Kızılkurt ailesi: Dağdaki oğlum ile polis oğlum kucaklaşsın

Kızılkurt ailesi: Dağdaki oğlum ile polis oğlum kucaklaşsın
Bir oğulları dağda bir oğulları polis. Ağrılı baba, "Her iki taraftada da canım var. Biri vatanı koruyor diğeri kurşun sıkıyor. Hangi tarafa baksam...


Bir oğulları dağda bir oğulları polis. Ağrılı baba, "Her iki taraftada da canım var. Biri vatanı koruyor diğeri kurşun sıkıyor. Hangi tarafa baksam ağlıyorum. Artık bitsin bu kan, gözyaşı" diyor

Bir oğulları dağda bir oğulları polis. Ağrılı baba, "Her iki taraftada da canım var. Biri vatanı koruyor diğeri kurşun sıkıyor. Hangi tarafa baksam ağlıyorum. Artık bitsin bu kan, gözyaşı" diyor

Terör sorununun en dramatik sonuçlarından biri Ağrı'da yaşanıyor. Kızılkurt ailesinin oğullarından biri 17 yıl önce terör örgütüne katılarak dağa çıktı. Diğeri ise polis oldu. Ailenin tek arzusu, çözüm sürecinin sonuçlanması ve iki kardeşin kucaklaşması.

17 YILDIR AĞLIYORUM

Baba Reşit Kızılkurt, çözüm sürecini umut olarak gördüklerini belirterek "Bir oğlum 17 yıldır dağda, biri polis. 17 yıldır gece gündüz ağlıyorum. Çözüm süreciyle iki oğlumun kucaklaşacağı günü bekliyorum. Ağlayan, gözyaşı döken benim. Ciğeri yanan benim. Bu kanın durdurulmasını istiyorum'' diyor.

KARŞI ÇIKANLARDA EVLAT ŞEFKATİ YOK

Kızılkurt, artık anne ve babaların gözyaşı dökmemesi temennisinde bulunurken çözüm sürecine karşı çıkanlarda 'evlat şefkati' olmadığını savunuyor. Kızılkurt, şöyle devam ediyor: "Bir çatışma haberi duyduğumda 'acaba dağdakini mi yoksa polise mi bir şey oldu' deyip ağlıyorum. Bir evin iki evladı karşı karşıya. Bizden daha acılı bir aile var mı acaba? Artık bitsin bu kan, gözyaşı. Dindirin acımızı. Oğlumun hasretinden felç oldum, bir kolum tutmuyor. Artık gücümüz kalmadı. Her iki tarafta da benim canım var. Hangi tarafa baksam ağlıyorum. Biri vatanı koruyor, diğeri kurşun sıkıyor, ikisi de benim ciğerim. Buradan dağdaki oğluma sesleniyorum. Yavrum ne olur gel. Açtım kucağımı, seni bekliyorum. Baban olarak ayaklarına kapanıyorum."

NE ŞEHİT NE TERÖRİST ANNESİ OLAYIM

Anne Kudret Kızılkurt da oğlunu çok özlediğini ve yıllardır telefonunu beklediğini belirterek çözüm sürecinin sonuca ulaşmasını istiyor. Kızılkurt, "Ağlamaktan gözlerim kör oldu. 17 yıldır oğlumun sesini bile duymadım. Ölü mü, sağ mı bilmiyorum. Başbakanımız'a sesleniyorum, artık barışı sağlayın. Çocuklarım bir araya gelsin. Ben ne şehit annesi ne de terörist annesi olmak istiyorum. İki tarafın da annesiyim. Çocuklarım bir araya gelsin" şeklinde konuşuyor.

BUGÜN GAZETESİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.