Kemal Kılıçdaroğlu, "Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK Buluşmaları"na katıldı:
- "Muhtarlara bütçe verilmeli. Ben genelde bir şey yapılmalı dediğim zaman hiç kimseye sorulmayan soru bana sorulur, 'Parayı nereden bulacaksın?' diye. Unutmayın. Bu kardeşiniz 27,5 yıl devlette, maliyede çalıştı. Para nasıl toplanır, bütçe nasıl yapılır, para nerede harcanır, israf nasıl önlenir 27,5 yıl benim bütün görevim buydu."
ADANA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Muhtarlara bütçe verilmeli. Ben genelde bir şey yapılmalı dediğim zaman hiç kimseye sorulmayan soru bana sorulur, 'Parayı nereden bulacaksın?' diye. Unutmayın. Bu kardeşiniz 27,5 yıl devlette, maliyede çalıştı. Para nasıl toplanır, bütçe nasıl yapılır, para nerede harcanır, israf nasıl önlenir 27,5 yıl benim bütün görevim buydu." dedi.
Kılıçdaroğlu, Kozan ilçesinde bir düğün salonunda düzenlenen "Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK Buluşmaları"nda, herhangi bir vatandaşın bir soruna çözüm üretmek istediği veya bir sorunla karşılaştığı zaman gelip başvurduğu kişinin kanaat önderi olduğunu söyledi.
Kanaat önderleriyle toplantının kendisi açısından ayrı bir önemi olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, muhtarların da birer kanaat önderi olduğunu belirtti.
Kılıçdaroğlu, ülkenin ekonomik durumunu eleştirerek, "Her birimiz dolara takıldık, 'Dolar ne olacak?' diye. Şu soruyu soralım, 'Bu memleketin Türk lirası, bir Merkez Bankası yok muydu? Neden hepimiz dolara takıldık, niye Türk lirasına bakmıyoruz?' Her şeyin dolarla olduğu, yolun, köprünün, garantinin dolarla olduğu, dolarla ölçüldüğü bir ülkede bunları yapanlar gerçekten milliyetçi mi değil mi, ben merak ediyorum." dedi.
Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunun olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, esnaf, sanayici ve çiftçinin şikayetleriyle ilgili şöyle konuştu:
"Şikayetçi olmayan kim var? Dolarla devlete borç para verenlerin hiçbir şikayeti yok. Londra'da oturup Türkiye'ye dolarla borç para verip dünyanın faizini alan tefecilerin hiçbir şikayeti yok. Hadi dolarla borç aldın, hadi yatırım da yaptın eyvallah. Ya arkadaş Amerika'daki enflasyonu neden bu milletin sırtına yıkıyorsun? Avrupa Birliği'ndeki enflasyonu bu milletin sırtına niye yıkıyorsun? Anlaşma yapmışlar dolar bazında, garanti vermişler dolar bazında ve sözleşmeye hüküm eklemişler eğer dolarsa Amerika'daki enflasyon varsa enflasyon farkını da fiyata yansıtıyorlar. Bana ne Amerika'daki enflasyondan. Size ne Amerika'daki enflasyondan ama bedelini 84 milyon beraber ödüyoruz. Kaçımızın haberi var bundan. Eğer avro olarak borç almışsanız o zaman da Avrupa Birliği'ndeki enflasyonu sizin sırtınıza yıkıyorlar. Bizim enflasyonumuz var bir de onların enflasyonunu yıkıyorlar sırtımıza. Böyle bir düzeni Türkiye hiç yaşamadı."
Bir ülkenin bağımsızlığının iki temel kurala bağlı olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bunların ekonomik ve siyasi bağımsızlık olduğunu ifade etti.
Kılıçdaroğlu, devletin adaletle ama akılla, mantıkla, bilgiyle, birikimle, ferasetle yönetileceğini, dayatma kültürüyle bir devletin yönetilmeyeceğini belirtti.
- "Muhtarlar demokrasinin temel taşıdır"
Kılıçdaroğlu, 1833'te Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde bu toprakların ilk seçiminin muhtarlık seçimiyle yapıldığını aktararak, şöyle devam etti:
"Yani milletvekili seçimlerinden çok çok önce muhtarlık seçimi yapılmıştır. O nedenle muhtarlar demokrasinin temel taşıdır ama bugün muhtarlara gerekli önem veriliyor mu? Hayır. Muhtarlık kurumu gerçekten yüceltilmek isteniyor mu? Yine hayır. Mesela siz de birleşik oy pusulası yok. Niye yok sizde? Kabine giriyorsunuz. Muhtarların orada küçük, fotoğraflı pulları var. Onlardan birisini, beğendiğinizi zarfın içine koyup sandığa atıyorsunuz. Pusulaları var. Beğenmediğiniz muhtarın da oy pusulasını alıp cebinize koyuyorsunuz. Gitseniz bile onu bulamıyorsunuz. Bu muhtara değer vermek midir? Değil. Olması lazım. Muhtarlık kurumu bir kamu kurumu değil. Çoğu muhtar bunu bilmez. Belediyeler muhtarlarla ortak proje yapamazlar çünkü kamu kurumu değil. Belediyeler emlak vergisi toplarlar. Sizin bütçeniz yoktur mesela. Niye bütçeniz yok sizin? Fakir bir aileyi düşünün. Çocuğu üniversiteyi kazandı. Milletvekilini, belediye başkanını bulamıyor. En rahat kimi bulur? Muhtarı bulur."
Muhtarlara bütçe verilmesi gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Muhtarlara bütçe verilmeli. Ben genelde bir şey yapılmalı dediğim zaman hiç kimseye sorulmayan soru bana sorulur, 'Parayı nereden bulacaksın?' diye. Unutmayın. Bu kardeşiniz 27,5 yıl devlette, maliyede çalıştı. Para nasıl toplanır, bütçe nasıl yapılır, para nerede harcanır, israf nasıl önlenir 27,5 yıl benim bütün görevim buydu. Muhtarın bütçesi ne demektir? Muhtara aynı zamanda sorumluluk yüklenmesi demektir. Kişinin en rahat ulaştığı kişidir muhtar. Böyle bir özelliği var." diye konuştu.
- Muhtarlara yardımcı personel önerisi
"Muhtara yardımcı' dedim kıyamet koptu." diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vay efendim ne demek muhtara yardımcı? Siz muhtarlığı kapatıp gittiğinizde, sizin yerinize bakan birisi var mı? Yok. İzin aldığınız zaman veya tatile gittiğiniz zaman sizin ödeneğiniz kesiliyor mu? Kesiliyor. Niye kesiliyor? Milletvekilinin, belediye başkanının kesiliyor mu? Hayır. Onlar seçimle geldi. Siz de seçimle geldiniz. Onlara verilen hak size niye verilmiyor? Vatandaş aynı vatandaş değil mi? Halk aynı halk değil mi? Seçim aynı seçim değil mi? Niye verilmiyor? Muhtarları, muhtarlık kurumunu çok sevdiğim için değil, muhtarlık kurumu demokrasinin güvencesi olur aynı zamanda çünkü her alana muhtar nüfuz edebilir."
Muhtarların, "muhtarlık temel kanununa" ihtiyacı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu konuda bütün muhtar kuruluşlarıyla görüştüklerini ve bir kanun teklifi hazırlandığını aktardı.
Kanun teklifin 84 maddelik olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Muhtarlık temel kanunu olacak ki muhtar kendi kanununu aldığı zaman neyin ne olduğunu bilecek. Bütün bu söylediğim ayrıntılar, daha fazlası bu temel kanunda yer alıyor. Sizden isteğim birisi gelip sizden oy istediğinde kim olursa olsun, hangi partiden olursa olsun, (Kardeşim Meclis'te muhtarlık temel kanunu var, buna 'evet' diyecek misin, demeyecek misin? 'Evet' demiyorsan, niye geldin ki kardeşim? Ben sana oy vermeyeceğim) deyin, bu kadar basit. 'Sizin hakkınızı kim savunuyorsa ben ona oy vereceğim' deyin."
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından program basına kapalı devam etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.