Kılıçdaroğlu'nun işi bu sefer çok zor!
"Barış İçin Özgürlükçü Demokrasi" metnine imza atan CHP'lilere parti içindeki ulusalcı kanattan tepki geldi. Grup adına Nur Serter konuştu. Serter'in etrafında ise 6 ulusalcı vekil vardı. Asıl merak edilen ise CHP'deki bu derin çatlağı Kemal Kılıçdaroğlu nasıl onaracak, sorusu...
Bir tarafta Sezgin Tanrıkulu, Binnaz Toprak, İlhan Cihaner, Fikri Sağlar, Hüseyin Aygün, Veli Ağbaba ve Alaattin Yüksel; diğer tarafta ise Nur Serter, İsa Gök, Süheyl Batum...
CHP'yi yepyeni bir çatlak meydana geldi. O çatlağın adı ise 'Bildiri Çatlağı'...
CHP'deki bu tablo bir gruplaşmanın da en somut örneği oldu. Parti içerisinde zaman zaman çıkan aykırı seslere 'Korkulacak bir şey yok' yönünde açıklama yapan Kemal Kılıçdaroğlu bakalım bu çatlak karşısında nasıl bir tutum takınacak!
CHP'DE BİLDİRİ ÇATLAĞI
CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, bazı CHP milletvekillerinin ''Barış için demokrasi'' adlı bildiriye imza atmasını eleştirerek, ''Bu milletvekilleri ve parti yöneticilerinin, partimizin resmi söylemi dışındaki arayışlara destek vermeleri, CHP'de izlenen politikanın etkinliğini ve güvenirliğini zaafa uğratmaktadır'' dedi.
ULUSALCILAR BİR ARADA
Serter, beraberinde CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum ile TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
ULUSALCILARDAN 'BİRLİĞE' ÇAĞRI
CHP içindeki herhangi bir kanadın temsilcileri olarak basın toplantısında bulunmadıklarını ifade eden Serter, ''Bizler, Türkiye'nin yaşadığı bu son derece zor ve kırılgan süreçte, partinin birlik ve bütünlüğünün ancak CHP ilke ve politikalarına bağlı kalınarak sağlanacağına inanıyoruz. Bu sorumluluğun gereği olarak da birliğe çağrı yapıyoruz'' diye konuştu.
Daha sonra ''Birliğe Çağrı'' başlığı altındaki metni okuyan Serter, CHP'nin, terör örgütü PKK ile pazarlık sürecinin ve barış adı altında sergilenen çözülme senaryosunun paydaşı olmadığını belirtti. Serter, partinin birlik ve bütünlüğünü zedelemeden, tarihsel gücünü, Türk siyasetindeki önemini bilerek siyaset yapmanın, tüm milletvekilleri ve parti yöneticileri için bir yükümlülük olduğunu kaydetti.
HANİ CHP'DE ÇOK SESLİLİK VARDI?
Serter, CHP'nin ilkeleri ve ideolojisi ile bağdaşmayan, CHP'nin öncülük etmediği ve kurumsal kimliğini taşımayan bildirilere imza atmanın, partinin birlik ve bütünlüğüne zarar verdiğini savundu.
Serter, Barış için demokrasi adlı bildiride, Türk milleti ve Türk vatandaşlığı kavramının anayasadan çıkarılmasının öngörüldüğünü; parlamento çalışmalarını Türkçe dışındaki dillere açma girişiminde bulunulduğunu; özel yetkili mahkemelerin verdiği tüm kararlara karşı yeniden yargılama süreçlerinin işletilmesinin önerildiğini, yerel iktidarlardan söz ederek federasyonun da yolunun açılmasının öngörüldüğünü söyledi.
Abdullah Öcalan'ın taleplerinin anayasa çalışmasında yer almasını amaçlayan ve buna barış süreci adını veren anlayışın CHP politikalarında yeri olmadığını kaydeden Serter, ''Bu milletvekilleri ve parti yöneticilerinin, partimizin resmi söylemi dışındaki arayışlara destek vermeleri, CHP'de izlenen politikanın etkinliğini ve güvenirliğini zaafa uğratmaktadır. Bu nedenle tüm vatandaşlarımızı ve partimizin yetkili kurullarını söz konusu bildirinin içeriğini yeniden değerlendirmeye ve partimizin ilke ve ideolojisiyle birlik ve bütünlüğünü korumaya davet ediyoruz'' diye konuştu.
ACAR VE YILMAZ AYNI KAREDE
Basın toplantısının diğer ilginç görüntüsü CHP'li Gürkut Acar ile Tanrıkulu'na "CIA ajanı" sözleri nedeniyle disipline sevk edilen Dilek Akagün Yılmaz'ın aynı karede yer alması oldu.
BİLDİRİYE İMZA ATAN CHP'LİLER
CHP'de kavgaya sebep olan o bildiriye aralarında Sezgin Tanrıkulu, Binnaz Toprak, Hüseyin Aygün, Veli Ağbaba, Alaattin Yüksel, İlhan Cihaner, Melda Onur ile PM üyeleri Gülseren Onanç, Ercan Karakaş, Fikri Sağlar'ın da olduğu 25 CHP'li imza attı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.