Kamu hastanelerinin acil servislerinde yeni dönem

Kamu hastanelerinin acil servislerinde yeni dönem
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Gümüş, "Yeni bir çalışmayla mesaiden sonra ayaktan sağlık hizmetlerini sürdürecek mekanizmayı da başlattık." dedi.

İSTANBUL

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, vatandaşların ihtiyacı doğrultusunda yeni bir çalışmayla mesaiden sonra ayaktan sağlık hizmetlerini sürdürecek mekanizmayı başlattıklarını belirterek, "Mesai dışı poliklinik veya vardiyalı polikliniği adı altına saat 23.00'e kadar hastanelerimiz hastalara bakacaklar. Böylelikle acil servisteki uzun süre bekleyen ayaktan hastalar, 'mesai kaydırma yeşil alan 2' dediğimiz polikliniklere kaydırılarak tedavi edilecekler." dedi.

Prof. Dr. Gümüş, İstanbul Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin acil servisini ziyaretinin ardından acil servislerin iyileştirilmesine yönelik düzenlediği değerlendirme ve bilgilendirme toplantısında, son günlerde acil servisler ve acil servislerin yoğunluğuyla ilgili birtakım haberlerin basında yer aldığını söyledi.

Son 2 ay içerisinde bir takip başlattıklarını ve özellikle birçok ilde hastanelerin acil servislerinde yoğunluk oluştuğunu gördüklerini anlatan Prof. Dr. Gümüş, şöyle devam etti:

"Kamera takip sistemimizde son 1,5 ay içerisinde verilerimizi değerlendirdik. Bu verilere göre, zaten yapmış olduğumuz çalışmayı bir acil tebliği ile sonlandırdık. Türkiye'de günde yaklaşık 1,5 milyon kişi muayeneye geliyor. Hastanelerimize başvuruyor ve bu muayeneler gerçekleştiriliyor. Aynı şekilde yine günde İstanbul'a baktığımızda 270-300 bin arası muayene, poliklinik muayenesi gerçekleştiriliyor. Bunların 40 veya 45 bini acil servislerde gerçekleşiyor. Özellikle büyük metropollerde mesaiden sonra vatandaşlarımız sağlık hizmeti almak istiyor."

"İstanbul'da acillerin yüzde 85'ini Sağlık Bakanlığı hastaneleri karşılıyor"

Acil olmasa da gerçek semptomu veya sorunu olan vatandaşların acil servisleri tercih ettiğini ifade eden Gümüş, "Şu anda tespitlerimiz, İstanbul'da acillerin yüzde 85'ini Sağlık Bakanlığı hastaneleri karşılıyor. Baktığımızda 200'e yakın özel hastane var ama burada bazı fark meselelerinden dolayı ki bizim bilgimize rağmen bazı sorunlar yaşanıyor, vatandaşlarımız marka olarak bildiği, hatta en yakınında değil, bizim kamu hastanelerimize geliyor. Bunu da incelediğimizde İstanbul'da binin üzerinde hasta bakan 16 kamu hastanemiz var. Bu 24 saatlik acil hasta sayısını söylüyorum. Yine tüm Türkiye baktığımızda günde binden fazla acil hasta bakan 63 hastane var." diye konuştu.

Verilerin hepsini değerlendirdiklerine değinen Gümüş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Acile gelen 1000'den fazla hastaya baktığımızda yüzde 80'i gerçek acil hasta değil. Örneğin, semptomu, kulak ağrısı, gribal enfeksiyonu olan hasta problemini çözmek için sabah mesaisi var, işe gidecek ama, sabahleyin tekrar hastaneye gelme sorunu var, acil servise geliyor. Bu tespitten sonra bizim, acil servisleri yeniden dizayn etmek hususu daha da ortaya çıktı. Yeni bir çalışmayla, madem vatandaşımızın bu ihtiyacı var, mesaiden sonra ayaktan sağlık hizmetlerini sürdürecek mekanizmayı da başlattık. Mesai dışı poliklinik veya vardiyalı polikliniği adı altına saat 23.00'e kadar, hastanelerimiz hastalara bakacaklar. Böylelikle acil servisteki, uzun süre bekleyen ayaktan hastalar, 'mesai kaydırma yeşil alan 2' dediğimiz polikliniklere kaydırılarak, tedavi edilecekler. "

Hastanelerde vale hizmeti

Acil servise gelen hastaların ilk değerlendirmesinin sağlık personeli ve hekim tarafından yapılacağını dile getiren Gümüş, "Bu değerlendirmeden sonra hasta ya acil polikliniğine ya da yeşil 2 dediğimiz, daha hafif olan hastaların, ağır olmayanların, hemen acilin yakınındaki konuşlandırılan mesai dışı polikliniklerde bakılmasını sağlayacağız. Şimdi acil servisleri gezdik, büyük bir kalabalık oturuyor. Bunların hepsi ayakta hastalar, bunların yanında yakınları var. 100 hasta başvurmuşsa, 300 kişi acil servisin içinde oluyor. Biz bu kargaşayı bugünden itibaren ortadan kaldıracağız. Ayaktan hastalarımızı acilin dışında başka bir alanda karşılayıp tedavileri yapacağız." dedi.

Acil servislerin kritik mekanlar olduğunu vurgulayan Gümüş, vatandaşların da mümkünse mesaiden sonra acil servislere önemli bir sorunu yoksa gitmemeleri gerektiğine işaret etti. Gümüş, şunları anlattı:

"Vatandaş gelecekse uzatılmış polikliniklerde, kaydırılmış polikliniklerde bu hizmeti kendilerine sunacağız. Yeni tebliğimizde acil servislere önem veriyoruz çünkü acil servisler hastanelerin kalbidir. Ne kadar çok iyi çalışırsa o hastane iyi hizmet üretir. Bir araçla da geldiğinde vatandaşımıza vale hizmeti de sunacağız. Yanında hastası var, park edecek yer bulana kadar hasta ile beraber gezmeyecek. Gelecek bizim valemiz arabasını karşılayacak. Hastamızı alacağız ve acil servise yönlendireceğiz. Bununla ilgili öncelikle vale hizmeti, ikinci planda hasta karşılama elemanlarımız hastayı alacaklar. Hasta yakınlarının acilin kapısından sonra hastalarını içeri almalarını istemeyeceğiz. Biz alacağız. Bununla ilgili ekipleri kuruyoruz. Bundan sonraki süreci şemada olduğu gibi sağlık personeli değerlendirecek. O değerlendirmeye göre, hastanın aciliyeti değerlendirilip hastamız sarı alana veya acil polikliniği veya yeşil 2 denilen kaydırılmış uzatılmış mesai alanına alınacak."

Acil servislerde yeni dönem

Konuşmanın ardından basın mensuplarına yeni acil servislerine entegre poliklinikleri gezdiren Gümüş, İstanbul'da yeni hastanelerin yapılacağını anlattı.

Gümüş, "Sancaktepe'de 4 bin yataklı şehir hastanemizin, bu yıl temelini atacağız. İstanbul'da 5 bin yataklı hastane yine birçok ilçemizde yapıyoruz. Acillerde bugünle birlikte yeni dönem diyebiliriz. Türkiye'de 63, İstanbul'da 16 hastanede bugünden itibaren yeni dönem başladı." diye konuştu.

Prof. Dr. Gümüş, kamuoyunda nişasta bazlı şeker raporuna ilişkin soru üzerine de şu açıklamaları yaptı:

"Nişasta bazlı şekerle ilgili çeşitli bilimsel çalışmalar, Halk Sağlığı Müdürlüğü'nün koordinasyonda ve diğer üniversitelerimizin çalışmalarında da var. Özellikle çocukluk çağında obezite ve obeziteyle mücadele kapsamında tüm dünyada tabii bu çalışmalar var. Sadece bizim ülkemizde değil. Bunların kullanımlarının obeziteye yol açtığı konusunda yoğun bilimsel veriler ortaya çıkmaya başladı. Biz şu anda bununla ilgili Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızla birlikte, biz bakanlık olarak sağlıksız gıda ile ilgili raporlarımızı sunuyoruz. Her iki bakanlık önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili bir çalışma yapacaklar. Her iki bakanımız bu konuda hemfikir oldu. Çalışma neticesine göre, sağlıksız ürünler ve gıdalarla ilgili Sağlık Bakanlığı'nın görüşünün alınması ve etiketlenmesi konusunu görüşüyoruz. Tabii ki her bir çalışmanın bilimsel sonucuna göre hareket etmek lazım. Bu konuda bizim gündemimizde olan bir konu. İki bakanlık çalışıyor. Önümüzdeki günlerde özellikle gıdaların sağlık beyanı konusunu Bakanlık olarak öne çıkaracağız."

Muhabir: Lale Bildirici, Ammar Nas

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.