Kendinizle gurur duyun yaşama gülümseyin
Hayata karşı iyimser, olumlu, yapıcı ve espirili bir tutum içinde olun.
Yaşlanmanın doğal bir süreç olduğunu ve kendine has güzellikleri bulunduğunu kabul edin. Yaşamınız boyunca topluma yararlı bir birey olduğunuzu, iyi evlatlar yetiştirdiğinizi unutmayın ve kendinizle gurur duyun.
Biyolojik yaşlanmada, 65-74 yaş arası yaşlılık, 75-89 yaş arası ileri yaşlılık, 90 ve üstü ise ihtiyarlık kategorisinde değerlendirilmektedir. Ancak, toplumda bir kişinin yaşlı olarak algılanması, çoğu zaman onun emeklilik gibi bazı rol ve statü kayıpları yaşaması sonucu üreticiliğini, toplumsal etkinliğini, gücünü, prestijini ve yakın ilişkilerini kaybederek daha edilgen bir pozisyona yönelmesi olarak kabul edilir. O zamana kadar kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen ve hatta diğer kişilere de yardım edebilen birey, giderek tüketen ve yardıma ihtiyacı olan bir kişi haline gelmektedir.
Emeklilerin psikolojik yapısı gündelik yaşantılarını ve zindeliklerini nasıl etkiliyor?
İnsan yaşlandıkça geçmişini daha sık sorgulamaya başlar. Kişinin yaşlandığını kabullenmesi, geçmişle ilgili pişmanlıkları unutması ve yapamadıkları için suçluluk hissetmekten vazgeçmesi, yaşlanmanın doğal sonuçlarının neden olduğu kısıtlamalar ve sosyal statü kayıpları üzerinde takılıp kalmaması, bu dönemi uzun süre sağlıklı ve mutlu olarak geçirebilmesi için en önemli yaşam tarzıdır. Bunu yapabilenler için gelecekte daha iyi şeyler olacağı beklentisi ön plana çıkar ve ölüm korkusu daha az hissedilir.
En büyük sorunlar arasında neler işaretlenebilir?
Yalnızlık duygusu, yaşlı psikolojisi için en büyük sorunlardan biridir.
Yaşlanmayla birlikte, psikolojik durumdaki değişiklikler, farklı yansımalar ile karşımıza çıkar. Bunların başında uyku sorunları gelir. Ya çok fazla uyurlar ya da uykuda kalma süreleri son derece azalmıştır. Zaman zaman mutsuz ya da ümitsiz hissederken, bazen gergin ve sinirli olabilirler. Dikkat ve konsantrasyonları azalmış olabilir, yer-zaman-kişi farkındalıkları bozulabilir.
Depresyondan söz edebilir miyiz?
Maddi sıkıntı yaşama korkusu, sevdiği kişileri kaybetme ve yakınlarına yük olduğunu varsayması yaşlıları olumsuz yönde etkiler ve depresyona eğilimi artırır. Günlük rutin aktivitelere karşı ilgi ve istek azalabilir ve bu aktiviteler zaman zaman endişe ve stres kaynağı olabilir. Fizyolojik olarak ciddi bir sorunları bulunmamakla birlikte kendilerini aşırı yorgun ve halsiz hissedebilirler, iştahsızlık ve buna bağlı kilo kaybı görülebilir. İlaçlarını kullanmama ve kişisel hijyenlerini ihmal etme sık rastlanılan durumlardan biridir.
Emeklilerin kendilerini iyi hissetmeleri için ne yapmasını tavsiye edersiniz?
Yıllarca çalışmış ve üretmiş olan kişiler emekli olduktan sonra artık işe yaramadıkları ve güçlerinin de eskisi kadar yerinde olmadığı düşüncesiyle tüm etkinliklerden uzaklaşmaya başlamaktadır.
Bundan sıyrılmak için:
- Hangi yaşta olursa olsun kimse, işe yaramaz olduğunu hiçbir zaman düşünmemelidir.
- Yaşlının sadece kendi sorunlarına yönelmesi ve sürekli yakınmalarını dile getirmesi onu mutsuz edecektir. Oysa o yaşa kadar ulaştıkları olgunluk ve birikimleri onları yaşama bağlamaya yetecek potansiyeldedir. Bu nedenle, kendine daha özenli bakmak, yeterli ve dengeli beslenmek, ilaçlarını düzenli olarak almak ve dış çevreye ilgilerini sürdürmelerinde yarar vardır.
- Televizyon karşısında tüm gün vakit geçirmek ve evden dışarı hemen hemen hiç çıkmamak yaşlıları pasif bir yaşantıya doğru itmektedir. Bundan kurtulmanın en iyi yolu dış dünya ile ilişkisini kesmemesi, seyahat etmesi, boş zaman aktivitelerine katılması, ailesine ve arkadaşlarına daha fazla zaman ayırması vb. gibi yaşamı daha güzel hale getiren, kişinin kendine mutluluk veren ve keyif aldığı etkinliklerdir.
- Tüm bu uğraşılar yaşlıyı stresli yaşam koşullarının meydana getirdiği sıkıntılı düşüncelerden uzaklaştırır ve stres ile baş etmelerini kolaşlaştırır. Ayrıca, bu tür etkinlikleri sürdüren yaşlıların kişisel ve sosyal uyum ve yaşam doyumlarının daha yüksek olduğu tesbit edilmiştir.
HAYATA BAĞLAYAN ÇÖZÜMLER
* Sosyal çevreden uzak durmayın, yalnız kalmayın. Aile ve arkadaşlarınız ile iyi ilişkiler kurun ve yaşamı paylaşın.
* Daha uzun yıllar mutlu ve sağlıklı yaşayacağınızı düşünün ve gelecekle ilgili hedefler belirleyin ve planlar yapın, yaşamınıza anlam katın.
* Hoşgörülü ve esnek olun, yeni tecrübe ve fikirlere karşı açık fikirli olun ve değişen şartlara uyum sağlamaya çalışın.
* Herşeyi kendi başınıza yapmaya çalışmayın, ihtiyaç olduğunda yardım almaktan çekinmeyin.
* Zihinsel aktivitenizi kullanabileceğiniz işlerle uğraşın ve sürekli okuyun. Öğrenmenin yaşı yoktur, kişisel bilgilerinizi artırmak için çaba gösterin. Yeni şeyler öğrenmenin beyin üzerinde uyarıcı etki yaptığını unutmayın. Hayat ve iş tecrübenizle başkalarına yardımcı olabileceğiniz konularda gençlere yardımcı olmaktan çekinmeyin.
* Kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak hobiler, uğraşılar bulun ve yaratıcı düşüncelerinizi geliştirin. El ve diğer becerilerinizi ve reflekslerinizi sürekli kullanarak koruyun.
* Yıllık check up ve sağlık kontrollerinizi ihmal etmeyin.
* Düzenli ve sürekli egzersiz yapın ama asla kendinizi zorlamayın.
* Uyku düzeninizi koruyun.
* Beslenmenize çok dikkat edin. Yeterli protein, sebze, meyve, süt ürünleri ve tahıl tüketmek çok önemlidir. Su içmeyi ihmal etmeyin.
EMEKLİ YAKINLARINA ÖNERİLER
* Emeklilerin bağımlı ve tüketici bir konuma gelmelerini önlemek, onların kapasiteleri ve ilgi alanları doğrultusunda, kendi belirleyecekleri ve keyif alacakları uğraşılarla, yaşamlarını aktif bir şekilde sürdürmelerini desteklemek birincil amaçtır.
* Yaşlılar "anlaşılmak" konusunda çok hassastırlar. Eğer anlaşılmadıklarını düşünürlerse çok çabuk sinirlenirler ya da kırılırlar. Yakın çevrenin bu konuda anlayışlı olması çok önemlidir.
* Emekliler yakın çevrelerinden gördükleri ilgide bir azalma hissettikleri zaman "artık işe yaramaz" oldukları hissine kapılarak özgüvenlerini çok çabuk kaybederler. Bundan dolayı çevrenin kendisine ihtiyaç duyduğunu hissettirmesi çok önemlidir. Ara sıra görüş ve önerilerine başvurmak, torun bakmak gibi yardım talepleri yaşlıları çok mutlu eder.
* Yaşlılar her konuda uyum göstermede zaman zaman bazı problemler yaşayabilirler. Bu nedenle yaşlıyı ortama değil, çevre ve yaşam koşullarını yaşlıya uydurmak daha doğru bir davranış şekli olur.
* Yaşlıların konuşmaları çoğu zaman ağırlıklı olarak hastalık ve yakınmalara odaklanmıştır. Burada aşırı ilginin yaratacağı evham veya ilgisizlik veya bıkkınlıktan kaynaklanacak olan bazı sorunların gözardı edilmesi ciddi problemlere neden olabilir. Bu konuda dengeli bir yaklaşım gereksiz tıbbi müdahalelerin de önüne geçecektir.
* Çevrenin bayram ve doğum günleri gibi özel günlerde yaşlıları unutmaması, gençlere ve çocuklara küçük yaşlarda yaşlılara saygı ve sevgi göstermeleri konusunda örnek olunması çok önemlidir.
* Yaşlılar çoğu zaman tatil planlarına dahil edilmezler ya da kendi yazlıklarında torun bakarak zaman geçirmek zorunda kalırlar. Uygun zaman ve şartlarda yapılan tatil programlarına yaşlıların da götürülmesi onlar için çok büyük değişiklik olabilir.
SERDA KIVILCIM - BUGÜN GAZETESİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.