Kime Yalvarıyorsun?

Kime Yalvarıyorsun?
 Cenâb-ı Hak buyuruyor:?Kitâb ehlinden ve Allah?a şirk koşanlardan kâfir olanlar, içinde ebediyyen kalacakları cehennem ateşindedirler. İşte halkın...

 

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

?Kitâb ehlinden ve Allah?a şirk koşanlardan kâfir olanlar, içinde ebediyyen kalacakları cehennem ateşindedirler. İşte halkın en şerlileri onlardır.? (Beyyine, 6)

 

 

Rasûlullah (sav) buyurdular:

?Param parça edilsen, ateşlerde yakılsan bile, sakın hiçbir şeyi Allah?a şirk koşma!..? (İbn-i Mâce, Fiten, 23)

 

Şirk üzere devam eden Kureyşliler bir gün, çok saygı gösterdikleri Husayn?a gelerek:

??Şu adamla bizim adımıza konuş. O ilâhlarımıza dil uzatıyor, onlara kötü sözler söylüyor? dediler ve hep beraber Allah Rasûlü Hz. Muhammed (sav)?in kapısına kadar geldiler. Müşrikler kapıya yakın bir yere oturup beklemeye başladılar. Husayn içeri girdi. Rasûlullah (sav) Efendimiz:

??İhtiyara yer açın!? buyurdu. Husayn, Peygamber Efendimiz?e:

??Bu senden duyduklarımız nedir!? Tanrılarımızı reddediyor, onlara dil uzatıyormuşsun. Hâlbuki senin baban akıllı ve hayırlı bir kimseydi? dedi. Allah Rasûlü (sav), ona şöyle sordu:

??Ey Husayn, kaç tanrıya tapıyorsun??

??Yedisi yerde biri gökte sekiz tanrıya.?

??Sana bir zarar isabet ettiğinde hangisine yalvarıyorsun??

??Göktekine.?

??Malın helâk olduğunda kime yalvarıyorsun??

??Göktekine.?

??Senin isteklerine icâbet eden yalnız bir ilâh iken ne diye başkalarını O?na ortak koşuyorsun? Şükrederek onları râzı ettiğini mi sanıyorsun, yoksa seni helâk etmelerinden mi korkuyorsun??

??Her iki sebepten de değil.?

Husayn, kendi ifadesiyle; Peygamber Efendimiz?in, o güne kadar konuştuğu insanlara hiç benzemediğini, çok farklı bir şahsiyete sahip olduğunu anlamıştı. Rasûlullah (sav):

??Husayn! Müslüman ol selâmet bulursun!? buyurdu. O:

??Kavmim ve yakınlarım da var, ne söyleyeyim?? diye sorunca Efendimiz (sav):

??Allah?ım! İşimi kemâle erdirmem için senden hidâyet istiyorum. Bana faydalı olacak ilmimi artır, de!? buyurdu. Husayn, bu duayı yaptı ve az sonra da müslüman oldu. Ayrılmak istediğinde Allah Rasûlü (sav) ashâbına:

??Kalkınız, kendisini evine kadar uğurlayınız!? buyurdu. Onun bir grup ashâb-ı kirâm ile birlikte kapıdan çıktığını gören Kureyş müşrikleri:

??Husayn da dînini terk etti? diyerek kendisi ile görüşmeden dağılıp gittiler. (İbn-i Hacer, İsâbe, I, 337; Tirmizî, Deavât, 69/3483)

 

Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah?ın En Güzel İsimleri)

el-Hakk: Varlığı ve ulûhiyeti kesin olan, inkârı mümkün olmayan, ezelî ve ebedî olan ve değişmeksizin var olan nihâî gerçek, kimseye muhtaç olmayan, sözü en doğru olan, eşyayı hikmetin gereğine göre icad eden demektir.

 

Kısa Günün Kârı

Şirk günahların en büyüğüdür.

 

Lügatçe

şirk: Müşriklik, Allah?a şerik, ortak koşma, Allah?dan başka bir Allah bulunduğuna inanma.
ebediyyen:
Ebedî olarak.
icâbet:
Kabul olmak. Kabul etmek. Râzı olma, rızâ gösterme, muvafakat etme.
hidâyet:
Doğruluk. İslâmlık. Hakkı hak, bâtılı da bâtıl olarak görüp doğru yola girmek. Dalâletten ve bâtıl yoldan uzaklaşmak

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.