Aile Yapısı bu toplumun ayakta kalan Son Kalesi olma özelliği taşımaktadır.."

 Pandemide Genç Olmak

Daban: Yaklaşık olarak bir yılı aşkındır süren Covid19 Salgını sürecinde toplum olarak birçok konuda sorun yaşamakla beraber en çok psikolojik anlamda kırılmalar ve yıpranmalar hafızalarımızda yer tuttu diyebiliriz.

Davranış Bilimleri Uzmanı Korkut Daban:

"Uzun yıllar Ergenler ve Gençler üzerinde çalışmalar yaptığım için bu süreçte benimde nazarı dikkatimi yine Ergen ve Genç kardeşlerimizin yaşamış oldukları sorunlar yeni çalışmalarıma ışık tuttu diyebilirim.

Özellikle Aile İçi İletişim konusunda çok ama çok ciddi çalışmalar yapılması gerektiği bu noktada bizler için önemli bir uyarı oluşmasına katkıda bulundu. Öyle ki sadece gençler değil anneler ve babalar içinde durum pek farklı değildi. Ancak gençlerin bu geçiş döneminde evlere adeta hapis kalması doğal olarak Gençler Konusuna ağırlık vermemizde etkili oldu.

Geleneksel yapısı itibariyle Türk Toplumunda Ergenlik ve Gençlik Döneminde Mahrem Eğitimler diyebileceğimiz konular çoğunlukla Sokak diye tabir ettiğimiz yakın çevredeki akranlar veya gençlerin seviyesine inebilen büyük abilerden veya ablalardan öğrenilir.

Cinsellik kavramının ve konuşulmasının hala tabu olarak var olduğu gerçeği bu durumun ne denli geçerliliğini koruduğunu bizlere gayet iyi anlatmaktadır. Özellikle mahrem konularda öğrenmenin karşısında ki en büyük engel Ayıp ve Günah ifadeleriyle oluşturulmuş duvarlardır.

Geçmişte mahrem bilgilere sadece pornografi içeren bir takım basım ve yayın organlarından ulaşan sağlıksız yönlendirilen bir kuşağın bu konuda evlatlarını sağlıklı yönlendirmesini beklemek komik kaçar tabi.

Günümüzde kitlesel iletişimin yaygınlaşmasına ve her türlü bilgi ve belge alışverişinin bu denli gelişmesine rağmen okullarda hala Sağlıklı Cinsellik adı altında ders verilmemesi hususunun üzerinde konuşulması ve tartışılması gereken önemli bir durum olduğunu düşünüyorum.

Bizim Kuşak ya da diğer ismi ile X Kuşağı, yakın tarihte Milli Güvenlik adı altında verilen bir ders aldılar. Bu dersin özelliği sadece erkek öğrencilerin sorumlu tutulması idi. Yani bu ders saatinde kız öğrenciler sınıfta bulunmazlardı.

Sağlıklı Cinsellik konusunda da tıpkı benzer şekilde Kız ve Erkek öğrencilerin ayrı gruplar halinde kendi hemcinsleri eğiticilerle böylesi bir program kapsamında Sağlıklı Cinsellik dersi adı altında bilgilendirilmeleri gençlerimizin ve dolayısı ile toplumun menfaatine olacaktır.

Bu eksiklik özellik nedeniyle sapkın ve marjinal grupların fırsata çevirmelerine neden oluyor. Keza Tabiat boşluğu kabul etmiyor. Sizin doğruları konuşmaya çekindiğiniz çocuğunuz ile sapkın gruplar doğrudan temas kurabiliyor.

Milli Eğitim ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı uhdesinde böyle bir eğitim verilirse, son yıllarda Sapkınlık derecesinde her yeni gün farklı ahlaksızlıklara damga vuran ve Toplumsal Ahlaki Yapımızı ifsat etme yolunda mücadele veren dış kaynaklı örgütlere karşı önemli bir tedbir almış olacağız.

Geçmişte aile içinde konuşulması dahi sakıncalı mahremiyet içeren kelimelerin ve kavramların bugün rahatlıkla konuşulması ortada ciddi bir sorun olduğunun önemli göstergesidir. Gençlerimizin edep sınırlarını zorlaması muhakkak hepinizi rahatsız etmektedir.

Türk Toplumunun en değerli yapı taşı olan Aile Yapısı her daim yerli ve yabancı düşmanların en büyük hedefi olmuştur. Çünkü deyim yerinde ise Aile Yapısı bu toplumun ayakta kalan Son Kalesi olma özelliği taşımaktadır.

Bu durumu çok iyi etüt etmiş olan düşmanlar Ağacı içten Kemiren bir Kurt misali bizi ancak içeriden yıkabileceklerini çok iyi biliyorlardı. Bu nedenle başta Sanatsal ve Kültürel faaliyetler olmak üzere birçok kanalı kullanmak suretiyle saldırmaktan çekinmiyorlar.

Özellikle son yıllarda LGBT ve benzeri sapkın yapıların doğrudan toplumu yani Aile Yapısını hedef alan sokak eylemleri bizlerin bu konuda ne denli dikkatli olmasını ve önlemler alması gerektiğini göstermektedir.

İstisnalar hariç Aile Kalesi dört bir cepheden kuşatılmış durumdadır. Başta televizyonlar ve sosyal medya kanalları olmak üzere gençlerimizi doğrudan olumsuz manada yönlendirmektedir. Bu sözde yapımlar Ahlak adına hiçbir kural ve değer içermeyen çöplük diyebileceğimiz sözde sanat eserleridir.

Her türlü şiddeti ve sapkınlığı normal gösteren senaryolar genç beyinlerin zehirlenmesine neden olmaktadır. Genç Birey büyük ailesinde haram ve günah gibi kavramlar ile tanışmamış ise o vakit yapılan yanlışların sayısı da her geçen gün artmaktadır.

Anne ve Baba öldüren evlatlar artık bir adım ileri giderek Ninelerini ve Dedelerini öldürür duruma gelmişlerdir. Bu konuda amacım kesinlikle içinizi karartmak değil aksine önleyici bir takım tedbirler sayesinde İmanlı ve İhlaslı bir nesil yetiştirebilmek adına gayret göstermektir.

Öyle ya biz seferden sorumluyuz. Takdir muhakkak Rabbimize aittir. Aile içerisinde Anne ve Baba muhabbetinden mahrum kalan gençlerden çok fazla bir şey bekleyemeyiz. Ailede öncelikle Karı ve Koca birbirine muhabbetle bakmalıdır.

Dünyevi sebepler nedeniyle gereksiz bir gerginlik yaşayan anne ve baba çocuklarına muhabbet ile yaklaşamaz. Her konuda olduğu gibi yine rol model Aile yani Anneler ve Babalardır. Ailenin Saadeti ve geleceği oturduğunuz evden, bindiğiniz arabadan daha kıymetlidir!

İçerisinde bulunduğumuz Mübarek Ramazan Ayı Ailede muhabbetin başlatılması için iyi bir fırsat olabilir. Eşler öncelikle birbirinin daha sonra ise çocuklarının duygusal halinden anlamalı Empati kurmalıdırlar.

Rabbim cümlemizin Aile Muhabbetlerini arttırsın inşallah.

Selam ve dua ile…"

 

  

 

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum