Konfor bitti...

Ergenekon sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal, tutukluluk süresini internet ve cep telefonu eşliğinde geçirdiği İÜ Kardiyoloji Enstitüsü'ne veda etmek zorunda kaldı. Adli Tıp'ın tedavi sonrası hazırladığı raporda 'Hayati tehlikesi yoktur' dediği Haberal, dün Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Enstitü'ye düzenlenen operasyonda ise 1 astsubay, 1 hemşire ve 2 refakatçi gözaltına alındı.
2. Ergenekon davasının tutuklu sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal, internetten cep telefonuna kadar normal şartlarda yasak olması gereken imkanlardan faydalandığı İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'ne veda etmek zorunda kaldı. 'Taburcu edilebilir' raporu mahkemeden gizlendiği ortaya çıktıktan sonra Adli Tıp Kurumu uzmanları tarafından tedavi edilen Haberal'ın yatarak tedavi görecek herhangi bir sorunu olmadığı tespit edildi. Bu tespitin ardından dün Haberal'ın yattığı enstitüye soruşturma savcısı Fikret Seçen'in talimatıyla operasyon düzenlendi. Operasyon sırasında 1 astsubay, 1 hemşire ve 2 refakatçi gözaltına alınırken Haberal, 22 aydır kaldığı enstitüden Halkalı'daki Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.

ADLİ TIP RAPORU FİTİLİ ATEŞLEDİ

Sağlık durumu bir türlü netleşmeyen Ergenekon tutuklusu Haberal'ı tüm engellemelere rağmen tedavi eden Adli Tıp Kurumu'nun Başsavcılığa sunduğu rapor, dünkü operasyonun fitilini ateşledi. Adli Tıp raporunda tutukluluk süresini hastanede geçiren Haberal için, "Hastaya öngörülen hayati risk ile tam olarak bağdaşmadığı izlenimi elde edilmiştir" denildi. Kardiyoloji Enstitüsü'nün güvenilirliğinin kalmadığı belirtilen raporda geçen şu ifadeler ise Haberal'ın sevk sebebini ortaya koydu: "Hastanın yukarıda adı geçen tetkiklerinin hızlı bir şekilde güncellenebileceği başka bir kardiyoloji merkezine sevk edilerek yatırılmasının temini ve burada yukarıda zikredilen tetkiklerin yeniden yaptırılarak tetkik sonuçlarının kurulumuza gönderilmesi."

DOKTORU İKİNCİ SORGUDA TUTUKLANDI

Haberal'ın Kardiyoloji enstitüsündeki doktorlarından Prof. Dr. Cengiz Çeliker ise şüpheli sıfatıyla dün ikinci kez ifadeye çağrıldı. Çeliker, öğle saatlerinde Beşaktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelerek savcı Seçen'e ifade verdi. Çeliker, ifadesinin ardından tutuklanması istemiyle sevkedildiği mahkemede yardım ve yataklık suçlamasıyla tutuklandı. Çeliker, Haberal'ın taburcu olabileceğini belirten ancak mahkemeden gizlenen sağlık raporu ile ilgili soruşturma kapsamında 3 Aralık 2010'da şüpheli sıfatıyla ifade verdikten sonra serbest bırakılmıştı. Aynı soruşturmada Prof. Dr. Erhan Kansız, tanık ifadelerinin alınmasının ardından 11 Ocak'ta 'terör örgütüne yardım ve yataklık' suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

HASTANEYE ARKA KAPIDAN GİRDİ

Tutuklu sanık Haberal, İÜ Kardiyoloji Enstitüsü'nden Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne ambulansla sevk edildi. Ambulansa 4 Jandarma minibüsü eskortluk yaptı. Haberal, 15.00 sıralarında Mehmet Akif Ersoy Hastanesi'ne ulaştı. Haberal, yeni odasına hastanenin arka kapısından alındı. Haberal'ı taşıyan ambulans, görüntü alınmaması için hastane kapısına tamamen yanaştı. Bu sırada Jandarma ve hastanenin özel güvenlik görevlileri, basın mensuplarının sedyeyle hastaneye sokulan Haberal'dan görüntü almaması için sert tavırlarıyla yoğun çaba harcadı.

Adli Tıp: Hayati riski yok

Adli Tıp Kurumu, İstanbul 13. Ağır ceza Mahkemesi'nin kararıyla Ergenekon tutuklusu Haberal'ın sağlık durumunu netleştirdi. Haberal'ı tedavi gördüğü İÜ Kardiyoloji Enstitüsü'nde muayene eden Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu Üyesi Operatör uzmanları Dr. Mustafa Oktan Aktürk ile Dr. Osman Karakaya 1 sayfalık rapor hazırladı. Uzmanlar, rapora Haberal'la ilgili "Hayati risk izlenimi elde edilmedi" tespitini kaydetti.

BAŞKA MERKEZE SEVK EDİLSİN

Adli Tıp'ın hazırladığı rapor Adlı Tıp Kurumu Başkanvekili Uzman Dr. Yüksel Aydın Yazıcı tarafından imzalanarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Haberal raporunu içeren yazı geçtiğimiz gün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ulaştı. 9 Şubat tarihli tek sayfalık raporda şu ifadeler yer aldı: "Kişinin 26 Ocak 2011'de İstanbul Üniversitesi Haseki Kardiyoloji Enstitüsü'nde yapılan muayenesi ile hakkında düzenlenmiş adli dosyada mevcut tıbbi belgelerin tetkiki neticesinde, hastanın yapılan klinik muayenesi, biyokimyasal parametreleri, EKG, ekokardiyografi, eforlu EKG, halter EKG, koroner anjiyografi sonuçları birlikte değerlendirildiğinde bu verilerin hastaya öngörülen hayati risk ile tam olarak bağdaşmadığı izlenimi elde edilmiştir. Hastanın yukarıda adı geçen tetkiklerinin hızlı bir şekilde güncellenebileceği başka bir kardiyoloji merkezine sevk edilerek yatırılmasının temini ve burada yukarıda zikredilen tetkiklerin yeniden yaptırılarak tetkik sonuçlarının kurulumuza gönderilmesi, kişinin yeniden kurulumuza muayenesine gerek görülmediğini bilgilerinize arz ederim."

22 aydır hastanede

17 Nisan 2009 günü "Ergenekon Silahlı Terör Örgütü Üst Düzey Yöneticisi olduğu" iddiasıyla tutuklanan Mehmet Haberal, aynı günün akşamında Metris Cezağevi'nde rahatsızlanmış ve hastaneye kaldırılmıştı. O günden bu yana yaklaşık 22 aydır tutukluluk süresinin tamamını hastanede geçiren Haberal'ın, kalp ritim bozukluğunun gerçek nedeni olan troid tedavisini reddettiği için kalp ritim bozukluğunun tedavi edilemediği iddia edilmişti.