Kılıçdaroğlu: Şeker fabrikaları stratejiktir, satılamaz
ÇORUM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisi tarafından Çorum Hürriyet Meydanı'nda düzenlenen Şeker Mitingi'nde yaptığı konuşmada, gerçekleştirdikleri mitingin bir parti mitingi değil, cumhuriyet, vatan, şeker, tarım, işçi mitingi, özünde alın teri mitingi olduğunu söyledi.
Mitingde her siyasi görüşten insanın bulunduğunu, parti ayrımı yapmaksızın her insanın alın terine değer verdiğine inandığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şeker fabrikalarına sahip çıkmanın sadece şekere değil, Çorum'a ve Türkiye'ye sahip çıkmak olduğunu, bu nedenle "şeker vatandır, vatan satılmaz" dediklerini anlattı.
İlk önce "Neden şeker fabrikaları satılmaz?" diye sormaları gerektiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Önce tarihimizi bileceğiz. Cumhuriyet tarihimizi, milli Kurtuluş Savaşı'nı bileceğiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları hep beraber mücadele edip, Anadolu'nun her yerinde savaşı kazandık. Anafartalar'da, Afyon'da, Adana'da düşmanla mücadele ettik ve savaşı kazandık ama bir baktık toplu iğne bile üretemiyoruz. Bir kilo şeker üretecek fabrikamız bile yok. Bir baktık sanayi diye bir şey yok." diye konuştu.
"Hep birlikte mücadele vereceğiz"
Atatürk'ün, "Siyasal ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa meydana gelen zaferler devamlı olmaz ve ülke bağımsızlığını koruyamaz." dediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Yani siz ekonomik olarak güçlü olmazsanız, yurdun her yerinde fabrikalar olmazsa, çalışan işçiler olmazsa bağımsızlığınızı koruyamazsınız. Bunun üzerine Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şeker fabrikalarının temelini attı, Sümerbank'ın temelini attı. 1925 yılında uçak fabrikasının temelini attı. Bizim paramızı yabancı bankalar basıyordu. Ne zaman bastık kendi paramızı? 1930'da Merkez Bankasını kurduk ve ilk kez bu topraklarda kendi paramızı milli bankamızda bastık. O nedenle milliyetçilik sözle olmaz, milliyetçilik eylemle olur, fabrikanla olur, çalışmayla olur, emekle olur. Yabancının ürettiğini tüketmek milliyetçilik değildir. Benim fabrikalarım çalışacak. Dünyanın her yerine ürün satılacak. Onun için hep birlikte mücadele vereceğiz. Şeker fabrikalarını Cumhuriyet döneminde kurduk. Nasıl kurduk? Yumurta satarak, tavuk satarak, toprak bağışlayarak. Şeker fabrikaları bizim için çok değerli bir sanayi kolu haline geldi."
Türkiye'deki şeker fabrikalarının Atatürk döneminden başlayarak kurulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "İnönü kurmuş, Menderes kurmuş, Demirel kurmuş, Ecevit kurmuş, Erbakan kurmuş, Özal kurmuş... Bakın gelmiş geçmiş herkesi saydım. Herkese de Allah'tan rahmet diliyorum. Hayatta değil bunların tümü. Atatürk'ten başlıyor, Özal'a kadar, Erbakan'dan Ecevit'e kadar, Menderes'ten Demirel'e kadar. Tüm başbakanlar şeker fabrikaları kurmuşlar. Şeker fabrikası kurmayıp da başbakanlık koltuğuna oturan bir kişi var, onu da zaten siz biliyorsunuz. Bir tek şeker fabrikası kurmamışsınız. Erbakan kurdu, Demirel kurdu, İnönü kurdu, Menderes kurdu, Atatürk kurdu. O nedenle diyoruz 'Şeker vatandır şeker satılmaz'. Vatan kimin vatanı? Benim vatanım, sizin vatanınız, Atatürk'ün vatanı, Menderes'in vatanı, yani Türkiye Cumhuriyeti vatanı." ifadelerini kullandı.
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi kararının yanlış olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Hayatında şeker fabrikası kurmayan şimdi 'Şeker fabrikalarını satacağım.' diyor. Kime satacaksın, niye satacaksın? O yoksulluk içinde şeker fabrikalarını kurduk. Bir kilo şeker bile dışarıdan geliyordu, şimdi dünyanın her tarafına eğer iyi çalışırsak şeker ihraç edeceğiz. Çok güzel bir tabiatımız var. Allah vergisi. Bu güzel topraklarda yaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin şeker pancarı üretiminde dünyada beşinci sırada olduğuna, bazılarının da bunu hazmedemediğine dikkati çekerek, "(Acaba biz nasıl olur da Türkiye'nin ayağını kaydırırız, şekeri bitirip biz size şeker satarız) diyorlar. Buna izin verecek miyiz? Hangi partiden olursa olsun, vatanını seven her vatandaşın şeker fabrikalarının satışına karşı çıkması lazım. Şeker vatandır vatan satılmaz. Tarımda planlı tek ürünümüz şeker pancarıdır." dedi.
Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde şeker pancarı yetiştiğini, 15-20 yıl önce Ortadoğu'nun şeker ihtiyacını Türkiye'nin karşıladığına işaret eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Şimdi besmelesiz et ithal ediyoruz, canlı hayvan ithal ediyoruz. Yem fiyatlarını bilen var mı? Yüzde 40-50 arttı son bir ayda. Diyorlar ki 'Et niye pahalı?' Ya sen yem fiyatını ucuz verdin de vatandaş pahalı mı et satıyor? Yüzde 50 yemde dışarıya bağımlıyız. Şeker fabrikaları da kapatılırsa daha büyük dışarıya bağımlı hale geleceğiz."
Kılıçdaroğlu, şeker fabrikalarının stratejik öneme sahip olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Muş'un, Erzurum'un, Ağrı'nın, Yozgat Sorgun'un şeker fabrikaları stratejiktir, satılamaz. Orada insanlar var, insanlar çalışıyorlar, emek harcıyorlar. Karadeniz'in nasıl fındığı stratejikse, Rize'nin çayı nasıl stratejikse, Zonguldak'ın kömürü nasıl stratejikse, şeker de bu ülkenin stratejik ürünüdür. Her evde şeker var. Gerçi birilerinin sarayında şeker yok. Sarayda şeker kilo aldırıyormuş. Şekeri bitirmişler, onun yerine bal kullanıyorlarmış. Buğday unu yerine badem unu kullanıyorlar. Ya sizin yüzünüze gözünüze dursun. Millet bir liraya muhtaç, asgari ücrete muhtaç. Sen önce 'Ben şeker fabrikalarının satışını durdurdum' de, vallahi billahi gelip tebrik edeceğim. 'Şeker fabrikalarının satışını durdurdum' de."
Türkiye'nin dış politika, ekonomi, eğitim, beslenme ve gıda gibi alanlar olmak üzere 5 temel sorunu bulunduğunu, bunları aşmanın birinci yolunun üretimden geçtiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Üreteceğiz. Köylü üretecek, esnaf üretecek, fabrika üretecek, insanlar çalışacaklar. Dünya markası kentler yaratmak zorundayız. Satarak bir şey elde edemeyiz. Tüccar gibi satarak bir şey elde edemeyiz. Böyle hiçbir dünya ülkesi ihya olmamıştır. Olamaz da zaten. O nedenle biz kendi sorunlarımızı çözmek için kendimiz çaba harcayacağız. Egemen güçlere teslim olmayacağız. Milli Kurtuluş Savaşı'nı vererek tüm İslam dünyasına örnek olduk. Her yerde cumhuriyet kuruldu Atatürk'ten sonra. Tunus'tan alın da Fas'tan alın da İran'dan, Suriye'den alın da Irak'a kadar, her yerde cumhuriyet kuruldu. Şimdi Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız, Cumhuriyeti emekle taçlandıracağız, Cumhuriyeti alın teriyle taçlandıracağız. Cumhuriyeti ayrılık gayrılık yapmadan, farklı görüşlerde bile olsa yan yana gelip medeni insanlar gibi konuşarak taçlandıracağız. Ana arzumuz budur. Gerginlik olmayacak, kavga olmayacak. Barışı ve huzuru bu topraklara getireceğiz. Bereketli bu topraklarda Mevlana gibi, Hacı Bektaş gibi Erzurumlu Emrah gibi Karacaoğlan gibi Yunus Emre gibi çalışacağız. Onların yol arkadaşı olacağız, olmaya devam edeceğiz."
Muhabir: Gazi Nogay,İlyas Gün
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.