Kaymakamlar kura çekti

Kaymakamlar kura çekti
Başbakan Yardımcısı Arınç ve İçişleri Bakanı Ala, TOBB konferans salonunda, 99. Dönem Kaymakamlık Kura törenine katıldı. ANKARA (AA) - 11.06.2014...



Başbakan Yardımcısı Arınç ve İçişleri Bakanı Ala, TOBB konferans salonunda, 99. Dönem Kaymakamlık Kura törenine katıldı.

 

ANKARA (AA) - 11.06.2014 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve İçişleri Bakanı Efkan Ala, TOBB konferans salonunda, 99. Dönem Kaymakamlık Kura törenine katıldı.

 

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde 99. dönem kaymakamlık kura töreninde, bugüne kadar pek çok içişleri bakanı, kaymakam, vali yardımcısı, mülkiye müfettişi ve valiyle muhtelif vesilelerle bir araya geldiğini, hepsinin birbirinden kıymetli, vatansever, işine bağlı, çok başarılı insanlar olduğunu kaydetti.

Törende bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Arınç, kaymakamların, demokratikleşme ve özgürlükler içindeki yeni Türkiye'de görev yapmak için büyük bir heyecanla yola çıktıklarına inandığını anlattı. Arınç, Meclis Başkanlığı döneminde de bugün bulunduğu noktada da mülki idare amirleriyle kaymakamlıktan gelen mülkiye müfettişleriyle de çok iyi çalıştığını söyledi.

Kaymakamların bu dönem çok güzel eğitim aldıklarını, yurt içi ve yurt dışı programları bulunduğunu dile getiren Arınç, "Bugün arkadaşlarımız sadece kaymakam olmuyorlar ama mülki idare amiri olarak da devleti, devletin bütçesini, devletin mevzuatını çok iyi bilen ve çok iyi uygulayacak birer personel olarak da hayata başlıyorlar" diye konuştu. Arınç, kendisinin de Meclis Başkanlığı'nda mülkiye başmüfettişinin genel sekreteri olarak çalıştığını aktardı.

 

-Kuraya tek kadın kaymakam katıldı-

Arınç, bugün ataması yapılacaklar arasında bir kadın olduğunu da hatırlatarak ona da başarı dileğinde bulundu. Artık kaymakamlıkta, hakimlik, savcılık mesleklerinde kadınların da yer almaya başladığını vurgulayan Arınç, bunun olumlu bir gelişme olduğuna işaret ederek şunları söyledi:

"Geçmişte halkımızın dili dönmüyordu. 'Kaymakam beye' alışmış olan insanlar 'kaymakam hanım' diyemediler. Üst üste kekelediler. Ben bunun şahidiyim. Aynen 'hakim beye' alışmış olanların 'hakime hanım' diyemedikleri gibi ama artık Türkiye'de idarecilik noktasında da çok başarılı bayan arkadaşlarımızın bulunduğunu biliyorum. Şu anda bir tek bayan valimiz var. O da Yalova'da başarıyla görevine devam ediyor. Umarım ki bayan valilerin sayısı da gelecek dönem içerisinde mutlaka artar ve artmalıdır."

"Hepiniz bu memleketin evlatlarısınız, hepiniz tertemiz bir aileden geliyorsunuz, iyi bir eğitim aldınız" diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir kısmınız yoksulluktan bugüne geldi, bir kısmınız imkanlarınızı iyi bir şekilde kullandınız, artık bu memleketin hizmete hazır bir insanı olarak gittiğiniz her yerde insanımızla iyi ilişki kurmalısınız. Elini sıkmalısınız, çayını içmelisiniz, evinde ziyaret etmelisiniz, iş yerine uğramalısınız, onları örgütlemelisiniz. Birtakım sivil toplum kuruluşları olarak, meslek kuruluşları olarak çalışmaları gerektiğini söylemelisiniz. Düğünü olur, bayramı olur, taziyesi olur, cenazesi olur. Her zaman yanlarında olduğunuzu ispat etmelisiniz. Tepeden bakan eski dönemler geride kaldı. Ceberut zihniyet artık Türkiye'de yok. Olmaması da lazım. O yüzden bulunduğunuz her yerde, 'bulunduğunuz yerin özellikleri farklıdır' mazeretine sığınmadan herkesle merhaba etmeniz lazım. Herkese güven vermeniz lazım. Herkesin 'bu kaymakam bizi sayıyor ve seviyor' kanaatini yaymanız lazım. İkincisi, mademki çok iyi idareci olacaksınız, iyi projeler uygulamalısınız. Hamdolsun artık Türkiye'de proje yapan kaymakamlarımız var, proje ekibi kuran kaymakamlarımız var. Bir kısmı elimizdeki maddi kaynaklarla bir kısmı da belki AB projeleriyle o kaymakamlığın, o ilçenin daha iyi kalkınması, istihdam alanında katkı sağlaması, kırsal kalkınmaya da destek vermesi ve eğitim konusunda yüzde yüzlük bir başarıya ulaşmak için güzel projeleriniz olmalı. Kaynaklar iyi kullanılmalı, israftan ve gösterişten uzak olmalıyız. Yaşantımız da herkes için örnek olmalı. Bence iyi bir kaymakam, aynı zamanda iyi bir aile reisi olmalı. Eşiyle ve inşallah Allah nasip eder çocuklarıyla aynı zamanda bu çalışmaları birlikte yürütebilecek bir kapasiteye de erişmeli."

Halkın inancına, ortak değerlerine, kıyafetine, genelgeçer kendi kurallarına ve kabullerine uygun davranmak gerektiğine işaret eden Arınç, bunları dikkate alındığında toplumsal barışı kurmanın dinamiklerinin oluşacağını kaydetti.

 

-Toplumsal barış için çalışmak önemli-

 

Arınç, "Hiçbir ekonomik kalkınma ülkede toplumsal barış olmazsa kıymet ifade etmez. İnsanlar gözyaşı döküyorsa terör korkusu varsa sokağa çıkmaktan imtina ediyorsa bugün yaşadığımız gibi bazı olaylar büyüyerek devam edecekse milli gelirin artması veya ülkedeki ihracat rakamlarının yüksekliği çok fazla bir anlam ifade etmez. Bu yüzden toplumsal barışın kurulmasında kaymakamlarımızın kendi ölçeğinde yapacağı çalışmalar dalga dalga bütün ülkemize yayılmış olacaktır" diye konuştu.

Kuralarda Manisa Köprübaşı ile Bursa Harmancık'ın da olduğunu belirten Arınç, bu ilçelere giden kaymakamların kısa sürede buralardan ayrılmamalarını, en azından 2-3 sene kalmalarını da istedi.

Arınç, konuşmasının ardından kuraya katılmayan ve ilk üçe girdikleri için gidecekleri yerleri kendileri seçen birinci, ikinci ve üçüncüye sertifikalarını verdi. Kura çekiminde 60 kaymakam adayı arasındaki tek kadın aday Nazlı Demir, Kütahya Şaphane'yi çekti.

 

-İçişleri Bakanı Ala: İnisiyatif alırsanız riskleri değerlendireceksiniz demektir-

 

İçişleri Bakanı Efkan Ala da genç kaymakamların önünde iki seçenek bulunduğunu belirtti. Kaymakamların ilçeyi bir bütün olarak yönetebileceği gibi, sadece memurları yönetmeyi de tercih edebileceğini aktaran Ala, "Eğer ilçedeki memurları yöneten bir idareci olursanız o zaman oranın kaymakamı değil müdürü olursunuz. Elbette müdür olmak önemlidir ama o şu demektir: Bir kaymakama daha ihtiyaç var" dedi.

Kaymakamların, bu yolu seçmeyip sivil toplum örgütleriyle vatandaşlarla özel sektörle ve kamu kurumlarıyla ilçenin tamamını yönetmeye başlarlarsa oranın lideri olacaklarını söyleyen Bakan Ala, şöyle devam etti:

"Lider yöneticiyle yönetici arasında fark var. Lider yönetici inisiyatif alır. İnisiyatif alırsanız riskleri değerlendireceksiniz demektir. Risk korkulacak bir olgu değildir. İçinde fırsatı ve tehdidi birlikte barındırır. Tehditleri bertaraf edebilen, fırsatları kaynağa, menfaate ve milletin lehine dönüştürebilen idareci, iradeli idarecidir. Bizim böyle idarecilere ihtiyacımız var. Meseleye vaziyet eden, sorgulayan, karar alan ve uygulayan idarecilere. Böyle bir idareci oranın merci olur.

Üç tür yönetici var. Bunlardan hangisini seçeceksiniz? Birincisi işleri yapar, yaptırır. İkincisi olup biteni seyreder. üçüncüsü ise olup bitenden haberdar bile değildir. Maalesef üçüncüsü az olmak üzere, her ülkede her üçünden de bulunur. Sizlerden beklentimiz, birinci şıkkı tercih etmeniz ve birinci şıkkın tanımladığı idarecilik performansını ortaya koymanız. Yani işleri yapacaksınız ve yaptıracaksınız.

Peki iş nedir? Çoğu kere bizim yöneticilik geleneğimiz, ne yazıktır ki meşhur olmakla iş yapmayı bir birine karıştırmıştır. Sizin mesai saatleri içerisinde büronuzda, ofisinizde bulunmanız iş yapıyorsunuz anlamına gelmez. Meşgul olmakla iş yapmayı birbirinden ayırınız. İş: yaptığınız zaman vatandaşın sokaktaki hayatında pozitif bir değişime neden olan olgudur. Öbürü zamanı yönetemeyen ama ele güne karşı durumu idare eden, iş yapıyormuş gibi görünen idarecilerin işidir. Ondan zinhar kaçınınız."

 

-"Yetkim az vazifem çok gerekçesine zinhar sığınmayınız"-

 

Kaymakamların vatandaşlarla kuracağı iletişime de değinen Bakan Ala, "Onlarla kuracağınız iletişimde kullanacağınız dil, onunla konuşmadan anlaşabileceğiniz vicdani dilin ortaya konulması,  onun dertleriyle hemhal olmak ve onlarla aynı dili konuşabilmek, aynı vicdanı hisleri duyabilmek çok çok önemlidir. Onun için iletişiminize çok çok dikkat etmek durumundasınız" tavsiyesinde bulundu.

Kaymakamların, vatandaşa sunulacak hizmetin kaynağı olduğunu belirten Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yetkim az vazifem çok gerekçesine zinhar sığınmayınız. Bütün yetkiler kaldırılmış olsa bizim kanunumuzdaki tek bir madde durduğu sürece vali ve kaymakamlar o ilin mülki idare amirleridir ve en üst yöneticileridir. O da kanun ve mevzuatı yürütmekle görevdir. Hükümetin, devletin temsilcisidir.

Maliye bakanı orada sizsiniz, bayındırlık bakanı, içişleri bakanı orada sizsiniz. Bunu kanun söylüyor. o zaman o sorumluluğun ağırlığının gerektirdiği biçimde davranacaksınız. O işi o müdürlük yapmıyorsa onun hesabını bizim adımızı önce siz soracaksınız, biz de sizden o hesabı soracağız. Vatandaşımızın beklentisi söz konusu olduğunda birbirimizi idare edemeyiz. Birbirimizi idare edersek onlara büyük haksızlık yapmış oluruz. Siz orada aynı zamanda idarenin temsilcisisiniz  Siz yukarıdan aşağıya talimat vereceksiniz, aşağıdan yukarıya da malumat alacaksınız. Ama talimat verirken dikkat edeceğiniz şey, net, kararlı ve kesin olmak. Gereğini yapın. En nefret ettiğim cümledir zinhar bunu duymayayım. Net ve kararlı olacaksınız ki aşağıdakiler de onu tereddüt etmeden yapsın. Malumat alırken ne yapacaksınız? Malumat isterken sadece o işi yapan memurdan bilgi alırsanız büyük hata yaparsınız. O işten yararlanacak olan vatandaşlardan da o işin kalitesi, süreci ve süresiyle ilgili bilgi alacaksınız. Yoksa elinize tutuşturulan dosyalardan bize bilgi aktarırsanız orada iş yapamazsınız."

Bakan Ala, kaymakamlardan vatandaşları gördüklerinde vazifelerini, memurları gördükleri zaman da yetkilerini hatırlamalarını istedi. Ala, "Siz vatandaşların hak ve özgürlüklerini, bireyin hak ve özgürlüklerini devredilemez, engellenemez, yok edilemez ve devlet tarafından mutlak koruma altına alınmış olması gereken gönüllerince kullanabilecekleri ortamı, toplumsal huzuru ve kişisel garantiyi sağlamak üzere oradasınız. Onları engellemek, örselemek, yok etmek için orada değilsiniz. Hatta buna teşebbüs edenlerin de önünü kesmek için oradasınız" diye konuştu.

 

-Dereceye girenlere sertifika-

 

Törene katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, konuşmaların ardından, kursu ilk 3 sırada tamamlayan kaymakamlara sertifika verdi. Kura çekerek görev yerlerini belirleyen kaymakamlar, mutluluklarını töreni izleyen aileleriyle paylaştı. Diyarbakır'ın Kulp kaymakam adayıyken terör örgütü PKK tarafından kaçırıldıktan sonra 19 ay sonra bırakılan Kenan Erenoğlu da kursu ikinci tamamladı. Dereceye girdiği için kuraya dahil olmayan Erenoğlu, Bolu'nun Yeniçağ ilçesinde görev yapmayı seçti.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.