Kaybolmaya yüz tutan yorgancılığı yaşatmaya çalışıyor
- Karaoğlan:
- "Yaşım ilerlediği halde devam ediyorum. Bir park köşesinde gidip oturmaktan hiç hoşlanmam. Şimdi mesleğimi sevmesem bugünlere gelemezdim"
ADANA (AA) - FİKRET KAVĞALI - Adana'da yok olmaya yüz tutmuş el işlemesi yorgancılığı yaşatmaya çalışan yarım asırlık Kemal Karaoğlan, mesleğe başladığı ilk günün heyecanıyla yorgan dikmeye devam ediyor.
İğne ve ipliği yarım asırdır elinden bırakmayan 65 yaşındaki Karaoğlan, merkez Seyhan ilçesi Reşatbey Mahallesi'nde pamuk, yün ve kumaşlarla el işlemesi yorgan yapıyor.
Fabrikalarda üretilen sentetik yorganlar tercih edildiği için el emeği yorgana talep azalsa da Karaoğlan, baba mesleğini yaşatmak için direniyor.
Yorgancılığın Çukurova'daki son temsilcilerinden Karaoğlan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleğine 15 yaşında çıraklıkla başladığını söyledi.
Babasının 1950 yılında Adana'ya geldiğini ve pamukla tanıştıktan sonra bu mesleğe başladığını belirten Karaoğlan, "Babam, aile olarak kalabalık olunca dışarı çıkmak zorunda kalıyor. Babam da bundan dolayı Adana'ya göç ediyor. Babam ustalardan öğrenmiş. Ben de babamdan öğrendim ve bugünlere geldim. Okuma fırsatı bulamadım. Babama destek olmak amacıyla usta çırak ilişkisiyle bu işe başladım." diye konuştu.
Mesleğe başladığından bu yana hep aynı semtte kaldıklarını dile getiren Karaoğlan, mesleğin şartları ağır olduğu için artık çırak yetiştiremediğini söyledi.
Karaoğlan, "Yaklaşık yarım asırdır bu mesleği devam ettiriyorum. Çok çeyizler yapa yapa bugünlere geldik ama günümüzde artık ustalar yetişmediği için pamuk da ikinci seviyeye düştü. Ürünlerimize talep günden güne azalıyor. Yaşım ilerlediği halde devam ediyorum. Bir park köşesinde gidip oturmaktan hiç hoşlanmam. Şimdi mesleğimi sevmesem bugünlere gelemezdim." ifadelerini kullandı.
- "Yaptığımız iş, iğneyle kuyu kazmaya benziyor"
"İnsanlar yaptığım çeyizlikleri çok beğeniyor. Bir yorgan üretmek için 3 santim iğneyle günlerce uğraşıyoruz. Yaptığımız iş iğneyle kuyu kazmaya benziyor." diyen Karaoğlan şunları kaydetti:
"Sağlığım elverdiği sürece çalışmayı düşünüyorum. Bir şey öğrenmek benim hoşuma gidiyor. Bugün telefonum yılların telefonu. Emekli olup gittiğimi tahmin edenler, çalıştığımı söyleyince hemen geliyorlar. Halen babamdan kalan müşterilerimiz var. Sandıktan yaklaşık 30 senelik ürünler, kadifeler, satenler çıkarıp yorgan yaptıranlar oluyor."
- "Çocukluk hayalim öğretmen olmaktı"
Çocuklarının hepsini okuttuğunu belirten Karaoğlan, "Gönlümdeki meslek ve benim çocukluk hayalim öğretmen olmaktı. Fakat babamın ısrarı üzerine okulu bırakmak zorunda kaldım. Babam bana 'sen ailenin büyük çocuğusun kardeşlerin okusun sen de bana destek ol' dedi. Çünkü şartlar çok zordu, 6 kardeştik. Ben öğretmen olamadım ama kardeşim çok şükür şu anda Bursa'da öğretmenlik yapıyor." diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.