Kılıçdaroğlu kaynağını söylemedi
CHP lideri, gazetelerin Ankara temsilcilerini ağırladığı iftarda gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Kılıçdaroğlu, MİT'in kendilerini dinlediğine yönelik iddianın kaynağını deşifre etmeyeceğini söyledi. ?Suriye'de çatışma var, burada telefon dinleniliyor arada fark var mı? diyen Kılıçdaroğlu, yargı yoluna başvurmayacağını dile getirdi.
CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetelerin Ankara temsilcileri ile iftarda bir araya geldi.
Kurmayları ile birlikte basının karşısına çıkan Kılıçdaroğlu MİT'in dinleme iddialarından Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılmasına kadar çeşitli konularda soruları cevapladı. İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları:
KAYNAĞIMI SÖYLEYEMEM
MİT tarafından telefonlarımızın dinlendiği önce Emine Ülker Tarhan ve Haluk Koç tarafından dile getirildi. Benim telefonlarımın dinlendiğini Sayın Başbakan söylüyor. AKP grubunda 'Ey Kılıçdaroğlu sizin nefes alışını bile takip ediyoruz' demedi mi?
Telefonların dinlendiğini, bazı vekillerin izlendiğini gayet iyi biliyoruz. Biz bu konuda nasıl kaynağımızı söyleriz. Ne MİT ne de başka yerden hiçbir yalanlama gelmedi. Benim, ailemin, çocuklarımın telefonlarını dinleyebilirler. Hiçbir şeyden korkmuyoruz. Benim çocuklarımın gemileri yok, hepsinin hayatları meydanda.
ESED'İN YAPTIĞIYLA ERDOĞAN'INKİ AYNI
Telefonlarımızı dinleyebilirler gizli bir şeyimiz yok ki, telefon dinlemek ayıp bir şeydir. Eğer bunu siyasi otoritenin bilgisi dahilin de devletin bir kurumu yapıyorsa kapalı rejim söylemimizi güçlendirir. Esed'in Suriye'de yaptığı ile Erdoğan'ın Türkiye'de yaptığı arasında farkmı var, orada çatışma var burada telefon dinleniyor. Ama ben yargı süreci başlatmayacağım.
BİZ TOPLANACAĞIZ
Şemdinli'de ne oluyor kimse bilmiyor, Hakkâri'de ne oluyor, Suriye'deki olayları Batı basını aktarıyor bizim bölgelerimizde neler oluyor onu da bilmiyoruz. Hükümet bu konuda hiçbir bilgi vermiyor. Hiçbir bilgi alamıyoruz, nasıl alacağız parlamentoyu toplayarak. Hükümet samimiyse gelir bilgi verir, kaçarak sorun çözülmez.
İKİ PARTİ KÜRT SORUNUNU ÇÖZEMEZ
Biz söylediğimiz sözlerin arkasındayız, aynı yol haritasının Türkiye'de bu sorunu çözebilecek sağlıklı yol haritası olduğuna inanıyoruz. Düşüncelerimizin akamete uğradığını düşünmüyorum, önümüzdeki günlerde bazı adımlar atacağız. AK Parti ile CHP arasında ki bir işbirliğinin bu sorunu çözeceği konusunda benim bir inancım yok. Çünkü buna inansaydık toplumsal uzlaşmadan söz etmezdik, oturur AKP ile çözerdik, ama iki siyasal partinin bir araya gelmesiyle çözülecek bir olay değil, biz bir toplumsal uzlaşmadan yanayız, uzlaşmayla çözülebileceğine inanıyoruz, adımatacağız, olay akamete uğramamıştır. Onu biraz daha olgunlaştıracağız bazı çalışmalarımız olacak.
ŞEMDİNLİ OLAYLARI SURİYE İLE İLGİLİ
Esed'in Suriye hapishanelerinde çok sayıda PKK'lıyı serbest bıraktığı haberleri var. Demek ki olaylardan önce Esed PKK'ya karşıydı PKK'lıları tutukluyordu. Türkiye'den yana bir politika izliyordu. Demek ki rahatsız oldu ve PKK'lıları serbest bıraktı. AKP iktidarının kendisine sorması lazım bu tabloyu ortaya çıkaran güç nedir diye.
BARZANİ'NİN HAVUCU OBAMA'NIN SOPASI
Bugün geldiğimiz noktada kendi dış politikanızı başka bir ülkenin çıkarlarına endekslediyseniz sizin dış politikanız milli değildir. Bunu özellikle Sayın Bahçeli için söylüyorum. AKP'nin izlediği dış politika gayrimillidir, gayrimilli politikayı desteklemek de milli politikayı desteklemek anlamına gelmez. Barzani'nin havucuyla Obama'nın sopası arasına sıkışan politika milli değildir. Suriye'deki olayların Suriye'yi parçalayacağını her şeyden önce hükümetin görmesi gerekirdi. Geleceği görmeyen öngörüsü kıt tümüyle dışardan gelen telkinlerle dış politika oluşturan siyasal iktidar Türkiye'yi felakete sürüklüyor. Acı ama geldiğimiz nokta bu.
TÜRKİYE'NİN BAŞKA DERDİ Mİ YOK?
Bütün bu acı olayların üzerinden ya bu ülkede ne oluyor diye herkes sorarken şehitler geliyor iki kişi çıkmış biri birilerine koltuk ikram ediyorlar. Anlamakta zorlanıyorum. İnsan olarak anlamakta zorlanıyorum. Başka derdiniz mi yok sizin, ve o koltukları kendi tapulu malları zannediyorlar, demokrasilerde böyle Bir şey olmaz. Halkın iradesine saygı vardır, yarın halkın nasıl oy kullanacağına halk kendisi karar verecektir. Siz halkın oyunu cebinizde bilip kendi kendinize koltuk ikramediyorsunuz.
SİLİVRİ FACİASI
Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök'ün açıklamalarını dikkatle izledim. Bir anlamda iddianamelerde söylenen pek çok şeyin doğru olmadığı ortaya çıktı. Orada hukuksuzluk var mı var yasa dışılık var mı var. Savunmalar sağlıklı yapılmıyor. Yargıçlarla sanıklar arasında ilişki hukuk ilişkisinden çıkmış kan davasına dönüşmüş, sağlıklı bir yargılama söz konusu değildir. Banker faciasında tasfiye komisyonları kuruldu, Silivri faciasını da bu mahkemelere verdiler, bu işi bitirin diye. Bu zaten baştan çöken bir davadır.
?Genelkurmay Başkanı?yla soğukluk yok, ziyarete gelecek?
Kılıçdaroğlu, GATA Askeri Hastanesi'nde tedavi gören askerleri ziyaret etti. CHP lideri, çıkışta ziyareti ''Minnet duygularımızı ifade ettik. Çeşitli illerden yaralılar var, Türkiye mozaiğini yansıtıyor" şeklinde değerlendirdi. Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, bir gazetede Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile aralarında soğukluk olduğu yönünde bir haberin yer aldığının hatırlatılması üzerine ''Sayın Genelkurmay Başkanı ile aramızda herhangi bir soğukluk söz konusu değil. Zaten bana iadei ziyarete gelecek. İlişkilerimiz devlet adamlığı içinde olan ilişkilerdir. Şehit cenazesi ortamında el sıkışmamış olabiliriz ama en azından birbirimize 'Nasılsın' dedik'' ifadelerini kullandı.
BELKİ NEDAMET DUYARLAR
Kılıçdaroğlu, terör ve Suriye için Meclis'in toplantıya çağırmalarına yönelik Başbakan'ın eleştirilerine de "Hükümetin yasama organına gelip bilgi vermesini istemek ne zamandan beri PKK terör örgütünün arkasına takılmak oldu? İnsan ağzından çıkan lafı bir duymalı. İnsan da biraz ar, edep, haya olmalı. Milli iradenin tecelli ettiği yere bu Başbakan gelecek, hesabını verecek.
Eğer hesap vermekten korkuyorsa o koltukta oturmamalı" karşılığını verdi. Bu arada Kılıçdaroğlu, dinlemenin yapıldığını, talimatın siyasi otorite tarafından verildiğini belirtirken yargıya başvurmama sebebini şöyle açıkladı: ''Belki insan olmalarından dolayı nedamet duyarlar da 'ayıptır yaptığımız şey' derler. O noktaya gelirler diye düşünüyorum.'
MiT: İDDiALAR GERÇEK DIŞI
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Kılıçdaroğlu ailesi ile bazı milletvekillerinin takip edildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildirdi. MİT, konuya ilişkin açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "7 Ağustos 2012 tarihli bazı yazılı ve görsel medyada yer aldığı üzere CHP Genel Başkanı ve parti sözcüsü tarafından dile getirilen; CHP lideri ve ailesi ile bazı milletvekillerinin MİT tarafından teknik takip altında tutulduğu yönündeki beyanlar, gerçeği yansıtmamaktadır. Ayrıca Milli İstihbarat Teşkilatı'nın görevleri yasalarla belirlenmiş olup, iddia olunan hususlar müsteşarlık görev alanına girmemektedir."
ADEM YAVUZ ASLAN - BUGÜN GAZETESİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.