Korkut Daban: Yalan Siyaseti
Siyasi konularda uzun zamandır yazı yazmamıştım. Yerel seçimlerin üzerinden bir yıldan fazla bir zaman geçti. Millet İttifakı Büyükşehirlerde elde ettiği başkanlıklar ile genel siyaset noktasında aslında ciddi bir avantaj sağlamıştı.
Uzun yıllardır hem genelde hem de yerelde muhalefette olmanın getirmiş olduğu bir zafiyetleri de vardı. Bu nedenle özellikle başta CHP Parti Yönetimi olmak üzere Millet İttifakı seçmeni yeni seçtikleri belediye başkanlarından ciddi hizmet beklentileri oluşmuştu. Hem de bir önceki Ak Partili veya MHP’li Belediye Başkanlarından daha yüksek bir performans beklemekteydiler. Bundan daha doğal bir düşünce olamazdı.
Oysa maalesef ne CHP yönetiminin ne de kamuoyunun beklediği gibi bir gelişme olmadı. Başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sayın İmamoğlu olmak üzere Anadolu da seçilen birçok belediye başkanı aynı performansı sergiledi. Daha seçimin üzerinden henüz bir sene gibi bir zaman geçmiş olmasına rağmen özellikle seçilmiş başkanlara oy veren seçmen kitlelerinde çok ciddi rahatsızlıklar ve pişmanlıklar oluştu.
İstanbul ile başlayacak olursak meseleyi çok daha çabuk kavrayacağımızı düşünüyorum. Seçim döneminde sürekli olarak tebessüm ederek İstanbul halkına bedava süt ve ekmekten tutunda öğrenci bursu gibi ucu açık vaatlerde bulunan İmamoğlu, seçimlerin üzerinden bir yıl gibi kısa bir zaman geçmesine rağmen kamuoyu nezdinde ciddi bir güven kaybı yaşamasına sebep oldu. Keza bırakın icraat yapmayı halktan fitre ve zekatlarını istemeye başladı.
Halbuki daha bir yıl öncesine kadar İmamoğlu İstanbul Belediye Başkanlığını bir sonraki Başkanlık Seçimleri için bir sıçrama tahtası olarak görüyordu. Deyim yerinde ise bir dönem Belediye Başkanlığını hem de çok iyi bir performans ile gerçekleştirip ardından Erdoğan gibi güçlü ve karizmatik bir liderin karşısına rakip olarak çıkma hayali kuruyordu. İmamoğlu ilk zamanlar kamuoyunda medyanın da parlatmasıyla beraber ciddi bir teveccühte kazanmıştı.
Şimdi ne oldu da her şey birden ters düz oldu diye soracaksınız! Türkiye Erdoğan’ın Ak Parti ile getirmiş olduğu siyasi anlayıştan dolayı halka hizmet konusunda ciddi bir mesafe kat etti. Gerek merkezi yönetimde gerekse yerel yönetimlerde artık hizmet yapmayan siyasetçiler ve siyasi ideolojilere bu halk prim vermiyor. Siyaset, hizmet odaklı olmak zorunda oldu.
Öyle ki Ak Partinin (Cumhur İttifakının) seçimi kaybettiği şehirlerdeki büyük projelere baktığınız zaman konu daha net anlaşılacaktır. Ak Parti ve Cumhur İttifakının seçimi kaybettiği şehirlerdeki kusuru hizmet eksikliğinden ziyade halktan kopuk bir yaklaşım sergilemesinden kaynaklanıyordu.
Bugün İstanbul örneğinde olduğu gibi Millet İttifakı belediye başkanları koltuğa oturduğu andan itibaren bırakın yeni projeler üretmeyi önceki yönetimlerin başlatmış olduğu projeleri dahi yarım bıraktılar. Aslında bu siyasi yaklaşım uzun zamandır görmediğimiz ancak buna rağmen bize yabancı gelmiyordu. Çünkü seksenli ve doksanlı yılların kısır siyaset anlayışı bundan ibaretti.
Yeni başkan eski başkanın projesini tamamlamayarak halka eski yönetimin icraatlarını unutturmayı hedeflerdi. Oysa unuttukları bir şey vardı. Erdoğan sonrası bu ülke ve milleti eski Türkiye değildi. Keza Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden itibaren “Halka Hizmet Hakka Hizmettir” sözünü şiar edinmek suretiyle kadim milletimizin gönüllerinde taht kurmuştu.
İstanbul’da durum böyle iken Anadolu şehirlerinde de durum pek farklı olmayacaktı. Dün Adana Büyükşehir Belediyesi Meclisi oturumunda Cumhur İttifakı Meclis Üyelerinin oylarıyla su faturalarına Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında geçerli olmak üzere % 35 indirim yapılmasını karara bağladı.
Adana Büyükşehir Belediyesi Meclisinde bu konu ile ilgili yapılan görüşmenin videosunu Facebook hesabımdan canlı olarak izleyebilirsiniz. Şimdi gelelim asıl konumuza. Seçim öncesi su faturalarında genel olarak % 50 indirim yapacağını iddia eden başkan Zeydan Karalar, Cumhur İttifakının yoğun baskısı ile sadece üç aylığına % 35 indirimi zor bela kabul etti. Yanlış duymadınız! Neredeyse seçim öncesi bedava su vereceğini iddia eden başkan halkın lehine yapılacak olan indirime karşı çıktı.
Maalesef olan bu şehirlerdeki gariban halkımıza oldu. Türkiye’nin en çok su rezervine sahip Adana’mızda fahiş su faturaları halkı canından bezdirmiş durumda. Özellikle şu kriz döneminde Zeydan Karalar televizyon kanallarını gezip bol keseden vaatler verip hiçbirini gerçekleştirmedi. Buna bedava ekmek yalanını eklemeyi unutmayalım.
İlerleyen günlerde hizmet üretmeyen belediyeler hakkında sizlere istatistiklerin yer aldığı bilgiler aktaracağım. Kamuoyunun gözünden kaçırılan gereksiz harcamalar dahil birçok konuya ışık tutacağız. Bu nedenle değinilecek çok konu var. Ancak bugün elzem olduğu için temel hizmetlerden yana belediyelerin eksikliklerini dile getirdim.
Tıpkı İstanbul’da olduğu gibi olan Adana halkına oldu maalesef. Önümüzdeki dört sene başta Adana olmak üzere Millet İttifakının kazandığı şehirlerde hayat zor geçeceğe benziyor. Deyim yerinde ise Adana Halkı öfke ile verdiği oyların zararını bizzat ödüyor diyebiliriz.
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.