Katar halkı kızgın ama gelecekten endişeli değil
DOHA - TURGUT ALP BOYRAZ
Suudi Arabistan'ın başını çektiği bazı Arap devletlerinin başlattığı siyasi ve ekonomik kuşatmayı haksız bularak kızgınlıklarını dile getiren Katar halkı, dünyanın en büyük gaz rezervlerinden birine sahip ülkelerinin bu sorunu kolay atlatacağını düşünüyor.
Anadolu Ajansı ekibi, bazı Arap devletlerinin siyasi ilişkilerini keserek siyasi ve ekonomik abluka uygulamaya çalıştığı Katar'da sokağın nabzını tuttu.
Gündelik hayatlarının krizden olumsuz etkilenmediğini belirten Katarlılar, ülkelerinin güçlü ekonomisi ve geliştirdiği siyasi ittifaklar sayesinde bu sorunu rahatlıkla aşacağına inanıyor.
Ramazan ayında kardeş Arap ve Müslüman ülkelerin gıda satışını ve siyasi ilişkileri keserek ülkelerine bir nevi abluka uygulaması ise Katarlıları hem üzmüş hem de kızdırmış.
Hayat normal seyrinde devam ediyor
Başkent Doha'nın en hareketli semtlerden Suuk el-Vakf'ta (Vakıf Çarşısı) restoran işleten Suriye asıllı Katarlı Avad el-Halid, öncelikle işlerinin krizden olumsuz etkilenmediğini, her şeyin eskisi gibi devam ettiğini söyledi.
Katar'ın güçlü bir ekonomiye ve iyi siyasi ittifaklara sahip olduğunu belirten Halid, ağzına kadar dolu olan restoranındaki müşterileri işaret ederek "Halkın ekseriyeti de benim gibi düşünüyor." dedi.
Suudi Arabistan önderliğindeki ülkelerin daha ileri gideceğine inanmadığını dile getiren Halid, "Krizi fazla uzatacaklarını düşünmüyorum. Geri adım atmazlarsa da Katar'ın alternatifleri var. Türkiye, İran, Rusya ve birçok başka ülkeyle ilişkileri güçlü. Katar yoluna devam edecektir. Bundan endişem yok." değerlendirmesinde bulundu.
"Müslüman ülkelerin ramazanda yiyeceği kesmesi bizi üzdü"
Halid, geleceğe dair endişe taşımasa da yaşananlardan büyük üzüntü duyduğunu aktardı. Ülkesine yapılanları "büyük haksızlık" olarak niteleyen Halid, duygularını şu sözlerle tarif etti:
"Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) başka bir Arap ve Müslüman ülke olan Katar’a yaptıkları, yiyecek girişini kesmeleri bizi çok üzdü ve kızdırdı. Müslüman bir ülke özellikle de ramazan ayında böyle yapmaz. Hepimiz Müslüman ülkeleriz. Tabii ki ülkeler bazı politik tedbirler alabilir ama yiyeceği kesmek, tam ambargo uygulamak olacak şey değil. Bu yaptıkları yanlış. Bu kararı halkların desteklemediğini, sadece liderlerin aldığını düşünüyorum."
Halid, krizin patlak verdiği pazartesi günü insanların ilk şokla marketlere akın ederek alışveriş yaptığını, takip eden günlerde ise hayatın normale döndüğüne dikkati çekti. Katarlı restoran işletmecisi, "İlk gün bunun olması gayet normal. Bu, şoka karşı ilk reaksiyondu. Sonra her şey normale döndü. Alışveriş merkezlerine marketlere baktığınızda her şeyin gayet normal olduğunu göreceksiniz." dedi.
Trump ve diğer faktörler
Suudi Arabistan, BAE ve Mısır'ın Katar'a karşı düşmanca tutumunun arkasında iki sebep yattığına inandığını belirten Halid, bunlardan birincisinin ABD Başkanı Donald Trump faktörü, ikincisinin ise bu ülkelerin Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı'na (İhvan) duyduğu düşmanlık olduğunu ifade etti.
Trump'ın derdinin "Katar'ın Hamas'a verdiği desteği keserek İsrail'e hizmet etmek" olduğunu söyleyen Halid, "Katar, Müslüman Kardeşler ve Hamas'a verdiği desteği keserek İsrail'i sevindirmeyecektir." diye konuştu.
Türkiye'nin bu kriz karşısında izlediği politikalara da değinen Halid, "Erdoğan akıllı bir lider ve ne yaptığını biliyor. Dünya siyasetini çok iyi okuyor. Katar’la güçlü bir iş birliği var ve bizi yalnız bırakmayacaktır." ifadelerini kullandı.
"Eskisinden bile daha iyi durumdayız"
Suuk el-Vakf semtinde iftar sonrası arkadaşlarıyla yürüyüşe çıkan Katarlı Raşid de ülkedeki gündelik hayatın son siyasi krizden etkilenmediğini belirtti.
Soyadını açıklamak istemeyen ve petrol işiyle uğraştığını ifade eden Raşid, sokaktaki kalabalığı işaret ederek, "Şu kalabalığa, canlılığa bakın. Bu manzara kriz olan bir ülke manzarasına benziyor mu?" diye sordu.
Katar'da "halkın panikle marketlere akın ettiği" yönündeki haberlere de tepki gösteren Raşid, "Bütün bunların hepsi yalan. Şimdi eskisinden bile daha iyi durumdayız. Gezip kendi gözlerinizle görün." diye konuştu
"Katar'a reva görülen muamele bizi çok üzdü"
Yaklaşık 36 yıldır Katar'da yaşadığını ifade eden Ceyla Cemil el-Tamimi isimli Filistin asıllı kadın da, "Bugün markete gittim, her şey var. Katar’da bir şey kalmadı şeklindeki açıklamalar yalan. Allah'a şükür her şey var, basın yalan söylüyor." dedi.
Katar ile bazı Arap ülkeleri arasında yaşanan krizin üzüntü verici olduğunu belirten Tamimi, şöyle devam etti:
"Yani yazık, gerçekten çok yazık. Bu ülkelerin yöneticileri kardeşler, aynı aileden, aynı sülaleden akrabalar. Körfez halklarının tamamının birbirleriyle çok yakın toplumsal bağları var. Birbirine karışmış halklar. Din kardeşleri. Çok yazık. Bugün Katar'a reva görülen bu muameleden dolayı çok üzgünüz. Bağlarını çok güçlendirip kimsenin aralarına girmelerine izin vermemeliler. Ayrıca şu da bir gerçek: Katar'la ilgili basına yansıyanların tamamı uydurma. Katar teröre destek vermiyor."
Türkiye'nin Katar'a destek vermesinden büyük memnuniyet duyduklarını belirten Tamimi, "Bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Çünkü biz din kardeşiyiz, Müslümanız. Birbirimizden emin olabiliyoruz, birbirimizi iyi tanıyoruz. Türkiye'nin, Katar yanlısı tavrı zulme karşı bir duruştur. Katar şu anda mazlum konumunda. Katar'a karşı bir uydurma ve yalan propagandası yürütülüyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye'deki darbe girişimi gibi bu da geçer"
Tamimi'nin bir gaz firmasında çalışan kızı İsna el-Tamimi de söz konusu krize anlam veremediğini belirterek şunları söyledi:
"Körfez ülkeleriyle Katar arasındaki krizi duyduğumda çok şaşırdım. İlk önce şaka sandım, inanmak istemedim. Çünkü Katar her zaman başka ülkelere yardım etti. Kimin ihtiyacı varsa hangi ülke olursa olsun ilk yardıma koşan Katar oldu. Bunu hak etmedi. İlk başta endişe duyduk ama paniğe kapılmadık. Çünkü Emir'e ve ülkemize inanıyoruz."
Krizin bazı olumlu etkileri de olacağına dair inancını dile getiren İsna, "Başka kapılar açtı bize. Türkiye'den ne kadar mal almaya başladığımızı görüyorsunuz şimdi. Geçen gün markete gittim, meyve suları hep Türkiye'den gelmişti ve fiyatı gayet iyiydi. Bu kriz başka ülkelerle alternatif ticaret imkanı sundu. Körfezin ticareti kesmesi önemli değil, alternatiflerimiz var." dedi.
Krizin bir önce çözülmesini temenni eden İsna, "Ama ne olursa olsun ülkemizi ve Emir'i destekleyeceğiz. Geçen yaz Türkiye'de darbe yapmak istediler. Erdoğan’ı indirmek istediler. Çok üzücüydü, çok endişelendik. Elhamdülillah her şey normale döndü. İnşallah burada da aynısı olacak." diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.